|
İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 883 Hüküm no: 1207 Orijinal metin no: [128b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Köle olduğu iddiasıyla Bolu nâzırı Dilaver b. Abdullah tarafından tutulan Ali’nin hür olduğunun anlaşıldığı
İşbu orta boylu açık kaşlı gök elâ gözlü sarışın Rusiyyü’l-asl Ali b. Abdullah nâm şâbb-ı emred mahfil-i kazâda, vilâyet-i Anadolu’da kasaba-i Bolu nâzırı olan Dilaver b. Abdullah’ın kethüdâsı ve tarafından husûs-ı âti’l-beyâna sâbitü’l-vekâle vekîli olan Hüseyin Bey b. Veli mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip Kangırı kazâsına tâbi‘ Ayan nâm karyede sâkin iken bundan akdem vefât eden Mahmud Bey b. İbrahim’in abd-i müşterâsı iken târih-i kitâbdan üç sene mukaddem mezbûr Mahmud Bey hâl-i hayâtında şuhûd-ı udûl mahzarında beni tedbîr-i mutlak ile müdebber edip üç ay mürûrundan sonra mezbûr Mahmud Bey vefât etmekle sülüs malı müsâ‘id olmağla ben mu‘tak olup bir maslahat için kasaba-i Bolu’ya geldiğimde, müvekkil-i merkūm Dilaver Ağa sen âbıksın deyû beni bi gayri vechin ahz eylemişdir hâlâ vekîl-i merkūmdan suâl olunup sebîlim tahliyye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında müvekkilim mersûm Dilaver Ağa müdde‘î-i merkūmu âbık olmağla [ahz] eylemişdi. Lâkin mu‘tak olduğu ma‘lûmu değildir deyû ıtkını inkâr edicek müdde‘î-i mezbûr Ali’den müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i müslimînden olup fi’l-asl karye-i merkūme sükkânından olup hâlâ mahmiye-i İstanbul’da Sahn medreselerinde Beyazîzâde Ahmed Efendi medresesinde sâkin es-Seyyid Mehmed Efendi b. es-Seyyid Mehmed ve Halil b. el-Hâc Hasan ve Mustafa b. Ali nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında, fi’l-hakīka müdde‘î-i mezbûr Ali zikr olunan Ayan nâm karyede sâkin iken bundan akdem vefât eden mezkûr Mahmud Bey’in abd-ı müşterâsı iken târih-i kitâbdan üç sene mukaddem merkūm Mahmud Bey hâl-i hayâtında bizim huzûrumuzda merkūm Ali’yi tedbîr-i mutlak ile müdebber edip üç ay mürûrundan sonra merkūm Mahmud Bey vefât etmekle sülüs malı müsâ‘id olmağla mersûm Ali mu‘tak olmuşdur biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince merkūm Ali’nin ıtkına ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’t-târihi’l-mezbûr li’s-seneti’l-merkūme
Şuhûdü’l-hâl: Es-Seyyid Ahmed Çavuş b. ( ), Ali Ağa b. Hüseyin, Fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Nâzikîzâde Mustafa Efendi, Hüseyin Çavuş b. Ali el-Mübâşir, Mehmed Çavuş b. İbrahim ve gayruhüm.
|