.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 10 Numaralı Sicil (H. 1072-1073 / M. 1661-1663)
cilt: 51, sayfa: 588
Hüküm no: 681
Orijinal metin no: [86a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Valide Sultan’a ait mülk arsa ile Safiye Sultan Vakfı’na ait arsanın değiştirilmesi

İstibdâl-i vakf-ı Safiye Sultan .

Sultanü’l-muhadderâti’l-mu‘azzama bürhânü’l-muvakkarâti’l-mufahhama aliyyetü’z-zât safiyetü’s-sıfât sahibetü’l-hayrât ve’l-hasenât râgıbetü’s-sadakāt ve’l-meberrât zâtü’l-aliyy ve’s-sa‘âdât nâdiretü’l-edvârı’l-felekiyye bârikatü’l-envârı’l-melekiyye matla‘u ‘izzeti’s-saltanati’s-seniyyeti’l-kāhire dürretü’l-hilâfeti’l-bâhire Hazret-i Vâlide Sultan -dâmet ismetühâ- taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden kethudâlıkları şeref-i hizmeti ile şeref-yâb olan umdetü ashâbi’l-izzi ve’l-ikbâl kıdvetü erbâbü’l-câh ve’l-celâl zû’d-devleti’l-bâhire ve’l-izzetü’z-zâhire hâvi’l-mekârim ve’l-ihsân el-mahfûfu bi-sunûf-i avâtıfi’l-meliki’l-mennân ‘izzetlü Hasan Ağa b. Mehmed Ağa hazretleri ile mahmiye-i İstanbul’da merhûme ve mağfûrun-lehâ Safiye Sultan hazretleri evkāfına bi’l-fi‘il mütevellî olan umdetü’l-ayân Abdülkadir Çelebi b. ( ) meclis-i şer‘a hâzırân olup “Men benâ lillâhi mesciden benâ’llâhu beyten fi’l-cenneti” hadîs-i şerîfinin mazmûnuna mâ-sadak olmak için Adliye ta‘bîr olunup hâlâ müceddeden binâ olunan câmi‘-i şerîf kurbünde merhûme-ı mezbûrenin evkāfından ma‘lûmü’l-hudûd dekâkîn ve Yahûdihâne bin yetmiş Zilka‘desi’nin on altıncı gününde vâki‘ olan harîk-i gālibde bi’l-külliye muhterik olup arsa-i sırfa-i hâliyetü’r-rey‘ ve’l-gılâl kalan arsa ile müşârün-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerine mahmiye-i İstanbul’da Lanka kurbünde Çakırağa mahallesinde vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd olup mülkiyetine hükm-i şer‘î lâhık ve hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn ile temlîk olunan Nerdübânlı Direkli Aya Todor Kenîsesi ve tâife-i Ermeniyân’a mahsûs Aya Nikola Kenîsesi’nin dâhiliyesinde olan arsa ile istibdâl murâd etdiklerinde kıbel-i şer‘den Mevlânâ Mu‘îd Mustafa Efendi irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlardan Üstâd el-Hâc Hasan Halîfe b. Ömer ve zeyl-i rakīmde isimleri mastûr olup ebniye ve sukūf ahvâline vukūf ve şu‘ûru olan bî-garaz Müslimîn ile müşârün-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerinin mülkü ve hakkı olan kenîse arsalarına varıp akd-i meclis-i şer‘ etdikde mi‘mâr-ı mezbûr mezbûrân muvâcehelerinde mesâha etdikde Aya Todor Kenîsesi tûlen ve arzan min-haysü’l-mecmû‘ altı yüz kırk sekiz zirâ‘ binâlı arsa ve Aya Nikola Kenîsesi kezâlik sekiz yüz yirmi bir zirâ‘ cem‘an iki bin dört yüz altmış dokuz zirâ‘ beher zirâ‘ı yüz ellişer akçeden üç kerre yüz bin ve üç yüz elli akçe ve ecr-i misli beher yevm kırkar akçedir ve arsateyn-i muhterikateyn-i âtıletü’n-nemânın üzerine varıp mesâha etdikde Aya Todor Kenîsesi tûlen ve arzan be-hesâb-ı mezbûr iki bin yüz elli yedi zirâ‘ ve beher zirâ‘ı yüzer akçeden iki kere yüz bin ve on beş bin yedi yüz akçe ve ecr-i misli beher yevm yirmişer akçedir arsateyn-i memlûketeyn dahl ve rey‘ ve nef‘ ve kıymet cihetinden arsateyn-i mevkūfeteynden evfer olduğunu haber verdiğini mevlânâ-yı mezbûr vukū‘u üzere mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Osman Çelebi ve Hasan ile meclis-i şer‘a gelip vech-i meşrûh üzere istibdâl min-külli’l-vücûh cânib-i vakfa evlâ ve ahrâ olduğunu ihbâr edip bâ-fermân-ı âlî muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb olan âlim-i âmil, fâzıl-ı kâmil, âdil-i bî-mu‘âdil efendi hazretleri arsateyn-i memlûketeynin arsateyn-i mevkūfeteyn ile sıhhat-i istibdâline izin verip onlar dahi mübâdele edip emr-i istibdâl tamam oldukdan sonra mûmâ-ileyh Hasan Ağa takrîr-i kelâm edip vech-i meşrûh üzere istibdâl-i mezkûr üzere sâbıkā vakıf olan arsateyn-i mezbûreteyn mûmâ-ileyhâ Vâlide Sultan hazretlerinin mülkü olmuş iken zikrolunan mütevellî arsateyn-i mevkūfeteyni yine ke’l-evvel vakıf olmak üzere vaz‘-ı yed edip tasarrufuma mâni‘ olur suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunmasını taleb etdikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdülkadir Çelebi vâkıf istibdâli şart etmedikçe istibdâl-i mezbûr sahîh olmaz deyü arsateyn-i mezbûreteyni yine ke’l-evvel zabt murâdımdır dedikde mûmâ-ileyh Hasan Ağa hazretleri fi’l-hakīka vâkıf istibdâli şart etmedikçe istibdâl sahîh değildir lâkin hâkimü’ş-şer‘i’ş-şerîf bâ-fermân-ı âlî min-ciheti’r-rey‘ ve’l-kıyme ekser ve evfer olan bedel ile istibdâli tecvîz edecek nakz [u] nakīzına mecâl muhâl olmuşdur deyü istibdâl-i mezbûrun sıhhatine hüküm taleb edecek hâkim-i mûmâ-ileyh -esbağallâhu ni‘amehû aleyh- hazretleri dahi istibdâl-i mezkûrun sıhhatine ve bedel verilen arsateyn-i mezbûreteynin vakfiyetine ve sâbıkā vakıf olan arsateyn-i mevkūfeteynin mülkiyetine âlimen bi’l-hilâf alâ-re’yi men-yerâhu mine’l-müctehidîn -rıdvânullâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în- hükm-i [sahîh-i] şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î edip mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’r-râbi‘ aşer min-Şevvali’l-mükerrem li-sene isneteyn ve seb‘în ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.