.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664)
cilt: 16, sayfa: 900
Hüküm no: 1226
Orijinal metin no: [133a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ayşe bt. Hacı Hasan’ın satın aldığı Rus cariyesi Mariya’nın ayıplı çıkması üzerine iadesi

Mahmiye-i İstanbul’da Haydarhâne mahallesinde sâkine Ayşe Hâtun bt. el-Hâc Hasan tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olup mahalle-i mezbûrede sâkin Mahmud Bey b. Ali ve Mehmed b. Karahan şehâdetleri ile şer‘an vekâleti sâbite olan işbu bâ‘isü’l-vesîka Râbia bt. Mustafa nâm hâtun mahfil-i kazâda esirci tâifesinden Hatîce bt. Mübârek muvâcehesinde üzerine bi’l-vekâle da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip merkūme Hatîce târih-i kitâbdan iki ay mukaddem işbu orta boylu açık kaşlı elâ gözlü Rusiyyetü’l-asl Mariya nâm câriye-i memlûkesini cemî‘ uyûbdan sâlime olmak üzre müvekkilem merkūmeye seksen beş esedî guruş semen-i makbûza bey‘ ve teslîm ol dahi iştirâ ve tesellüm eyledikden sonra câriye-i mezbûrenin üst dişlerinden iki aded azı dişleri nâkıs olduğundan mâ‘adâ başında keçebaş ta‘bîr olunur ayıb ile mu‘ayyebe olduğuna hâlâ müvekkilim mezbûre mükellefe olup ve ayb-ı mezbûr ınde’t-tüccâr noksan-ı semen îcâb eder uyûbdan olmağla câriye-i mezbûreyi bi’l-vekâle red ve semenini istirdâd ederim suâl olunsun dedikde bu makūle emrâzı teşhîs için taraf-ı Saltanat-ı Aliyyeden ta‘yîn olunan Ahmed Efendi b. Mehmed ve Mustafa Efendi b. Mehmed ve huddâm-ı mahkemeden Hüseyin ve Mehmed ile irsâl ve irâet olundukda câriye-i mezbûrenin hâlâ keçebaş ta‘bîr olunur marazı olduğuna ittifâk eylediklerini mezbûrân Hüseyin ve Mehmed meclis-i şer‘a gelip mütehâsımı muvâcehelerinde ihbâr eylediklerinden sonra gıbbe’s-suâl merkūme Hatîce cevâbında câriye-i merkūmeyi cemî‘ uyûbdan sâlime olmak üzre bey‘ ve kabz-ı semen-i mezkûr eylediğini ikrâr edip lâkin hîn-i bey‘de ayb-ı mezbûr mevcûd idiği ma‘lûmum değildir deyû inkâr etmeğin vekîl-i mezbûrdan da‘vâsına mutâbık beyyine taleb olundukda tabîbân-ı mezkûrân Ahmed Efendi ve Mustafa Efendi nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında, fi’l-hakīka câriye-i mezbûrede mevcûd olan keçebaş ta‘bîr olunan ayb-ı kadîmden üç aydan mukaddemden hâdis olmuş ayb-ı kadîm olduğuna şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müvekkile-i mezbûre Ayşe’ye ayb-ı mezbûra ba‘de’l-ıttılâ‘ mâni‘-i red olur fi‘l sâdır olmadığına yemîn lâzım gelip muhadderâtdan olmağın tahlîfi için küttâb-ı mahkemeden Sofu Mehmed Efendi irsâl olunup ol dahi müvekkile-i mezbûrenin mahalle-i mezbûrede sâkine olduğu menzile varıp zeyl-i rakīmde muharrerü’l-esâmî olan müslimîn huzûrlarında ba‘de’t-ta‘rîfi’ş-şer‘î müvekkile-i mezbûre Ayşe Hâtun’a zikr olunan câriyenin ayıbına ba‘de’l-ıttılâ‘ kabûlünü müş‘ir kavl ve fi‘l sâdır olmadığına yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ hasbe’l-mes’ûl yemîn billâhi te‘âlâ eylediğini Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr, ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Hüseyin b. Ebûbekir ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min Cemâziyelâhir li sene erba‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc Ahmed b. Mahmud, Abdi Çelebi b. Hüseyin, Resûl b. Rıdvan, Mustafa b. Ali ve gayruhüm.