İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738) cilt: 21, sayfa: 341 Hüküm no: 259 Orijinal metin no: [77a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Atpazarı’ndaki kafesçilerin kethüdâlığına Hasan b. Abdülkerim’in tayini
Ma‘rûz-ı dâ‘î-i devletleridir ki Mahmiye-i İstanbul’da Atpazarı kurbunda dükkân-nişîn kafesçi tâifesinin kethüdâları Hasan b. Abdülkerim meclis-i şer‘de mahmiye-i mezbûre[de] perâkende kafesçi tâifesinden Hasan Beşe b. Mustafa mahzarında kadîmü’l-eyyâmdan İstanbul’da dükkân-nişîn kafesçi ile perâkende kafesçi hırfet-i vâhide oldukları hasebiyle cümlesinin kethüdâsı bir kimesne olmağla hırfet-i mezbûre erbâbının beher sene cânib-i mîrî için Tersâne-i âmire’ye veregeldikleri bedel-i kürekçiyân iki bin akçeyi kethüdâ-yı mezbûr hırfet-i merkūme esnâfının cümlesinden cem‘ ve tahsîl ve yed-i vâhidden mahalline teslîm olunup kimesneye cevr ü eziyyet olunmayıp nizâm-ı hâlimiz bu vech üzre muntazam iken mezbûr Hasan Beşe sen dükkân-nişîn kafesçilerin kethüdâsı olup ben perâkende kafesçilerin kethüdâsı oldum bedel-i kürekçiyân akçesini tansîf ve nısfı olan bin akçeyi [77b] ben cem‘ ve tahsîl ve Tersâne-i âmire’ye teslîm ederim deyû bî-vech müdâhale ve hilâf-ı nizâm te‘addî etmekle, bin yüz otuz altı senesinde İstanbul kadısı olan fazîletlü İshak Efendi huzûrunda bâ fermân-ı âlî murâfa‘a olduğumuzda cümlesi hırfet-i vâhide olup başka kethüdâ olmak münâsib olmayıp münâfese husûlüne sebeb olmağla hırfet-i mezbûre erbâbının cümlesi benim kethüdâ olmamı iltimâs etmeleriyle mûmâ-ileyh İshak Efendi dahi cümle kafesçi tâifesine beni kethüdâ nasb ve ta‘yîn ve mezbûr Hasan Beşe’ye ben perâkendelere kethüdâ oldum deyû hilâf-ı nizâm bî-vech müdâhale etmemek üzre tenbîh ve Dîvân-ı âlî’ye i‘lâm eyledikde i‘lâm-ı mezbûr mûcebince amel olunmak üzre fermân-ı âlî dahi sâdır olmuşiken mezbûr Hasan Beşe mütenebbih olmayıp hilâf-ı i‘lâm ve fermân ve mugāyir-i nizâm bir tarîk ile perâkende kafesçilere kethüdâ olmak üzre emr-i şerîf ısdâr ettirip, hırfet-i mezbûre erbâbından mâl-ı mîrî nâmıyla celb-i mâl ve te‘addî ve bâ‘is-i ihtilâl olur deyû teşekkî ve hırfet-i mezbûre erbâbı mezbûr Hasan Beşe’nin ref‘ ve cümlesinin kethüdâsı bir olup mezbûr Hasan b. Abdülkerim’in her hâlinden râzı ve hoşnûdlar olduklarına binâen ke’l-evvel cümleye kethüdâ olmasını iltimâs eylediler fi’l-hakīka cümlesi hırfet-i vâhide olup ve bedel-i kürekçiyân cümlesinin üzerlerine lâzım gelmekle yed-i vâhidden cem‘ ve tahsîl ve mahalline teslîm her vechile enseb ve evlâ olmağla muhtâr-ı ahâlî olan mezbûr Hasan b. Abdülkerim ke’l-evvel cümleye kethüdâ nasb ve ta‘yîn ve merkūm Hasan Beşe b. Mustafa ref‘ ve yedine verilen emr-i şerîf-i âlîşânın mahalli terkīn ve yedlerinde fermân-ı âlî ihsân olunmak bâbında emr ü fermân men lehü’l-emr hazretlerinindir. Fî 25 Rebî‘ilâhir sene [1]139.
|