|
İstanbul Mahkemesi 18 Numaralı Sicil (H. 1086-1087/M. 1675-1676) cilt: 18, sayfa: 370 Hüküm no: 364 Orijinal metin no: [95a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Poçok adlı gayri müslimin veraseti konusunda vârislerinin anlaştığı
Mahmiye-i İstanbul’da Gedik Paşa mahallesi sâkinelerinden Hâtunşah bt. Nurbey v. Gülbey nâm nasrâniyye meclis-i şer‘-i şerîfde mahalle-i mezbûre sâkinlerinden olup bundan akdem Boğdan içinden gelirken esnâ-yı tarîkde Pîruçsuyu demekle ma‘rûf nâm mevzi‘de mürd olan Poçok nâm zimmînin terekesine vâzı‘ü’l-yed olan Meleksat v. Markar nâm zimmî muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben mürd-i mezbûr Poçok’un li ebeveyn karındaşı olup babamız ismi Nurbey ve dedemiz ismi Gülbey ve anamız ismi Menefşe ve maskat-ı re’simiz mahalle-i mezbûre olup mürd-i mezbûrun verâseti bana münhasıradır ve terekesinin cümlesini benim için hakk-ı kabz olmağın hâlâ mezbûr Meleksat’a suâl olunup mürd-i mezbûrun terekesinden makbûzu olan seksen bir guruşu bana def‘ ve teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Meleksat cevâbında mürd-i mezbûrun terekesinden olan meblağ-ı mezbûr seksen bir guruşa vâzı‘ü’l-yed olduğunu ikrâr, lâkin müdde‘iye-i mezbûre Hâtunşah’ın ber vech-i muharrer verâsetini inkâr etmeğin müdde‘iye-i mezbûre ber vech-i muharrer verâsetine beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûre sâkinlerinden Melkon v. Dilek ve Aci Murad v. Kumru ve Papa Aritun v. Toros nâm zimmîler meclis-i şer‘a li ecli’ş-şehâde hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müdde‘iye-i mezbûre Hâtunşah ile mürd-i mezbûr Poçok li ebeveyn karındaşlar olup babaları ismi Nurbey ve dedeleri ismi Gülbey ve anaları ismi Menefşe ve maskat-ı re’sleri mahalle-i mezbûrdur, mürd-i mezbûrun verâseti müdde‘iye-i mezbûreye münhasıradır gayrı verâseti ve terekesine müstahıkk-ı âhar olduğu ma‘lûmumuz değildir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘iye-i mezbûre Hâtunşah’ın verâsetine ba‘de’l-hükm mezbûr Meleksat’a mürd-i mezbûrun terekesinden ber vech-i muharrer makbûzu olan meblağ-ı mezbûr seksen bir guruşu müdde‘iye-i mezbûreye edâ ve teslîme tenbîh olundukdan sonra müdde‘iye-i mezbûre Hâtunşah meclis-i şer‘de, mezbûr Meleksat muvâcehesinde i‘âde-i kelâm edip ânifen edâsına tenbîh olunan meblağ-ı mezbûr seksen bir guruşu mezbûr Meleksat bana edâ ve teslîm ben dahi yedinden ahz u kabz edip mezbûr Meleksat zimmetinde karındaşım mürd-i mezbûrun terekesinden bir akçe ve bir habbe hakkım bâkī kalmadı dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşer min şehri Rebî‘ilevvel li sene seb‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Mehmed, Veli Beşe b. Mahmud, Mehmed Ağa b. Abdullah, Şaban b. Süleyman, Şâhin b. Abdullah, Osman Çelebi b. Ömer, Papa Aritun v. Toros, Avanos v. Krikor, Markar v. Karabet, Murat v. Serkis, Pelipoz v. Serkis, Eci Nikola v. (…).
|