.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738)
cilt: 21, sayfa: 256
Hüküm no: 165
Orijinal metin no: [52a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul at hamalları kethüdâlığına Süleyman’ın tekrar tayini

Ma‘rûz-ı dâ‘îleridir ki Mahmiye-i İstanbul’da at hammâlları tâifesinden Bahçekapısı iskelesinde olan Halil b. İbrahim ve Ebûbekir b. Receb ve İbrahim b. Halil ve Hasır iskelesinden Halil b. Abdullah ve Ayazmakapısı iskelesinden Receb b. Veli ve Ali b. Hüseyin ve Kapan-ı Dakīk iskelesinden Mehmed b. Hüseyin ve Cebeali iskelesinden Davud b. Osman ve Mehmed b. Mustafa ve Süleyman b. Mehmed ve Balat iskelesinden Ali b. Mustafa ve Langa Yenikapısı iskelesinden Mustafa b. Mehmed ve Samatya iskelesinden Abdülkerim b. Mehmed ve Kumkapı iskelesinden Himmet b. Ali nâm kimesneler meclis-i şer‘de ihzâr ve derûn-ı arzuhâlde mastûrü’l-ism olan kethüdâ-yı sâbık Abdülkerim ile kethüdâ-yı lâhık sâhib-i arzuhâl Süleyman’ın keyfiyyet-i hâlleri tefahhus ve istifsâr olundukda kethüdâ-yı sâbık mezbûr Abdülkerim mukaddemâ hazîne-mânde eylediği yevmî altı akçe ulûfesi mukābilinde İstanbul’da olan at hammâlları tâifesinin baş kethüdâlığını alıp üzerine berât ettirip, ba‘dehû sâhib-i arzuhâl Süleyman dahi Topçu ocağından tedârük eylediği yevmî on dokuz akçe ulûfesini hazîne-mânde ve merkūm Abdülkerim’in mukaddemâ hazîne-mânde eylediği yevmî altı akçe ulûfesini kendi malından be her mâh mezbûra teslîm etmek üzre merkūm Abdülkerim’i ref‘ ve kethüdâlık-ı mezbûru alıp kendi üzerine berât ettirip, hıdemât-ı aliyyeyi kemâ-yenbağī edâ ve kethüdâlık-ı mezbûru nizâm-ı kadîmimiz üzre görüp bir vechile dahl îcâb eder hâli yoğiken kethüdâ-yı sâbık merkūm Abdülkerim pîr ve ihtiyâr ve alîlü’l-mizâc olup hizmet-i mezbûrenin uhdesinden gelmeğe kādir olmadığından mâ‘adâ mağşûş ve müfsid olmağla umûr-ı mühimmenin mîrî hıdemât-ı aliyyenin ta‘tîline bâ‘is ve nizâm-ı kadîmimizin ihtilâline bâdî olur ve hâlâ kethüdâmız mezbûr Süleyman her vechile mîrî hıdemât-ı aliyye ve umûr-ı mühimmenin kemâ-yenbağī ikāmetine kādir ve bi’l-cümle tâife-i mezbûre [52b] hüsn-i hâl üzre olmağla cümlesi mezbûr Süleyman’dan râzı ve hoşnûdlardır deyû kethüdâ-yı sâbık mezbûr Abdülkerim’in adem-i kudret ve kethüdâ-yı lâhık mezbûr Süleyman’ın her vechile mahall ü müstahık olduğunu her biri ba‘de’l-ihbâr husûs-ı mezbûr-ı meşrûh üzre olduğunu hâlâ İstanbul ağası olup mezbûrların nâzırı olan Mustafa kulları dahi inhâ eyledi[ğinden] kethüdâlık-ı mezbûr merkūm Süleyman’a ibkā ve mukarrer kılınıp mezbûr Abdülkerim’in kendi yâhud oğlu üzerine almak recâsıyla eylediği arzuhâl i‘tibâr buyurulmayıp hasmı ile mürâfa‘a olmadıkça derkenâr dahi olunmamak üzre kaydına şerh verilmek bâbında fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir. Fî 8 Safer sene [1]139.