İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663) cilt: 51, sayfa: 581 Hüküm no: 677 Orijinal metin no: [84b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Valide Sultan’a ait mülk arsa ile Kamer Hatun Vakfı’na ait arsanın değiştirilmesi
İstibdâl-i vakf-ı Kamer Hatun.
Sultanü’l-muhadderât bürhânü’l-mutahharât aliyyetü’z-zât safiyetü’s-sıfât sahibetü’l-hayrât ve’l-hasenât râgıbetü’s-sadakāt ve’l-meberrât zâtü’l-aliyy ve’s-sa‘âdât nâdiretü’l-edvârı’l-felekiyye bârikatü’l-envârı’l-melekiyye matla‘u ‘izzeti’s-saltanati’s-seniyyeti’l-kāhire sadefü dürretü’l-hilâfeti’l-bâhire Hazret-i Vâlide Sultan -dâmet ismetühâ- taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden kethudâlıkları şeref-i hizmeti ile şeref-yâb olan umdetü ashâbi’l-izzi ve’l-ikbâl kıdvetü erbâbü’l-câh ve’l-celâl zü’d-devleti’l-kāhire ve’l-‘izzetü’l-bâhire hâvi’l-mekârim ve’l-ihsân el-mahfûfu bi-sunûf-i avâtıfi’l-meliki’l-mennân ‘izzetlü Hazret-i Hasan Ağa b. Mehmed Ağa hazretleri ile mahmiye-i İstanbul’da Kamer Hatun Evkāfı’na bi’l-fi‘il kāimmakām-ı mütevellî olan Mehmed Efendi b. Ahmed meclis-i şer‘a hâzırân olup “Men benâ lillâhi mesciden benâ’llâhu beyten fi’l-cenneti” hadîs-i şerîfinin mazmûnuna mâ-sadak olmak için Adliye ta‘bîr olunup hâlâ müceddeden binâ olunan câmi‘-i şerîf kurbünde vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd olup merhûme-i mezbûre evkāfından Yahûdihânelerinin bin yetmiş Zilka‘desi’nin on altıncı gününde vâki‘ olan harîk-i gālibde bi’l-külliye muhterik ve arsa-i hâliyetü’n-rey‘ ve’l-gılâl kalan arsa ile müşârün-ileyhâ Vâlide Sultan mahrûse-i Galata’da kavm-i Nasârâya mahsûs ve mülkiyetine hükm-i şer‘î lâhık olup hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn ile temlîk olunan ma‘lûmü’l-hudûd Mariya Kenîsesi demekle ma‘rûf olan binâlı arsa ile istibdâl murâd eylediklerinde kıbel-i şer‘den Mevlânâ Mu‘îd Mustafa Efendi irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlardan Üstâd el-Hâc Hasan b. Ömer ve zeyl-i rakīmde isimleri mastûr olup emr-i binâ ve sukūfa vukūf ve şu‘ûru olan bî-garaz Müslimîn ile müşârün-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerinin mülkü ve hakkı olup fevkānî iki buçuk odalar ve altında beş bâb dükkân ve ardında olan mevzi‘nin nısfı üzerine varıp akd-i meclis-i şer‘-i şerîf etdikde mi‘mâr-ı mezbûr evvelâ arsa-i memlûke-i mezbûreyi binâları ile mütevellî-i mezbûr muvâcehesinde mesâha etdikde tûlen ve arzan be-hesâb-ı şatrancî beş yüz doksan ve yine mahrûse-i mezbûrede ma‘lûmü’l-hudûd mahzen mevzi‘i tûlen ve arzan be-hesâb-ı mezbûr yüz seksen zirâ‘ min-haysü’l-mecmû‘ yedi yüz yetmiş zirâ‘ arsa ve binânın her zirâ‘ı ikişer yüz ellişer akçeden bir kerre yüz bin ve doksan iki bin beş yüz akçe ve ecr-i misli beher yevm on dörder akçe deyü takvîm ve arsa-i muhterika-i mevkūfe-i mu‘ayyenenin üzerine varıp mesâha etdikde tûlen ve arzan be-hesâb-ı mezbûr beş yüz seksen zirâ‘ arsanın her zirâ‘ı yüzer akçeden elli sekiz bin ve beher yevm ecr-i misli altı akçedir ve arsa-i memlûke-i mu‘ayyene dahl ve rey‘ ve nef‘ ve kıymet cihetinden arsa-i mevkūfeden evfer olduğuna haber vermeğin mevlânâ-yı mezbûr vukū‘u üzere mahâllinde tahrîr ve ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Osman Çelebi ve Hasan ile meclis-i şer‘a gelip ber-vech-i meşrûh istibdâl min-külli’l-vücûh cânib-i vakfa evlâ ve ahrâ olduğun ihbâr edip bâ-fermân-ı âlî muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb olan âlim-i âmil, fâzıl ve kâmil, âdil-i bî-mu‘âdil efendi hazretleri arsa-i memlûke-i mârretü’z-zikrin arsa-i mevkūfe-i muhterika ile istibdâline izin verip onlar dahi mübâdele edip ber-vech-i meşrûh emr-i istibdâl tamam oldukdan sonra mûmâ-ileyh Hasan Ağa takrîr-i kelâm edip istibdâl-i mezkûr üzere sâbıkā vakıf olan arsa-i muhterika-i mevkūfe mûmâ-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerinin mülkü olmuşken [85a] zikrolunan arsa-i mevkūfe-i muhterikaya ke’l-evvel vakıf olmak üzere vaz‘-ı [yed] edip tasarrufuma mâni‘ olur suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunmak taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Efendi cevâbında vâkıf istibdâl şart etmedikçe istibdâl sahîh olmaz deyü arsa-i muhterika-i mevkūfeyi yine ke’l-evvel zabt murâdımdır dedikde mûmâ-ileyh Hasan Ağa hazretleri i‘âde-i kelâm edip fi’l-vâki‘ vâkıf istibdâli [şart] etmedikçe istibdâl sahîh değildir lâkin hâkimü’ş-şer‘i’ş-şerîf bâ-fermân-ı âlî min-ciheti’r-rey‘ ve’l-kıyme ekser ve evfer olan bedel ile istibdâli tecvîz edecek nakz u nakīzına mecâl muhâldir deyü istibdâl-i mezkûrun sıhhatine hüküm taleb etdikde hâkim-i mûmâ-ileyh -esbağallâhu ni‘amehû aleyh- hazretleri dahi istibdâl-i mezkûrun sıhhatine ve bedel verilen arsa-i memlûke-i mebniyenin vakfiyetine ve sâbıkā vakıf olan arsa-i muhterikanın mülkiyetine âlimen bi’l-hilâf alâ-re’yi men-yerâhu mine’l-müctehidîn -rıdvânullâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în- hükm-i sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î edip mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’r-râbi‘ aşer min-Şevvali’l-mükerrem li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.
|