.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770)
cilt: 77, sayfa: 252
Hüküm no: 211
Orijinal metin no: [68b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Yakub Beşe, Mihal ve İsteyo’nun bir adet değirmendeki gedik hisselerini sattıkları

Mahmiye-i İstanbul’da Tavukpazarı kurbünde Hazinedâr Fırını demekle ma‘rûf bir bâb fırın ve ona merbût yine Tavukpazarı’nda Sadefciler kurbünde vâki‘ üç horos değirmen derûnunda mevcûd gedik ta‘bîr olunur on iki re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme on iki sehim i‘tibârıyla altı sehim Yakub Beşe b. İbrahim’in ve iki sehim Mihal v. Bayo nâm zimmînin ve iki sehim İsteyo v. Bayo nâm zimmînin ve iki sehmi Ahmed Beşe nâm kimesnenin veresesinin şâyi‘an yedlerinde mülkleri olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra mezbûr Yakub ve Mihal ve merkūm İsteyo v. Bayo tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olduğu İbrahim Beşe b. el-Hâc Kasım ve diğer İbrahim b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Nezir Beşe b. Ahmed meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde işbu râfi‘u’l-kitâb Süleyman b. Halil nâm kimesne mahzarında herbiri ikrâr bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mârrü’z-zikr fırın ve değirmen derûnunda mevcûd gedik ta‘bîr olunur on iki re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme ber-vech-i muharrer akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin yedimizde şâyi‘an mülkümüz olup mezbûr Yakub Beşe hâlâ ben mârrü’z-zikr fırın ve değirmende olan i‘tibâr-ı mezkûr üzere altı sehim hisse-i şâyi‘amı tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şürût-ı müfsideden ârî bey‘-ı bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile ve safka-i vâhide ile mezbûr Süleyman’a bin sekiz yüz guruşa bey‘ ve temlîk ve teslîm ve merkūm Mihal dahi ben mârrü’z-zikr fırın ve değirmende olan ber-vech-i muharrer i‘tibâr-ı mezkûr üzere iki sehim hisse-i şâyi‘amı mezbûr Süleyman’a iki yüz guruşa bey‘ ve temlîk ve teslîme vekîl mezbûr Nezir Beşe dahi ben mârrü’z-zikr fırın ve değirmende olan ber-vech-i muharrer i‘tibâr-ı mezkûr üzere iki sehim hisse-i şâyi‘ayı mezbûr Süleyman’a iki yüz guruşa bi’l-vekâle bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimizde ol dahi ber-vech-i muharrer hisse-i mezkûreleri iştirâ ve temellük ve kabz ve kabûl eyledikden sonra mezbûr Yakub Beşe ben semen-i mezkûresinin sekiz yüz guruşunu merkūm Mihal ben semen-i mezkûr iki yüz guruşu ve vekîl-i mezkûr Nezir Beşe ben semen-i mezkûr iki yüz guruşu mezbûr Süleyman yedinden herbirimiz bi’l-asâle ve bi’l-vekâle tamamen ahz u kabz edip semene ve bey‘-ı mezkûrun tağrîr [ve] gabnine ve gedik husûsuna müte‘allika âmme-i da‘vâdan herbirimiz bi’l-asâle ve bi’l-vekâle mezbûr Süleyman’ın zimmetini ibrâ ve ıskāt ve ol dahi ibrâmızı kabûl [69a] eyledi fîmâ-ba‘d mârrü’z-zikr fırın ve değirmen derûnunda mevcûd gedik ta‘bîr olunur on iki re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme on iki sehim i‘tibârıyla cem‘an on sehim hisse-i şâyi‘ayı mezbûr Süleyman’ın mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olup bizim kat‘a alâka ve medhalimiz kalmamışdır dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî yevmi’r-râbi‘ min-şehri Rebî‘ülâhire sene 1185.

Şuhûdu’l-hâl: es-Seyyid el-Hâc Ebûbekir b. el-Hâc Mehmed, Sofular Ustası Molla Mustafa, Ahmed Ağa b. el-Hâc Hasan, Ekmekçiler Kethudâsı Ali Ağa b. Abdurrahman, Molla Hasan b. Abdullah, İbrahim b. Bayram, Hasan Usta b. Hüseyin, Ali Beşe b. İbrahim.