İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770) cilt: 77, sayfa: 206 Hüküm no: 162 Orijinal metin no: [56a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Orducu tayin olunan kethudâları Ömer Usta ve Okçu Ali Beşe’nin kemângerân esnafından ihracı gereken iki hayme için iki yüz kuruş tahsil ettikleri İşbu sâl-i meymenet-iştimâlde vâki‘ sefer-i hümâyûn-ı nusret-makrûn için İslambol esnâfının mükemmel ve müretteb ordu ihrâcı bâbında ordu-yı hümâyûn ağası ta‘yîn buyrulan Dergâh-ı âlî kapıcıları zâbitânından İsmail Ağa b. Yusuf yediyle fermân-ı âlî sâdır olmağın imtisâlen-leh mahmiye-i mezbûrede vâki‘ kemângerân esnâfı üzerlerine ihrâcı lâzım olan iki hayme ile ordu ihrâcı’çün taraflarından orducu nasb ü ta‘yîn eyledikleri kethudâları Ömer Usta b. Ahmed ve Okçu Ali Beşe b. Mustafa nâm kimesneler ordu-yı hümâyûn ihrâcı’çün kıbel-i şer‘den irsâl olunan Ali Efendi’nin Mahmud Paşa Câmi‘-i şerîfi türbe kapısı hâricinde akdeylediği meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde esnâf-ı mezbûre kethudâsı Ahmed Çelebi b. Mehmed ve Okçubaşı Abdurrahman Çelebi [b.] Ahmed ve Yiğitbaşı Mustafa b. Mehmed ve Usta Ali b. Mustafa ve sâirleri mahzarlarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip ber-mûceb-i emr-i âlî ve defter-i mevkūfât-ı hakānî esnâf-ı mezbûre üzerlerine sene-i mübârekede ihrâcı lâzım olan iki hayme ile ordu ihrâcı’çün taraflarından bizi orducu nasb ü ta‘yîn eylediklerinde bizler dahi ber-minvâl-i muharrer orduculuğu kabûl ve hizmet-i lâzımesini kemâ-yenbagī edâya ta‘ahhüd ve iltizâm eylediğimizden sonra mu‘tâd-ı kadîm üzere beher hayme için veregeldikleri yüz guruşdan iki hayme için cem‘an iki yüz guruşu kethudâ ve yiğitbaşılara ve sâirleri yedlerinden tamamen ve kâmilen ahz u kabz eyledik fîmâ-ba‘d meblağ-ı mecmû‘-ı mezkûrdan merkūmûn yedlerinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmamışdır dediklerinde kethudâ-yı mezbûr ve bâlâda isimleri mastûr esnâf-ı mezbûre ihtiyârları merkūmûn dahi mukırrân-ı mezbûrânı tasdîk ve tahkīk ve mezbûrların hizmet-i mezkûreyi kemâ-yenbagī idâre [ve] rü’yetlerine ta‘ahhüd ve tekeffül eylediklerini kâtib-i merkūm mahâllinde ba‘de’t-tahrîr ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 15 min-Zilka‘de sene 1184. Şuhûdu’l-hâl: Şâhidûnü’s-sâbıkūn.