|
İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780) cilt: 78, sayfa: 188 Hüküm no: 159 Orijinal metin no: [46b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul dikici esnafı nizamnamesi
Dikici nizâmı
Mahmiye-i İstanbul’da Dikicibaşı es-Seyyid Mahmud Çelebi ve Çizmecibaşı el-Hâc İbrahim ve Başyiğitbaşı Mehmed Usta ve Kapan-ı dakīk hâricinde olan dikici tâifesinin Yiğitbaşısı Hüseyin Usta ve kapan-ı mezkûrdan Odun Kapısı’na değin dikici olanlardan Bektaş Usta ve Ahmed Usta ve Hacı Mustafa Usta ve Mehmed Usta ve diğer Mehmed Usta ve es-Seyyid İbrahim ve İsmail Usta ve diğer Mehmed Usta ve es-Seyyid Süleyman Usta ve Mustafa Usta ve İbrahim Usta ve Hasan Usta ve es-Seyyid Hüseyin Usta ve Süleyman Usta ve Halil Usta ve ve diğer Mehmed Usta ve Rum tâifesinin yiğitbaşıları Nikola ve Erâmine tâifesinin Yiğitbaşısı Arakel ve zimmîlerden Kiragos ve Hacador ve Aknados ve Karabet ve Saatil ve Arutin ve Begoz ve diğer Begoz ve Ohan ve Haçuk ve Seder ve İsrail ve Markoz ve diğer Karabet ve Mihal ve Moyisi ve İstirati ve Yorgi ve Sefur ve Dimitri ve diğer Dimitri ve Minas ve İstavri ve sâirleri meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde her biri ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip beynimizde cârî olan şürût-ı kadîmemiz müddet-i vâfireden berü terk olunup ri‘âyet olunmadığından ihtilâle sebeb ve ibâdullâhın mutazarrır olmalarına bâ‘is ve kâr-ı kesbimizin hayr ve bereketi görülmemeğe bâdî bir keyfiyet-i gayrı marzıye olduğundan fîmâ-ba‘d zikrolunan kapan hâricinden Odun Kapısı’na değin raf ustası ta‘bîr olunan dikici dükkânlarında i‘mâl olunan gerek kırmızı ve gerek siyah çizme ve yemenî ve kalevra ve postal ve envâ‘-ı ayakkabı sahtiyân gâvselenin a‘lâsından i‘mâl olundukdan sonra koltukcu ve yaymacı ve eskici tâifesine bey‘ olunmayup, her bir usta i‘mâl ettiği ayakkabını pâk ve a‘lâ i‘mâl edip ve kendi dükkânında olan raf üzerine vaz‘ ve müşteri geldikde sâir haffâfân misillü raflarından indirüp pazarını kat‘ ve müşteriye bey‘ edip, sâir muhtekir ve mârdebâz ve eskici ve koltukcu ve yaymacı makūlelerine bey‘ etmeyüp ve mahâll-i mezkûrede i‘mâl olunan ayakkabının ekser müşterileri taşra ahâlîleri ve gemici makūleleri ve fukarâ zümresinden olmağla mutazarrır olup inkisârlarına sebeb olur hâlâta tesâddî etmeyüp pâk ve a‘lâ i‘mâl edip kalb ve redî işlememek üzere kavl ve ittifâk ve ahd [ve] mîsâk edip ve eğer içimizden hilâf-ı ahd ibâdullâhı izrâra bâ‘is ve mağbûn ve mutazarrır olmalarına bâdî hareket eder olursa Müslim ise kal‘aya, zimmî ise küreğe vaz‘ olunmak üzere eylediğimiz terâzî ve ittifâkımız ba‘de’t-tescîl yedimize hüccet-i şer‘iyye i‘tâ olunmak matlûbumuzdur dediklerinde li-ecli’s-sened işbu vesîka-i enîka ketb ü imlâ ve yedlerine def‘ ü i‘tâ olundu.
Fî 25 Cumâdelâhire sene [1]194.
Şuhûdü’l-hâl: Muhzırân Kethudâsı Mehmed Ağa b. ( ), Muhzır Kemahlı İbrahim, Muhzır Duhânî Ali, Veliyüddin, Muhzır Akşehirli Osman.
|