İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738) cilt: 21, sayfa: 85 Hüküm no: 21 Orijinal metin no: [9a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Pamuğun Balkapanı’nda tutularak izinsiz olarak dışarıya satılmaması Penbe fermânı Akzâ kuzâtü’l-müslimîn evlâ vülâtü’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fezâili ve’l-yakīn râfi‘-i a‘lâmü’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vâris-i ulûmü’l-enbiyâ’i’l-mürselîn el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul kadısı -zîdet fezâiluhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki İstanbul fukarâsından nice eytâm ve erâmilin medâr-ı ma‘âşına penbe ipliği eğirip bey‘ etmekle olduğundan nâşî bu yakīnlerde ipek hâsıl olacak penbeyi hallâc tâifesi narh-ı cârîsinden ziyâde satmağla kendilere müzâyakaya müeddâ olduğunu i‘lâm ve hallâclardan teşekkî etmeleriyle, hallâclar kethüdâsı ve ihtiyârları ihzâr olundukda zabt u rabtı müsâmaha üzre olmağla bu yakīnlerde taşralara ifrât ile gidip, bir mikdâr revâc bulmağın tüccâr tama‘ edip kantarını on beş guruşa dek ve yedeklerinden biz dahi harcımızı üzerine zam edip onun için mezbûre bahâya bey‘ olunur eğer âdet-i kadîme üzre Balkapanı’nda zabt olunup âhar diyâra gitmez ise narh-ı cârîsi nizâm bulup, penbe ipliği ile ta‘ayyüş eden aceze ve mesâkîne nâfi‘ narh-ı cârî üzre hareket edebiliriz dediklerinde sâir ehl-i vukūfdan dahi istihbâr olunup tüccâr tâifesinin Akhisar ve Kırkağaç ve Savur ve Gelibolu ve Siroz kazâlarından İstanbul’a getirdikleri penbeyi resm-i gümrüğü ba‘de’l-edâ kadîmden Balkapanı hanına nakl ve hallâclar kethüdâsı ve yiğitbaşıları ma‘rifetleriyle esnâf-ı mezbûra narh-ı cârî üzre tevzî‘ ve zabt olunup âhar diyâra ifrât ile gitmemeğe muhtâc olduğu haber verdiklerinde fîmâ ba‘d ke’l-evvel Balkapanı’nda hıfz olunup me’zûn olmadıkça taşra gitmek fermân-ı âlî ile men‘ olunmağa muhtâcdır deyû haber vermeleriyle fukarâya nâfi‘ ve isticlâb-ı du‘âya bâ‘is olduğun sen ki Mevlânâ-yı mûmâ-ileyh Mehmed Said -zîdet fezâiluhû- sen i‘lâm eylediğin ecilden, i‘lâmın mûcebince amel olunmak emrim olmuşdur. Buyurdum ki vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel dahi i‘lâmın mûcebince fîmâ ba‘d ke’l-evvel Balkapanı’nda hıfz olunup me’zûn olmadıkça taşra gitmelerine ruhsat [9b] vermeyip mazmûn-ı emr-i şerîfimle âmil olasın. Şöyle bilesin, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın. Tahrîren [fî] evâsıtı Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene semânîn ve selâsîn ve elf. Kostantıniyye el-mahrûse