.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664)
cilt: 16, sayfa: 884
Hüküm no: 1208
Orijinal metin no: [129a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Fâtıma bt. Abdünnebi’nin menzilini müştemilatıyla birlikte vakfedip Sofya eski kadısı Hasan Efendi b. Süleyman’ı mütevellî tayin ettiği

Elhamdü lillâhi’llezî fetaha bi miftâhı inâyetihî uyûne ashâbi’l-hayrât ve nevvere bi misbâhı hidâyetihî kulûbe erbâbi’l-hasenât ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecma‘în ammâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbı mahallinde tahrîr için bi’l-iltimâs bu fakīr zikri âtî menzile varıp zeyl-i rakīmde isimleri mastûr olan müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i hatîr olundukda Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyye el-mahmiyye mahallâtından Çıkrıkçı Kemal mahallesi sâkinelerinden olup bir buçuk seneden mütecâviz meslûle ve muk‘ade ve sâhibetü’l-firâş olduğu udûl-i müslimînden ve sikāt-ı muvahhidînden olup mahalle-i mezbûre ahâlîsinden umdetü kuzâti’l-İslâm Ahmed Efendi b. İlmî ve zübdetü vülâti’l-enâm Hasan Efendi b. Veli ve Atâullah Çelebi b. Osman ve İsâ Beşe b. Mustafa nâm kimesnelerin alâ tarîki’ş-şehâde ihbârlarıyla mütehakkik ve sâbit ve müte‘ayyin ve zâhir olduğu ecilden, sahîh hükmünde olup cemî‘ tasarrufâtı nâfize ve teberru‘âtı sahîha olan umdetü’l-muhadderâti’l-mu‘azzama zübdetü’l-muvakkarâti’l-mükerreme Fâtıma Hâtun bt. Abdünnebî nâm hâtun meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda mütevellî nasb ve ihtiyâr ve ta‘yîn eylediği sâbıkan Sofya kadısı olan umdetü’l-ulemâ’i’l-izâm zübdetü’l-fuzalâ’i’l-fihâm Hasan Efendi b. Süleyman mahzarında ikrâr ve i‘tirâf edip bu fakīre-i kesîretü’t-taksîr mürg-i cânım âşiyâne-i tenden tayerân etmeden bu dünyâ-yı dûnu tefekkür ve kendi hâlimi tezekkür eylediğimde hulûs-ı niyet ve sıdk-ı taviyyet ile silk-i mülkümde münselik olup bir tarafı Süleyman Paşa menziline ve bir tarafı Beyzâde ( ) vakfına ve bir tarafı mütevellî-i mûmâ-ileyh Hasan Efendi mukaddemâ benden iştirâ eylediği hâriciyye ta‘bîr olunur mülk menzile ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî fevkānî iki oda ve iki sofa ve dehliz ve kenîf ve tahtında iki oda ve bir sofa ve bir matbah ve bir hamam ve sofa ve zât-ı eşcâr bahçe ve sofa ve havuz ve muhtib ve havluyu müştemil dâhiliyye ta‘bîr olunur işbu mülk menzilimi, bi cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık ve kâffeti’l-menâfi‘ ve’l-merâfık hasbeten lillâhi te‘âlâ ve taleben li merzâti Rabbihi’l-a‘lâ vakf-ı sahîh-i şer‘î ile vakıf ve haps edip şöyle şart eyledim ki mâdâm ki lâbise-i libâs-ı hayât olam menzil-i mahdûd-ı mezkûrda evvelâ kendim sâkine olup vefâtımdan sonra mütevellî-i müşârün-ileyh Hasan Efendi’nin halîle-i celîleleri kıdvetü’l-muvakkarâti’l-mu‘azzama Şerife Hâtun bt. es-Seyyid Hüseyin sâkine olup ba‘de vefâtihâ batnen ba‘de batnin evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdı sâkin ve mutasarrıflar olup mukābelesinde her gün bir Yâsîn-i şerîf tilâvet edip rûhuma ihdâ edeler ve ba‘de inkırâzi’l-kül menzil-i mevkūf mezbûr hasbemâ ceret bihi’l-âde icâre-i mu‘accele ve müeccele-i misli ile îcâr olunup ücret-i mu‘accele-i mezbûra alâ vechi’l-helâl istirbâh ve istinmâ olunup nemâsı ile ücret-i müeccele-i menzil-i mezbûr sene be sene Medîne-i Münevvere fukarâsına irsâl oluna ve menzil-i mevkūf-ı mezbûru meşrûtun-lehimden her biri nevbetlerinde kendi mallarından imâret ve meremmet edeler ve menzil-i mevkūf-ı mezkûra mûmâ-ileyh Hasan Efendi mütevellî olup ba‘dehû re’y-i hâkime müfevvaz ola deyip menzil-i mezbûru fâriğan ani’ş-şevâgil mütevellî-i müşârün-ileyhe teslîm ol dahi vakfiyet üzre kabz ve tesellüm ve mütevellîlerin evkāfda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î vâkıfe-i ârife inân-ı kelâmını semt-i rücû‘a âtıfe olup vakf-ı akār eğerçi muhtâr-ı eimme-i ahyâr olan İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı akdem Ebû Hanîfe el-Küfî cûziye hayre’l-cezâ ve kûfiye hazretlerinin mezheb-i hatîrlerinde sahîh ve câizdir, lâkin menzile-i âriyetde olmağla şeref-i lüzûmu câiz olmayıp husûsan vâkıf menâfi‘-i vakfı nefsine şart etmekle âlim-i rabbânî İmâm Muhammed b. el-Hasan eş-Şeybânî re’y-i hatîrleri üzre vakf-ı mezbûr bâtıl olup rücû‘ emr-i meşrû‘ olmağın vakf-ı mezbûrdan rücû‘ eyledim, menzil-i mezkûr kemâ kân mülküme idhâl olunmak matlûbumdur dedikde mütevellî-i mûmâ-ileyh cevâb-ı bâ savâba âzim olup eğerçi hâl bast olunan minvâl üzre olduğu cây-i eşkâl değildir, lâkin fâzıl-ı samedânî İmâm Ebû Yusuf eş-şehîr bi’l-İmâmi’s-sânî re’y-i münîrleri üzre vakf-ı mezkûr şart-ı mezbûra müsâdif olursa da vâkıf mücerred vakaftü demekle lüzûmu ifâde edip istirdâd muhâl olmuşdur deyû redden imtinâ‘ ve husûs-ı kaziyyede fasl u hasma tâlibân olduklarında sadr-ı kitâb-ı müstetâbda tevkī‘-i refî‘i ve hat ve hâtem-i münîfi vâki‘ olan hâkim-i hâsim-i şerî‘at-nisâb bi tevfîkillâhi bi hüsnü me’âb dahi edille-i cânibeyne nazar ve mennâ‘u’l-hayr olmakdan hazer edip alâ kavli men yerâhü vakf-ı mezkûrun sıhhat ve lüzûmuna hükm etmekle min ba‘d vakf-ı mezbûr vakf-ı lâzım olup ibtâl ve ta‘tîli adîmü’l-ihtimâl oldu. Fe-men beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm cerâ zâlike. Ve hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min Cemâziyelevvel li sene erba‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: A‘lemü ulemâ’i’l-izâm efdalü fuzalâ’i’l-kirâm Mesud Efendi b. ( ) el-müvellâ’l-merhûm, Kıdvetü’l-ulemâ’i’l-mütehakkikīn zübdetü’l-fuzalâ’i’l-müdakkikīn Abdullah Efendi, Umdetü’l-ulemâ’i’l-kirâm İbrahim Efendi b. Mehmed, Umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Mustafa Efendi b. el-Hâc Hasan, Fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Mehmed Efendi b. Abdülvehhab, Fahrü’l-kuzât es-Seyyid Mehmed Efendi b. es-Seyyid Mehmed Efendi, mefharü’l-kuzât Ahmed Efendi b. İlmî Efendi, mefharü’l-kuzât Hasan Efendi b. el-Hâc Veli, Mustafa b. Mehmed, Nasûh Beşe b. Yusuf.