İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 698 Hüküm no: 536 Orijinal metin no: [184a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Cizyesini ödemeyen zimmîlerden cizyeleri tahsil olunarak bir an önce hazineye ulaştırılması
Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müdebbiru umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmimü mehâmmü’l-enâm bi’r-re’yi’s-sâib mümehhidü bünyânü’d-devlet ve’l-ikbâl müşeyyidü erkâni’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl el-mahfûfu bi-sınûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde Sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı olan vezîrim ( ) paşa -edâmallâhu iclâlehû- ve a‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în yenbû‘u’l-fazl ve’l-yakīn keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniye hallâlü’l-mufassalâti’l-yakīniye el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-meliki’l-a‘lâ Anadolu kādıaskerliği pâyesiyle bi’l-fi‘il İstanbul kadısı olan Mevlânâ ( ) -edâmallâhu te‘âlâ fezailehû- ve kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân bin yüz sekiz senesine mahsûb olmak üzere İstanbul keferesinin cizyeleri cibâyetine memûr olan ( ) -zîde mecduhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki, bin yüz yedi senesine mahsûb olmak üzere İstanbul ve Üsküdar ve Kocaili ve Hâslar ve Galata kazâlarında sâkin ve mütemekkin mürûr u ubûr eden ehl-i zimmî kefere ve Yahûdî ve Acem tâifesinin nicesi bu âna değin cizyelerini vermeyip ve mîrî kâğıdların almayıp ihtifâ ve gaybet edip taraf-ı mîrîye gadr ve zarar ve hazînenin muzâyakasına bâ‘is ve sene-i sâbıkā mukāyesesine küllî noksan terettüb eylediği mesmû‘-ı hümâyûnum olmağın imdi bu asılları muhkem mahallât ve kurâ ve kasabalarda ve ba‘zı ihtifâ eylemiş mahallerde tefahhus olunup bulup ve buldurması lâzım gelenlere buldurup bi-eyyi vechin-kân kâğıdsız bulununlara berat-ı âlîşanda ta‘yîn ve tasrîh olunduğu üzere kâğıd verdirip cizyelerin mîrî için taleb ve tahsîl etdirmede herbiriniz dikkat ve ihtimâm eyleyesiz, şöyle ki, sene-i mezbûre cizyesin vermeyip ve yedinde mîrî mühürlü ismi ve eşkâli mutâbık olmayıp hakk olunmuş ola veyâhûd âharın mürde kâğıdı olmuş ola veyâhûd kâğıd aldım evimde ve rehinde ve emânetdir dedirmeyip yedinde kâğıdı bulunmayanların yüz sekiz senesi kâğıdı ve cizyesiyle ma‘an tahsîl etdirdip ve kâğıdların verdirip kat‘an bir ferde himâye etdirilmemek bâbında arz ve telhîs olundukda imdi mûcebince amel olunmak fermânım olmuşdur. Buyurdum ki, hükm-i şerîfimle vardıkda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel edip dahi vech-i meşrûh üzere bu makūle muhkem mahallât ve kurâ ve kasabalarda ve ba‘zı ihtifâ eylemiş mahallerde tefahhus olunup bulup ve buldurması lâzım gelenlere buldurup be-eyyi vechin kân kâğıdsız bulunanlara berat-ı âlîşânımda ta‘yîn ve tasrîh olunduğu üzere kâğıd verdirip cizyelerin mîrî için taleb ve tahsîl etdirmede herbiriniz dikkat ve ihtimâm eyleyesiz, şöyle ki, sene-i mezbûre cizyesin vermeyip ve yedinde mîrî mühürlü ismi ve eşkâli mutâbık olmayıp hakk olunmuş ola veyâhûd âharın mürde kâğıdı olmuş ola veyâhûd kâğıdı aldım evimde ve rehinde ve emânetdir dedirmeyip yedinde kâğıdı bulunmayanların yüz sekiz senesi [kağıdı] ve cizyesiyle ma‘an tahsîl etdirdip ve kâğıdların verdirip kat‘an bir ferde himâye ve bir şahsa sıyânet etdirmeyesiz, şöyle bilesiz, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Tahrîren fi’l-yevmi’r-râbi‘ aşer min-şehri Şevvali’l-mükerrem li-sene seb‘a ve mie ve elf.
Sahrâ-yı Edirne.
|