.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676)
cilt: 18, sayfa: 69
Hüküm no: 5
Orijinal metin no: [3a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Serez’de ölen Abdüssamed Efendi’nin vârislerinin aralarında anlaştıkları

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde tahrîri iltimâs olunmağın kıbel-i şerî‘at-i mergūbeden irsâl olunan Mevlânâ Şeyh Mehmed Efendi Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyye el-mahmiye’de Çerağī Hamza mahallesinde sâkine Mehmed Efendi b. el-merhûm Abdüssamed Efendi’nin menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî olan müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i âlî eyledikde mahalle-i mezbûre sükkânından olup medîne-i Siroz’da bi tarîki’l-müsâfere sâkin iken bin yetmiş altı senesi Rebî‘ulâhiri’nde vefât eden mezbûr Abdüssamed Efendi b. Mehmed’in verâseti, zevce-i metrûkesi Şahbaz bt. Abdullah nâm hâtun ile sulbî kebîr oğlu merkūm Mehmed Efendi’ye münhasıra ve tashîh-i mes’elesi bi tarîki’l-münâsahati’ş-şer‘iyye yirmi dört sehimden olup sihâm-ı mezbûreden on yedi sehmi merkūm Mehmed Efendi’ye ve yedi sehmi dahi mezbûre İsmihân’a isâbet ettiği şer‘an zâhir ve mütehakkik oldukdan sonra sin ve cüssesinin bülûğa tahammülü ve bülûğuna mu‘terife olup zâtı ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân Mehmed Çelebi b. Ali ve Receb Çelebi b. Ali nâm kimesneler ta‘rîfleri [ile] mu‘arrefe olan mezbûrede hâl-i sıgārında kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olup tereke-i müteveffâ-yı evvele vâzı‘ü’l-yed olan li eb karındaşı bâ‘is-i hâze’l-kitâb mezbûr Mehmed Efendi mahzarında bi’t-tav‘i’s-sâf ikrâr ve i‘tirâf edip babam müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ [3b] lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd hâriciyye ve dâhiliyyesinde büyût-ı adîdeyi müştemil işbu menzil ve haps nakid ve menkūlâtı ber mûceb-i defter-i kassâm ol târihde beher guruş yüz kırk akçeye râyic olmak üzre yedi yük on bir bin yedi yüz akçeden ve defter-i kassâmdan hâric beş yüz elli guruşdan ve on dört bin dokuz yüz seksen züyûf akçeden ve yüz guruş kıymetli bir cevheri altın kuşakdan ve cüz’î ve küllî ve kalîl ve kesîr eşyâ-i menkūle ve sâir cins-i terekeden bi tarîki’l-münâsahati’l-mezbûre, bana isâbet eden yedi sehim hisse-i şer‘iyyemden karındaşım mezbûr Mehmed Efendi vesâyet-i mahkiyesi hasebiyle yevmî yirmişer akçe nafaka-i ma‘rûzam ve sâir levâzım-ı zarûriyye için târih-i mezbûrdan beri on sene ile sekiz ayda harc ve sarf eylediğimizden sonra bâkī kalan menzil-i mezbûr ve vakıf ve sâir menkūl terekesinden bi tarîki’l-münâsahati’l-mezbûre, bana isâbet eden yedi sehim hisse-i şer‘iyyem mukābelesinden şerâit-i hüccet-i sulhü hâvî mevâni‘-i müfsideden ârî, bi tarîki’t-tehârüci’ş-şer‘î nukūd-ı terekeden hissemden on bir bin dört yüz kıt‘a esedî guruşa mezbûr Mehmed Efendi ile sulh olup bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr bin dört yüz esedî guruşu mezbûr Mehmed Efendi yedinden tamâmen ahz u kabz ey[lediği]mden sonra tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan işbu menzil ve sâir cüz’î ve küllî ve kalîl ve kesîr nukūd ve menkūle terekesine ve Ayasofya-i kebîr vakfından olup icâre-i mu‘accele ve yevmî iki buçuk akçe müeccele ile babamız müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât taht-ı tasarrufunda olup ba‘de vefâtihî intikāl-i âdî ile bize intikāl etmekle ale’l-iştirâki’s-seviy taht-ı tasarrufumda olup mahmiye-i mezbûrede Karaman-ı kebîr’de vâki‘ lede’l-âhâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb kebabçı dükkânı ve bir bâb şerbetçi dükkânı eczâsından hisseme isâbet eden mikdâra müte‘allika âmme-i de‘âvî ve metâlibden ben karındaşım mezbûr Mehmed Efendi’nin zimmetini ibrâ’-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledim ba‘de’l-yevm müteveffâ-yı mezbûrun terekesine müte‘allika karındaşım mezbûr Mehmed Efendi ile vechen mine’l-vücûh da‘vâ ve nizâ‘ım yoktur ve yine zikr olunan dükkânlar ke’l-evvel beynimizde iştirâk-i seviy üzre kalmışdır ve mezbûr Mehmed Efendi dahi müteveffâ-yı mezbûrun nukūd terekesinden ve kendi malından bu âna gelince değin ber vech-i muharrer bana infâk ve iksâ eylediği akçeye ve sâir hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allika cemî‘ de‘âvî ve muhâsamâtdan benim zimmetimi ibrâ’-i âmm-ı râfi‘ü’l-hisâm ile ibrâ ve iskāt eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şifâhî ve’t-tahkīki’l-vicâhî husûs-ı mezbûru Mevlânâ-yı mezkûr mahallinde tahrîr ve ma‘an irsâl olunan Abdullah Efendi b. Veli ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min Zilhicceti’ş-şerîfe li sene sitte ve semânîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Abdullah Efendi b. Zünnûn, Ahmed Zeki b. Abdülganî, Abdülhalim Efendi b. Ahmed, Şeyh Mehmed Çelebi b. Mehmed, Hüsrev Çelebi b. Abdülmennân, Mustafa Çelebi b. Osman, Receb b. Ali, Yahya Çelebi b. Mehmed, Yusuf Beşe b. Abdullah, Mahmud Çelebi b. ( ), Mustafa Çelebi, Abdullah Efendi b. Veli, Şeyh Mehmed Efendi b. ( ).