.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663)
cilt: 51, sayfa: 589
Hüküm no: 682
Orijinal metin no: [86a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Valide Sultan’a ait mülk arsa ile Ayasofya-i kebir Vakfı’na ait arsanın değiştirilmesi

İstibdâl-i vakf-ı Ayasofya-i kebîr.

Sultanü’l-muhadderât bürhânü’l-muvakkarât aliyyetü’z-zât safiyetü’s-sıfât sahibetü’l-hayrât ve’l-hasenât râgıbetü’s-sadakāt ve’l-meberrât zâtü’l-aliyy ve’s-sa‘âdât nâdiretü’l-edvârı’l-felekiyye bârikatü’l-envârı’l-melekiyye matla‘u ‘izzeti …’s-saltanati’l-kāhire sadefü dürretü’l-hilâfeti’l-bâhire Hazret-i Vâlide Sultan -dâmet ismetühâ- taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden kethudâlıkları şeref-i hizmeti ile şeref-yâb olan umdetü ashâbi’l-izzi ve’l-ikbâl kıdvetü erbâbü’l-câh ve’l-celâl zü’d-devleti’l-kāhire ve’l-‘izzetü’l-bâhire hâvi’l-mekârim ve’l-ihsân el-mahfûfu bi-sunûf-i avâtıfi’l-meliki’l-mennân ‘izzetlü Hasan Ağa b. Mehmed Ağa hazretleri ile hâlâ Zülüflüler Bölükbaşı Mehmed Ağa’nın mutasarrıf olduğu zikir-i âtî vakıf arsa mütevellîsi Osman Ağa meclis-i şer‘de takrîr-i kelâm edip “Men benâ lillâhi mesciden benâ’llâhu beyten fi’l-cenneti” hadîs-i şerîfinin mazmûnuna mâ-sadak olmak için Adliye ta‘bîr olunup müceddeden binâ olunan câmi‘-i şerîfe karîb arsasının Ayasofya-i kebîr Vakfı’na senede iki yüz akçe mukāta‘ası olan ma‘lûmü’l-hudûd menzil bin yetmiş senesi Zilka‘desi’nin on altıncı gününde vâki‘ harîk-i gālibde muhterik olan arsa-i mevkūfe-i hâliye ile müşârün-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerine mahmiye-i İstanbul’da Şeyhferhad mahallesinde vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd Ermenilere mahsûs Ayazmalı Kenîse demekle ma‘rûf olup bâ-hatt-ı hümâyûn mülkiyetine şer‘an hüküm ile temlîk olunan kenîse arsasını istibdâl için üzerine varılıp mesâha ve tahmîn olunmak matlûbumuzdur dediklerinde savb-ı şer‘den Mevlânâ Mu‘îd Mustafa Efendi irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlardan Üstâd el-Hâc Hasan Halîfe b. Ömer ile evvelâ arsa-i memlûke üzerine varıp zeyl-i rakīmde isimleri mastûr olup ebniye ve sukūf ahvâline vukūfu olan Müslimîn huzûrda akd eylediği meclis-i şer‘de mezbûr Üstâd el-Hâc Hasan Halîfe arsa-i memlûke-i merkūmeyi mütevellî-i vakf mahzarında mesâha ve tahmîn eyledikde tûlen ve arzan be-hesâb-ı şatrancî altı yüz zirâ‘ olup her zirâ‘ı ikişer bin akçeden bir kerre yüz bin akçe ve yirmi bin akçe ve ecr-i misli dahi on ikişer akçedir ve nâ-bina arsa-i mevkūfenin dahi üzerine varılıp mesâha eyledikde tûlen ve arzan be-hesâb-ı mezbûr üç yüz elli zirâ‘ olup her zirâ‘ı yüzer akçeden otuz beş bin yüz akçe olup beher yevm ecr-i misli üçer akçedir deyip rey‘ ve galle ve kıymet cihetinden arsa-i mevkūfeden ekser ve evfer olduğunu haber verdikden sonra vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ve ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Osman Çelebi ve Hasan ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî ihbâr edip bâ-fermân-ı âlî muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb olan âlim-i âmil, fâzıl ve kâmil, âdil-i bî-mu‘âdil efendi hazretleri arsa-i memlûkeyi arsa-i mevkūfe-i merkūme ile istibdâle izin verip onlar dahi mübâdele edip vech-i şer‘î üzere istibdâl tamam [86b] oldukdan sonra müşârün-ileyh Hasan Ağa meclis-i mezbûrda kezâlik takrîr-i kelâm edip ber-minvâl-i muharrer sâbıkā vakıf arsa-i merkūme mûmâ-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerinin mülkü olmuş iken mütevellî-i mezbûr Osman Ağa arsa-i merkūmeye ke’l-evvel vakıf olmak üzere vaz‘-ı yed eder suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunmasını taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl mütevellî-i mezbûr Osman Ağa cevâbında vâkıf istibdâli şart etmedikçe istibdâl sahîh olmaz, arsa-i mevkūfeye ke’l-evvel zabt [ve] vaz‘-ı yed ederim dedikde müşârün-ileyh Hasan Ağa hazretleri dahi i‘âde-i kelâm edip vâkıf istibdâli şart etmedikçe istibdâl sahîh değildir lâkin hâkimü’ş-şer‘i’ş-şerîf bâ-fermân-ı âlî min-ciheti’r-rey‘ ve’l-galle ekser ve evfer olan bedel ile istibdâli tecvîz edecek nakz u nakīzına mecâl muhâldir deyü istibdâl-i mezbûrun sıhhatine hüküm taleb eyledikde hâkim-i mûmâ-ileyh -esbağallâhu ni‘amehû aleyh- hazretleri dahi istibdâl-i mezbûrun sıhhatine ve bedel verilen arsa-i memlûke-i mezbûrenin vakfiyetine ve sâbıkā vakıf olan arsa-i muhterikanın mülkiyetine âlimen bi’l-hilâf alâ-kavli men-yerâhu mine’l-müctehidîn hükm-i sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î kıldıktan sonra arsa-i memlûke-i mezbûre vakıf oldu.

Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min-Şevvali’l-mükerrem li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.