İstanbul Mahkemesi 25 Numaralı Sicil (H. 1179-1180 / M. 1765-1767) cilt: 76, sayfa: 122 Hüküm no: 73 Orijinal metin no: [36-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Asıl ve vekil Abdullah’ın, Vefat eden Ümmügülsüm’in mirasından dolayı İskender Ağa Vakfı mütevellisi aleyhindeki menzil davası
İskender Ağa Vakfı’ndan mahrûse-i Galata’da menzil
Ma‘rûz,
İşbu yetmiş dokuz senesi Şevvâl-i şerîfi’nin on beşinci günü vefât eden Ümmügülsüm bt. Ömer nâm hatunun verâseti zevci sâhib-i arzuhâl Akyar Süleyman b. Mustafa ile li-ebeveyn kız karındaşı Fâtıma nâm hatunun evlâdı Abdullah ve Emine’ye ale’l-inhisâr kendi tarafından asıl ve zevci mezbûr Süleyman ile mezbûre Emine taraflarından sâbitü’l-vekâle vekîli olan mezbûr Abdullah Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı âlîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i şerîfde nezâret-i dâ‘îlerinde olan evkāfdan İskender Ağa Vakfı’ndan olmak üzere mahmiye-i Galata’da Bâyezid mahâllesinde vâki‘ iki tarafdan Emine Hatun menzili ve bir tarafdan mezbûre Fâtıma’nın âhar menzili ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd fevkānî iki bâb oda ve bir matbâh ve bi’r-i mâ ve bahçeyi müştemil menzilin otuz iki sehmden yirmi sehmine vâzı‘ü’l-yed olan vakf-ı mezkûr mütevellîsi el-Hâc İbrahim b. Hüseyin mahzarında menzil-i mahdûd-ı mezkûr arsa ve ebniyesiyle taraf-ı vakf-ı mezkûrda mûrisemiz müteveffât-ı mezbûre Ümmügülsüm’ün bi’l-icâreteyn tasarrufunda iken yetmiş senesinde muhterik olup arsa-i sırfe kaldıkdan sonra mûrise-i mezbûre Ümmügülsüm hâlâ üzerinde mevcûd olan ebniyesini mülkü olmak üzere binâ ve binâ-yı mezkûr için zevci müvekkilim mezbûr Süleyman malından yüz elli guruş harc u sarf etmekle mukābelesinde otuz iki sehim i‘tibârıyla on iki sehmini verip ba‘dehû mezbûr Süleyman dahi benim anam mezbûre Fâtıma’ya verip hâlâ mezbûre Ümmügülsüm fevt oldukda yirmi sehmi ber-mûceb-i fetvâ-yı şerîfe bize mevrûs olmuş iken mütevellî-yi mezbûr mahlûl olmak zu‘muyla bi-gayrı hakkın vaz‘-ı yed eder, suâl olunmak asâleten ve vekâleten matlûbumdur deyü da‘vâ, mütevellî-yi mezbûr dahi cevâbında müdde‘î-i mezbûrun hâlâ yedinde olan vakıf temessükü mantûkunca mûrisesi mezbûre Ümmügülsüm ebniye-i mezkûreyi ba‘de’l-binâ vakf-ı mezkûre benden mukaddem mütevellî olan Hasan Ağa nâm kimesne huzûrunda ebniye-i mezkûreyi vakf-ı merkūma teberru‘an yapdığını ikrâr ve mütevellî-i mezbûrdan isticâr ve kabûl etdikden sonra on iki sehmini zevci mezbûr Süleyman’a ferâgat, ol dahi müdde‘î-i mezbûrun anası mezbûre Fâtıma’ya ferâğ bi’l-vefâ tarîkiyle ferâgat edip hâlâ mezbûre Ümmügülsüm bilâ-veled fevt ve yirmi sehmi mahlûl ve taraf-ı vakfa âid olmağla bi-hakkın vaz‘-ı yed ederim deyü def‘ini mezbûr Abdullah inkâr edip mütevellî-i mezbûr beyyineye havâle olunmuş idi. Hâlâ mütevellî-i mezbûr dâ‘îhânede def‘-i meşrûhunu mezbûr Abdullah muvâcehesinde Şehremini’nde sâkin Sahâf es-Seyyid Mehmed b. es-Seyyid Ahmed ve es-Seyyid Ahmed b. es-Seyyid Mustafa nâm kimesneler şehâdetleriyle isbât etmeğin mûcebiyle mezbûr Abdullah menzil-i mezkûrun yirmi sehmi için mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ mezbûr Abdullah menzil-i mezkûr kābil-i taksîmdir deyü hissesi olan on iki sehmi ifrâz olunmasına tâlib ve mütevellî-yi mezbûr dahi râzı olmağla vech-i meşrûh üzere rızâlarıyla taksîme havâle olunduğu ma‘lûm-ı devletleri buyruldukda emr ü fermân hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fî 25 Zilka‘de sene 1179.
|