.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 483
Hüküm no: 371
Orijinal metin no: [116b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Rize’deki hanın Ömer Paşa Vakfı’na ait olduğunu iddia eden vakıf mütevllisi Mehmed Bey b. Ahmed iddiasını delillendirmesi için zaman mühlet verildiği

Medîne-i Trabzon’da vâki‘ merhûm Ömer Paşa Vakfı’na bi’l-fi‘il mütevellî olan Mehmed Bey b. Ahmed dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadrazamîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde zikri âtî hana şirâ-i mâlikâne vâzı‘u’l-yed olduğu sâbit ve zâhir olan işbu râfi‘u’l-kitâb Mehmed Ağa b. el-Hâc İbrahim mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip kasaba-i Rize’de vâki‘ bize intimâ ile tahdîd ve tavsîfden mustağnî elli iki odayı muhtevî hanın arsası icâre-i mu‘accele ve yevmî altı akçe ücret-i müeccele ile mütevellîsi olduğum merkūm-ı mezbûr Ömer Paşa Vakfı’ndan iken mezbûr Mehmed Ağa ücret-i mezkûreyi sekiz seneden beri taraf-ı vakfa edâ etmeyip hân-ı mezbûrun arsası ve binâsına mâlikâne mutasarrıf olmağın ücret-i mezkûreden sinîn-i mezbûrede müctemi‘ olan dört bin dört yüz akçeyi mezbûr Mehmed Ağa’dan taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Ağa cevâbında arsa-i mezkûreyi bundan akdem medîne-i mezbûre sükkânından el-Hâc Mahmud b. Mustafa nâm kimesne hüccet-i şer‘iye mûcebince yirmi beş sene [117a] mâlikâne tasarrufundan sonra mezbûr Mahmud fevt olup arsa-i mezbûre sulbî oğulları ve hasren vârisleri olan Hüseyin Çelebi ve Mustafa Çelebi nâm kimesnelere bi’l-irsi’ş-şer‘î isâbet etmekle mezbûrân Hüseyin Çelebi ve Mustafa Çelebi dahi altı sene mâlikâne tasarruflarından sonra târih-i kitâbdan sekiz sene mukaddem arsa-i mezbûreyi hâlâ mevcûd olan ebniyesiyle ma‘an beş yüz doksan guruş semen-i makbûza bana bey‘ ve temlîk ve teslîm ben dahi iştirâ ve temellük ve tesellüm edip bu ana gelince taraf-ı vakıfdan ücret nâmına bir nesne taleb ve ahz olunmayıp kırk bir seneden beri mâlikâne tasarruf olunagelmişdir deyü arsa-i mezbûreye ber-vech-i muharrer mülkiyet üzere vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin vakfiyetini bi’l-külliye inkâr edicek hân-ı mezbûre kırk bir seneden beri ber-vech-i muharrer mülkiyet üzere tasarruf oluna geldiğin medîne-i mezbûre sükkânından Ahmed Çelebi b. Ali ve Hasan Çelebi b. Mustafa nâm kimesneler müdde‘i-i mezbûrun muvâcehesinde alâ tarîkı’ş-şehâde haber vermeleriyle müdde‘i-i mezbûrdan arsa-i mezbûrenin vâkıf-ı mezbûr Ömer Paşa yedinde mülk ve hakkı olduğu hâlde vakf-ı sahîh-i şer‘-i ile vakıf ve habs ve tescîl-i şer‘î etdirdiğine mübeyyene beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyine için istimhâl etmekle mehl-i şer‘î birle ba‘de’l-imhâl mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâmin min-Zilka‘deti’ş-şerîfe sene [1]107.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem tezkire-i evvel Yusuf Efendi, umdetü ashâbi’t-tastîr ve’r-rakām tezkire-i sânî Hâfız Efendi, umdetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Çavuşbaşı Mehmed Ağa, fahrü’l-a‘yân Muhzır Mehmed Ağa, Mustafa Efendi nâib-i recül, Receb Efendi nâib-i kapan, Mehmed Efendi b. Hüseyin, el-Hâc Halil Efend[i] b. Mehmed.