.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738)
cilt: 21, sayfa: 106
Hüküm no: 40
Orijinal metin no: [14a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Yedikule’deki ağıla gelmeden taşrada sığır alımı yapılmaması

Sığır kasabları Ma‘rûz-ı dâ‘î-i devletleridir ki Bi’l-fi‘l sığır kasabları kethüdâsı olan Ebûbekir b. el-Hâc İbrahim ve yiğitbaşıları el-Hâc Ali ve müslim ustalarından olup isimleri cerîdede mastûrü’l-esâmî on beş nefer kasab ustaları meclis-i şer‘de yahudi kasablarından olup Hasköy’de sâkin Ispanakçı oğlu Menahem ve Balat’da sâkin Cencus? Mosi muvâcehelerinde yedimizde olan müte‘addid evâmir-i şerîfe-i vâcibü’l-imtisâller mûceblerince mâ tekaddemden ilâ hâze’l-ân Yedikule hâricinde olan tokada sürek ta‘bîr olunur sığır geldikde kethüdâmız ve ustalarımız üzerine varıp cümle ma‘rifetleriyle bahâlarını kat‘ ve her yüz sığırda on beş re’s sığır yahudi kasablarına hisse verilip mâ‘adâsı müslim kasabları beynlerinde hisselerine kıyâsen tevzî‘ ve taksîm olunagelip Yahûd tâifesi bundan ziyâde bir re’s sığıra müdâhale etmeyip, nizâm-ı hâlimiz dahi bu vech üzre muntazam iken mezbûrân yahudiler hilâf-ı fermân-ı âlî mugāyir-i nizâm taşra çıkıp tokada gelecek sığırları karşılayıp a‘lâlarını hafiyyeten semen-i misillerinden ziyâde bahâ ile alıp alçak ve redî olan sığırlar müslim kasablarına kalıp gadr etmeleriyle hilâf-ı fermân-ı âlî vaz‘ u hareket etmemek üzre mezbûrâna bi’d-defe‘ât tenbîh olunmuşiken mütenebbiheler olmayıp hâlâ hilâf-ı fermân ve mugāyir-i nizâm taşra çıkıp tokada gelecek sığırların a‘lâlarından yüz kırk re’s sığırları hafiyyeten alıp ihtifâ etmişler deyû teşekkî ve yedlerinde senedleri olan tuğrâ-yı garrâ-yı sultânî ile mücellâ evâmir-i şerîfeyi ibrâz ettiklerinde, feth ve kırâat olundukda mazmûn-ı münîfleri min külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhlarına mutâbık bulunup, hakīkat-i hâl vech-i muharrer üzre olduğunu mezbûrân yahudiler ikrâr ve i‘tirâf etmeleriyle, ba‘de’l-yevm ber mûceb-i fermân-ı âlî nizâm-ı kadîmlerine muhâlefet etmemek üzre mezbûrân yahudilere tenbîh ve huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fermân men lehü’l-emrindir. Fî 16 Şevvâl sene [1]138. Bâ sah İ‘lâm mûcebince amel olunup hilâfına hareket edenler ahz olunup iktizâsı üzre haklarından gelinmek deyû buyruldu.