İstanbul Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H.1027/ M. 1618) cilt: 13, sayfa: 472 Hüküm no: 725 Orijinal metin no: [89a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bezzâzistân, Karaman-ı Kebir ve Câmi-i Cedid yakınlarındaki kavaf esnâfının nizamlarının bozulmaması
Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazl ve’l-yakīn hüccetü’l-hakkı ale’l-halkı ecma‘în vâris-i ulûmü’l-enbiyâ ve’l-mürselîn el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul kadısı -zîdet fezâ’iluhu- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki, dârendegân-ı fermân-ı hümâyûn bezzâzistân kurbunda vâki‘ Kavvâfîn kethüdâsı olan Hacı Ahmed ve Karaman-ı kebîr kurbunda vâki‘ arasta kethüdâsı olan Hasan ve sâir kavvâfîn tâ’ifesi südde-i sa‘âdetime gelip şöyle arzuhâl eylediler ki, bundan akdem Câmi‘-i Cedîd kurbunda ihdâs olunan arasta kethüdâsı Ömer ve sâir kavvâfîn ile şer‘-i şerîfe varıp bunların arastalarında beyazdan gayrı basma papuç ve mest ve ütüsüz kırmızı ve sarı ve âsumânî …? on yaşına varınca papuç ve mest bey‘ olunup, on yaşından a‘lâsı bunların çarşılarında bey‘ ü şirâ olunmamak üzre mâbeynlerinde kavl ve şart olunup, vech-i meşrûh üzre ellerine hüccet-i şer‘iyye verilip mûcebince bu ana değin amel olunur iken, hâliyâ mezbûrlar kavl-i şartlarından rücû‘ edip, hüccet-i şer‘iyyeye mugāyir geri âsumânî ve kırmızı ve sarı papuç ve mesti biz satalım siz satman deyû ta‘addî eylediklerin bildirip, men‘ u def‘ ettirilip, bu bâbda mukaddemâ verilen hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel etdirilmek bâbında inâyet recâ eyledikleri ecilden buyurdum ki, hükm-i şerîfimle vardıklarında mezbûrân kavvâfîn tâ’ifesini meclis-i şer‘a ihzâr edip göresiz. Fi’l-vâki‘ husûs-ı mezbûr mukaddemâ şer‘ ile görülüp mâbeynlerinde vech-i meşrûh üzre kavl ve şart olunup, hilâfına cevâz gösterilmemek üzre bunların ellerine hüccet-i şer‘iyye verilmişken, hâliyâ rücû‘ edip geri kırmızı ve sarı ve âsumânî papuç ve mesti biz satalım siz satman deyû te‘addî eyledikleri vâki‘ ise câiz değildir. Ellerinde olan hüccet-i şer‘iyyeleri mûcebince mezbûrları men‘ u def‘ edip, emrim üzre kırmızı ve sarı ve âsumânî zenne papuç ve mesti geri bunlara bey‘ ü şirâ etdiresiz. Min ba‘d hüccet-i şer‘iyyelerine mugāyir mezbûrları dahl u ta‘arruz etdirmeyesiz, şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Tahrîren fî evâhiri şehri Recebi’l-mürecceb sene seb‘a ve ışrîn ve elf. Be makām-ı Kostantıniyye.
|