.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770)
cilt: 77, sayfa: 126
Hüküm no: 83
Orijinal metin no: [32a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ayşe Hatun’un Defterdâr Mahmud Efendi Vakfı’na ait olup kendi tasarrufunda olduğunu iddia ettiği attar dükkânına müdâhalede bulunulduğu iddiasıyla vakfın mütevellisi aleyhine açtığı davada sulh olduğu

Mahmiye-i İslambol’da Aksaray kurbünde Koğacı Dede mahallesinde sâkine ve zâtı ta‘rîf-i şerîf ile mu‘arrefe olan Âişe Hatun bt. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde medîne-i Hazret-i Ebî Eyyûb-i Ensârî’de Defterdâr İskelesi kurbünde vâki‘ merhûm Defterdâr Mahmud Efendi Vakfı’nın bi’l-fi‘il mütevellîsi işbu bâ‘isü’l-kitâb es-Seyyid Halil Efendi b. es-Seyyid Ali mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip vakf-ı mezbûr müstegallâtından olup zikrolunan Defterdâr İskelesi’nde vâki‘ bir tarafdan vakf-ı mezbûrdan bakkāl dükkânı ve bir tarafdan kayıkçılar bahçesi ve bir tarafdan vakf-ı mezbûrdan arsa ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ma‘lûmü’l-müştemilât bir bâb attar dükkânına bi’l-icâreteyn mutasarrıf olan es-Seyyid Ali b. es-Seyyid Halil hayatında bin yüz yetmiş dokuz senesi Şa‘bânı’nın yirmi ikinci günü târihiyle müverrah bir kıt‘a mütevellî temessüğü nâtık olduğu üzere yedimden bir def‘a iki yüz guruş ve bir def‘a dahi yüz yirmi guruş ki cem‘an üç yüz guruş kabz ve mukābelesinde dükkân-ı merkūmu ferâğ-ı kat‘î-i mu‘teber ile bana ferâğ ve tefvîz ve ben dahi ber-minvâl-i muharrer tefevvüz ve kabûl ve mütevellî-i merkūm dahi ber-vech-i muharrer benim tasarrufuma izin ve iznini hâvî temessük-i merkūm hâmişine tahrîr ve ol vechile dükkân-ı merkūm bi-hakkın tasarruf ederken mütevellî-i merkūm dükkân-ı mezkûru âhara ferâğ murâd edip benim zabt u tasarrufuma ve âhara ferâğa mümâna‘at etmekle keff-i yedine tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâya tesâddî eylediğimde ol dahi cevâbında dükkân-ı merkūma bi’l-icâreteyn mutasarrıf olan es-Seyyid Ali dükkân-ı merkūmu târih-i mezkûrda ancak meblağ-ı mezbûr iki yüz guruş deyni mukābelesinde bana bi-tarîkı’l-vefâ ferâğ ve tefvîz ve ferâğ-ı merkūm mu‘teber olmamağla mezbûr es-Seyyid Ali fevt ve dükkân-ı merkūm sulbiye kızı Şerife ( ) âdiyyen intikāl ve ba‘dehâ mezbûre Şerife dahi bilâ-veled fevt ve ol vechile dükkân-ı merkūm mahlûl ve cânib-i vakf-ı merkūma âid ve râci‘ olmuşdur deyü def‘ ve def‘ini isbâtdan âciz ve ol vechile beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyân etmişidi el-hâletü hâzihî sulh vakf-ı merkūm hakkında her vechile enfa‘ ve evlâ olduğuna binâen beynimize muslihûn tavassutuyla nef‘an li’l-vakf mütevellî-i merkūm es-Seyyid Halil Efendi ile şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî sulh-ı sahîh-i şer‘î ile yüz altmış guruş üzerine sulh olup bedel-i sulh-ı merkūm yüz altmış guruşu mütevellî-i merkūm es-Seyyid Halil Efendi mal-ı vakf-ı mezbûrdan işbu meclis-i şer‘de bana def‘ u teslîm ve ben dahi yedinden ahz u kabz edip müteveffâ-yı mezbûr dükkân-ı merkūmu bana kat‘iyen ferâğ etmişdir deyü eylediğim da‘vâmdan fâriğa ve dükkân-ı merkūmdan keff-i yed edip mütevellî-i merkūm es-Seyyid Halil Efendi dahi bi’t-tevliye zabtetmekle dükkân-ı merkūma ve ziyâde bedele ve bi’l-cümle husûs-ı mezbûra müte‘allika âmme-i de‘âvâdan cânib-i vakf-ı merkūm ile zimmet-i mütevellî-i mezbûru ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve ıskāt edip min-ba‘d dükkân-ı merkūm vakf-ı mezbûr müstagallâtından olmağla husûs-ı mezbûra müte‘allika mütevellî-i merkūm ile asla ve kat‘a da‘vâ ve nizâ‘ ve husûmetim kalmamışdır dedikde mütevellî-i merkūm dahi mukırre-i mezbûre Âişe Hatun’u vicâhen ve şifâhen tahkīk ve tasdîk ve ibrâsını kabûl etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-işrîn min-Muharremi’l-harâm li-sene erba‘a ve semânîn ve mie ve elf.

Şuhûdu’l-hâl: el-Hâc Mustafa b. Hasan, Molla Hüseyin b. Mehmed, Molla İsmail b. Ali, Bekci es-Seyyid Mustafa, Çavuş el-Hâc Ali b. Abdülkadir, Ali Çelebi b. Abdullah, es-Seyyid Abdülkadir b. es-Seyyid Mehmed.