İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 691 Hüküm no: 527 Orijinal metin no: [181b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Donanma için gerekli olan peksimedin pişirilmesi için bir an önce yeterli buğdayın satın alınması gerektiği Sa‘âdetlü âtıfetlü mürüvvetlü oğlum sultânım âsaf-ı celîlü’ş-şân hazretlerinin mevrid-i izz ü ikbâl olan nâdî-i mekremet-eyâdîleri savb-ı rif‘at-i avniye mezîd-i ta‘zîm ve iclâl ile dürer-i ed‘iye-i ihlâs ve gurer-i esniye-i ihtisâs-ı disâr ithâfıyla bezr-i şehîr ü ikbâl olan tab‘-ı âlîşânları zübûr-ı hâle istifsâr kılınmak hilâlinde? arîza-i devlethâhı budur ki benim mekrümetlü âtıfetlü oğlum Donanma-yı hümâyûn sefîneleri için havâle buyrulan yirmi iki bin beş yüz kantar peksimedden bu âna değin makbûzumuz olan peksimedden mâ‘adâ sekiz bin kantar peksimed matlûb olmağla bu tarafda müstevlî olan kaht-ı galâ ma‘lûm-ı devletleri olup tedârüki mümkün olmamağla şimdiye dek kalyonlara tevzî‘ ü taksîm olunan peksimed dahi rûz-ı merre sarf olunup noksan bulduğundan gayrı müceddeden donanması fermân buyrulan iki kıt‘a sefîneye ve Cezâyir-i Garb Ocakları sefînelerine verecek bir habbe peksimed olmayıp gāyet muztarrü’l-hâl olmuşuzdur. Ancak matlûb olan sekiz bin kantar peksimed tabhı yirmi bin keyl hıntaya muhtâc olmağla Midilli ve İzmir ve Sakız cezîrelerinde tabh olunmak üzere Âsitâne-i sa‘âdetden ol mikdâr hınta mübâya‘ası için fermân-ı şerîfleri sudûruna muhtâcdır ki ol cezîrelere peksimed tabh olunup infâk olunmakdan gayrı beher hâl tedârüki muhâl olduğundan Donanma-yı hümâyûn tarafından husûs-ı mezbûrun husûlü için hâk-pây-ı feyz-bahşâlarına rumâl eyleyen Defterdâr Mustafa Efendi kulları ile işbu mektûb-ı bahş-nâme keşîde-i silk-i tesvîd olunup firistâde-i huzûr-ı devlet-mevfûrları kılınmışdır. İnşâallâhu te‘âlâ dâhil-i atebe-i bûs-ı devlet-me’nûsları oldukda eltâf-ı kâmile-i âsafânelerinden me’mûl ve mültemesdir ki zikrolunan hınta mübâya‘ası husûsuna vech-i meşrûh üzere himmet-i bî-hemtâları derkâr buyurulup husûs-ı mezbûrun husûlü vâbeste-i fermân-ı şerîfleri olmağla bir gün evvel vücûd-pezîr olup guzât-ı Müslimîn fukarâsının def‘-i zarûretleri ile du‘â-i hayrlarına mazhar olmaları. Mine’l-muhibbi’l-muhlis Hacı Hüseyin Kapudan hâlâ.