İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 516 Hüküm no: 399 Orijinal metin no: [126a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Zeyneb Hatun bt. Abdullah’ın cariyesi Rus asıllı Fethi’nin hür olma iddiasının kabul edilmediği Rıkk-ı sâbıkına mu‘terîfe olmağla vech-i âtî üzere da‘vâya kıbel-i şer‘den me’zûn olan açık kaşlı elâ gözlü orta boylu Rusiyyetü’l-asl Fethi bt. ( ) meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde vezîriazam oldukdan sonra vedâ‘-ı âlem-i fânî eden merhûm Kara İbrahim Paşa’nın yeğeni Hüseyin Bey’in ümm-i veledi ve mu‘tekası olup merhûm-ı müşârün-ileyhin Çukurçeşme kurbünde vâki‘ sarayında sâkine iken fevt olan Zeyneb Hatun bt. Abdullah b. Abdülmennan’ın verâseti zevc-i metrûkü Hüseyin Ağa b. Habib ile sadriye kebîre kızı fahrü’l-muhaddarât Rukiye Hatun bt. el-mezbûr Hüseyin Bey’e münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra kendi tarafından asıl mûmâ ileyhâ Rukiye tarafından husûs-ı âti’z-zikre sâbitü’l-vekâle vekîl olmağla müteveffât-ı mezbûrenin terekesinden olup rakīka olmak üzere kendüye vâzı‘u’l-yed olan mezbûr Hüseyin Ağa mahzarında üzerine da‘vâ edip ben müteveffât-ı mezbûre Zeyneb Hatun’un hayatında câriye-i memlûkesi [126b] olmağla mezbûre Zeyneb Hatun târih-i kitâbdan beş sene mukaddem beni tedbîr-i mutlak ile müdebbire eyledikden sonra târih-i kitâbdan altı ay mukaddem mat‘ûnen hasta ve sahib-i firâş oldukda beni malından tahrîr ve i‘tâk edip ben sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuş iken mezbûr Hasan Ağa ve Rukiye Hatun tereke-i müteveffât-ı mezbûreden olup ke’l-evvel rakīka olmak üzere bana bi gayr-ı hakkın vaz‘-ı yed ederler hâlen suâl olunup sebîlim tahliye ve mezbûrânın üzerimden kasr-ı yedlerine tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Hüseyin Ağa cevâbında mevsûfe-i mezbûreye ber-vech-i muharrer rakīka olmak üzere asâleten ve vekâleten vaz‘-ı yedini ikrâr etmeğin mevsûfe-i mezbûrenin ber-vech-i mübeyyen ıtkını inkâr edecek müdde‘iyye-i mezbûreden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyine[den] izhâr-ı aczile istihlâf etmeğin fi’l-hakīka mevsûfe-i mezbûreyi zevcesi müteveffât-ı mezbûre Zeyneb Hatun beş sene mukaddem tedbîr-i mutlak ile müdebbire etmeyip ve altı ay mukaddem mat‘ûnen hasta ve sahib-i firâş oldukda malından tahrîr ve i‘tâk dahi etmeyip ol vechile mevsûfe-i mezbûre Fethi el-ân sâir harâir-i asliyât gibi hürre olduğunu bilmediğine kendi hissesiçün merhûm Hüseyin Ağa’ya yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefkı’l-mesûl yemîn bi’llâhi te‘âlâ etdikden sonra müvekkile Rukiye Hatun muhaddarâtdan olup meclis-i şer‘ huzûrunda müte‘azzire olmağla mezbûreyi dahi tahlîf için kıbel-i şer‘den irsâl olunan Ebûbekir Efendi saray-ı mezkûra varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i hatîr eyledikde fi’l-hakīka vâlidesi mezbûre Zeyneb Hatun mevsûfe-i mezbûreyi ber-vech-i muharrer beş sene mukaddem tedbîr-i mutlak ile müdebbire etmeyip ve altı ay mukaddem mat‘ûnen hasta ve sahib-i firâş oldukda malından tahrîr ve i‘tâk dahi etmeyip ol vechile mevsûfe-i mezbûre Fethi sâir harâir-i asliyât gibi hürre olduğunu bilmediğine mezbûre Fethi muvâcehesinde mezkûre Rukiye Hatun’a yemîn teklîf eylediğinde ol dahi hasbe’l-mesûl yemîn bi’llâhi te‘âlâ etmeğin vâki‘ hâli mevlânâ-i mezbûr mahâllinde tahrîr, ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan el-Hâc Ebûbekir Beşe b. Sinan ve Mehmed b. Ahmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mûcebiyle müdde‘iye-i mezbûre Fethi bilâ-beyyine bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 30 Zilhicce sene [1]107 Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Ağa el-mübâşir, el-Hâc Ebûbekir b. Sinan, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mehmed Çelebi b. İbrahim, Ali Çelebi b. İbrahim.