.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738)
cilt: 21, sayfa: 342
Hüküm no: 260
Orijinal metin no: [77b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Halatçı gediğinin Ali ve ortağı el-Hâc Mehmed’e iade edilmesi

Ma‘rûz-ı dâ‘î-i devletleridir ki Halatçı tâifesinden sâhib-i arzuhâl Ali ile ve şerîki el-Hâc Mehmed meclis-i şer‘de yine tâife-i mezbûreden olup kendi nefislerinden asâleten ve şerîkleri Kanbur el-Hâc Mehmed ve Abdurrahman taraflarından sâbitü’l-vekâle vekîlleri olan Halil ve Dâneci Mustafa mahzarlarında mahrûse-i Galata’da Küçükkale kapısı hâricinde aşağı hendekde bir destgâh halatçı gediği kadîmü’l-eyyâmdan beri bizim tasarrufumuzda olup ve bizim hırfetimiz erbâbından gediğe mutasarrıf olanların hayâtda oldukça gediği âhara verilmemek bizim nizâm-ı kadîmimiz iken mezbûrûn Halil ve Dâneci Mustafa ve Kanbur el-Hâc Mehmed ve Abdurrahman bundan akdem bize ikrâh-ı mu‘teber ile ikrâh edip ve gedik-i mezbûru kırk guruş bedel-i makbûz mukābelesinde bizim üzerimden alıp ve biz gedik-i mezbûra müte‘allika da‘vâdan mezbûrları ibrâ edip mezbûrlar hâlâ gedik-i mezbûra mutasarrıflar olmalarıyla biz meblağ-ı mezbûr kırk guruşu mezbûrlara red ve gedik-i mezbûru mezbûrlardan taleb ederiz deyû da‘vâ eylediklerinde onlar dahi hâl minvâl-i muharrer üzre olduğunu ikrâr ve ikrâh-ı mezbûru ba‘de’l-inkâr müdde‘iyân-ı mezbûrân ikrâh-ı mezbûru yine tâife-i mezbûreden Mahmud b. el-Hâc Mehmed ve el-Hâc Hasan b. Ali ve Hasan Reis b. Ali şahâdetleriyle vech-i şer‘î üzre isbât etmeğin, ibrâ-i mezkûr ikrâh-ı mu‘teber ile olduğundan mâ‘adâ husûs-ı mezbûr hukūk-ı şer‘iyyeden olmadığı cihetle dahi ibrâ-i mezbûr sahîh olmamağın, mûcebince meblağ-ı mezbûr kırk guruşu geri ahz ve gedik-i mezbûrdan kasr-ı yed ve müdde‘iyân-ı mezbûrâna red ve teslîme mezbûrân Halil ve Mustafa’ya ba‘de’t-tenbîh, onlar dahi meclis-i şer‘de gedik-i mezbûru mezbûrân Halil ve Mustafa’ya ferâğ ve tefvîz eylediklerin tescîl olunup huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. El-emru li men lehü’l-emr. Fî 26 Rebî‘ilâhir sene [1]139.