.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664)
cilt: 16, sayfa: 806
Hüküm no: 1096
Orijinal metin no: [112b-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ayşe Hâtun’un babalarından müntakil evin kardeşi Ahmed Çelebi’ye ait olduğunu kabul ettiği

Mahmiye-i İstanbul’da Suhte Sinan mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Mehmed Çavuş b. Ferhad’ın verâseti, zevce-i metrûkesi Neslihan bt. Hamza Ağa ile sulbî kebîr oğulları Ali Çelebi ve Ahmed Çelebi ve sulbiye kebîre kızı Ayşe Hâtun’a münhasıra olup kable’l-kısmet mezbûr Ali Çelebi dahi vefât edip verâseti, vâlidesi mezbûre Neslihan Hâtun ile li ebeveyn karındaşı mezbûr Ahmed Çelebi’ye ve li ebeveyn kız karındaşı mezbûre Ayşe Hâtun’a münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra tashîh-i mes’elesi bi tarîki’l-münâsahati’ş-şer‘iyye üç yüz altmış sehimden olup sihâm-ı mezbûreden altmış altı sehim mezbûre Neslihan Hâtun’a ve yüz doksan altı sehim mezbûr Ahmed Çelebi’ye ve doksan sekiz sehim mezbûre Ayşe Hâtun’a isâbet ve intikāl eylediği bâhir ve mütebeyyin oldukdan sonra mezbûr Ahmed Çelebi meclis-i şer‘de li ebeveyn kız karındaşı mezbûre Ayşe Hâtun tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan mefharü’l-kuzât İbrahim Efendi b. Hüdâverdi ve Mustafa b. Hasan şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan fahrü’l-müderrisîn Mehmed Efendi b. Mahmud mahzarında bi’t-tav‘i’s-sâf ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı Mustafa b. Hüseyin mülkü ve bir tarafı Veznedâr Mahmud Ağa mülkü ve bir tarafı Kara Çorbacı demekle ma‘rûf nâm kimesne mülkü ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî ve dâhiliyyesinde üç bâb tahtânî odaları ve bir mutfağı ve bir mağsel ve bir kenîfi ve bir sofayı ve cüneyneyi ve hâriciyyesinde iki bâb fevkānî odaları ve bir şehnişînli orta sofayı ve tahtında bir ahırı ve kenîfi ve bi’r-i mâyı müştemil menzilin dâhiliyye-i mezkûresi müstakilleten kız karındaşım mezbûre Ayşe Hâtun’un mülkü ve hakkı olup hâriciyye-i mezkûre babam müteveffâ-yı mezkûrun ile’l-vefât mülkü ve hakkı olup ba‘de vefâtihî bi hükmi’l-münâsahati’ş-şer‘iyye bize isâbet ve intikāl etmişdi hâlâ zikr olunan hâriciyye-i mezkûrda hissem olan yüz doksan altı sehim hisse-i şâyi‘amı yine babam müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât mülkü olup ba‘de vefâtihî bi hükmi’l-münâsaha bize isâbet edip medîne-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî müzâfâtından kasaba-i Büyükçekmece’de vâki‘ bir tarafı ba‘zan Kavanoz Mustafa Beşe mülkü ve ba‘zan Bıyıklı Mustafa Bey mülküne ve bir tarafı Mahmud Ağa oğlu mülküne ve iki tarafı tarîk-i âma müntehî kezâlik hâriciyye ve dâhiliyyeyi muhtevî olup dâhiliyyesinde iki bâb fevkānî odaları ve bir sofayı ve bir kenîfi ve bir tahtânî odayı ve bi’r-i mâyı ve bir odun anbarını ve zât-ı eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire [bahçeyi ve] cüneyneyi ve bir fırını ve karşısında üç bâb harâb tahtânî odaları ve üç göz bir anbarı ve hâriciyyesi üç bâb tahtânî odaları ve bir sofayı ve bi’r-i mâyı ve sundurma ve bir ahırı ve samanlığı ve cüneyneyi müştemil mülk menzilimde kız karındaşım mezbûre Ayşe Hâtun’un vech-i muharrer üzre olan doksan sekiz sehim hisse-i şâyi‘ası ile yedi bin nakid râyic fi’l-vakt akçeye bi tarîki’l-mu‘âyeza bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile kız karındaşım müvekkile-i mezbûre Ayşe Hâtun’un vech-i muharrer üzre olan doksan sekiz sehim hisse-i şâyi‘ası ile yedi bin nakid râyic fi’l-vakt akçeye bi tarîki’l-mu‘âyeza bey‘-i bâtt-ı şer‘î ile kız karındaşım müvekkile-i mezbûre Ayşe Hâtun’a bey‘ ve teslîm ol dahi vech-i muharrer üzre iştirâ ve tesellüm ve kabz eyledikden sonra kasaba-i mezbûrede olan hisse-i meşrûhayı ahz u kabz eylediğimden gayrı meblağ-ı mezbûr yedi bin akçenin üç bin akçesine mukaddemâ müvekkile-i mezbûreye zimmetimde cihet-i şer‘iyyeden deynim olan üç bin akçeye takās ol dahi mukāssa ve kabûl edip mâ‘adâ olan dört bin akçeyi dahi kabz eyledim ba‘de’l-yevm mahmiye-i mezbûrede olan menzil-i mezkûrun mecmû‘ hâriciyye-i merkūmesi vâlidem mezbûre Neslihan Hâtun ile müvekkile-i mezbûrenin mülk ve hakları ve hisse-i mezbûrede vâki‘ zikr olunan menzilin mecmû‘ hâriciyye ve dâhiliyyesi vâlidem merkūme Neslihan Hâtun ile benim mülk ve hakkım oldu dedikde mukırr-ı mezbûru vech-i muharrer üzre cârî ve sâdır olan ikrârında vekîl-i mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vicâhen tasdîk ve müvekkile-i mezbûre Ayşe Hâtun kasaba-i mezbûrede olan menzil-i merkūmda hissem olan doksan sekiz sehim hisse-i şâyi‘a ba‘de’l-yevm karındaşım mezbûr Ahmed Çelebi’nin mülk ve hakkı olmuşdur keyfe mâ yeşâ’ ve yahtâr mutasarrıf olsun benim hak ve alâkam kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîki’l-mu‘teber mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ [min] şehri Rebî‘ilâhir li sene erba‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc Şaban b. Musa, Mustafa Çelebi b. Hasan, Mehmed Beşe er-Râcil, Nasûh b. Ahmed, Şükrullah b. Mustafa ve gayruhüm.