|
İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 317 Hüküm no: 300 Orijinal metin no: [38a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali Beşe b. Habib’in vakfiyesi
Vakfiye.
El-hamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü alânebiyyihî Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în. Ve ba‘d dâ‘î-i tahrîr-i rıkk-ı menşûr ve bâdî-i bâ‘is-i tastîr-i sütûr budur ki mahmiye-i İstanbul’da Kādıasker mahallesi sükkânından sahibü’l-hayrât Ali Beşe b. Habib meclis-i şer‘de vakf-ı âti’z-zikr için li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve ta‘yîn eylediği Abdünnebi Beşe b. Mehmed mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip silk-i mülk-i sahîhimde münselik hakkım olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan ba‘zan Usta Hasan Vakfı’na ve ba‘zan Sâliha Hatun mülküne ve bir tarafdan ba‘zan Hadîce Hatun mülkü ve ba‘zan sulehâya meşrûta olup Yusuf nâm kimesne tasarrufunda olan menzile ve bir tarafdan tarîk-i hâssa ve bir tarafdan tarîk-i âmma müntehî ve mahdûd olup bir bâb tahtânî oda ve bir sofa ve bir su kuyusunu ve kenîfi ve havluyu müştemil olan cemî‘ menzilimi hasbeten lillâh vakf-ı sahîh-i müeyyed ve habs-i sarîh-i muhalled ile vakf edip şöyle şart eyledim ki menzil-i mezbûrda hayatda oldukça ben sâkin ve mutasarrıf olup vefâtımdan sonra süknâ-yı menzil-i mezbûr zevcem Demirhan bt. Abdullah’a meşrûta ola ba‘dehâ menzil-i mezbûr icâre-i mu‘tâde ile îcâr olunup ücreti Yedinci Ağa Bölüğü’nün mühimmâtı’çün sarf oluna ve mesârif-i mezkûreye sarf müte‘azzir olursa mutlaka fukarâ-i Müslimîne verile deyü menzil-i mahdûd-ı mezbûru fâriğan ani’ş-şevâgil mütevellî-i mezbûra teslîm edip ol dahi sâir mütevellîler gibi mutasarrıf oldu dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vakıf-ı mezbûr semt-i vifâkdan taraf-ı şikāka âzim olup vakf-ı akār eğer ki eimme-i muhtâr İmâm-ı Azam-ı Ekrem Ebu Hanife el-Kûfî- cûziye hayrü’l-cezâ ve kûfiye- hazretleri katında sahîh ve câizdir lâkin menzile-i âriyette olmağla şeref-i lüzûmu câiz olmayıp husûsan vâkıf, menâfi‘-i vakfı nefsine şart etmekle vakf-ı mezbûr âlim-i rabbânî İmâm Muhammed b. el-Hasan eş-Şeybânî katında bâtıl olup rücû‘ meşrû‘ olmağın menzil-i mezbûru mülküme istirdâd ederim dedikde mütevellî-i mezbûr cevâb-ı bâ-savâba mütesâddî olup fi’l-hakīka hâl minvâl-i muharrer üzeredir lâkin fâzıl-ı samedânî eş-şehîr bi’l-imâm es-sânî İmâm Ebu Yusuf mezhebi üzere şart-ı mezbûr sahîh olup ve vâkıf mücerred vakaftü demekle vakf sahîh ve sıhhat dahi lüzûm müstelzim olmağla vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olmuşdur deyü redden imtinâ‘ ve husûs-ı kazıyyede fasl ü hasma tâlibân olduklarına hâkim-i muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb dahi tarafeynin kelâmına nazar ve mennâ‘un li’l-hayr olmakdan hazer edip cânib-i vakfı evlâ görüp alâ-kavli men-yerâhu fi’l-eimme vakf-ı mezbûrun sıhhat lüzûmuna hüküm etmeğin min-ba‘d vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup ibtâl ve ta‘tîli muhâl oldu fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyü’l-cevâdi’l-kerîm cerâ zâlik.
Ve hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-işrîn min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene isnâ ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Ahmed Efendi b. Mehmed el-müezzin, el-Hâc İbrahim b. Mehmed, Süleyman Efendi b. ( ), Hacı Abdünnebi b. Mehmed, Ahmed b. Veli, Mehmed b. Halil, İbrahim b. Cafer.
|