|
İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780) cilt: 78, sayfa: 207 Hüküm no: 182 Orijinal metin no: [53a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ölen Ekmekçi Mehmed b. Ali’nin vârislerinin Kasımpaşa’daki ekmekçi değirmeninin altı hissesini diğer vâris Abdülbaki b. Ali’ye dokuz yüz altmış guruşa sattıkları
Mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Tophâne’de Hendekbaşı Mahallesi sükkânından iken bundan akdem fevt olan Habbâz el-Hâc Mehmed b. Ali b. el-Hâc Nureddin’in verâseti zevcesi Rukiye bt. Abdullah nâm hatun ile sulbiye kebîr[e] kızları Hafîze ve Fâtıma ve Tevhîde ile li-ebeveyn er karındaşı Abdülbaki’ye münhasıra ve tashîh-i meselesi yetmiş iki sehimden olup sihâm-ı mezkûreden dokuz sehmi mezbûre Rukiye Hatun’a ve on altışar sehmi kızları mezbûrât Hafîze ve Fâtıma ve Tevhîde’ye ve bâkī on beş sehmi karındaşı mezbûr Abdülbaki’ye isâbeti tahakkukundan sonra mezbûretân Hafîze ve Fâtıma asâleten ve mezbûre Rukiye ve Tevhîde taraflarından husûs-ı âtiyyü’z-zikri ikrâra vekîl olduğu [53b] zâtlarını bi’l-ma‘rifeti’ş-şer‘iyye ârifân Abdi Beşe b. Sinan ve Bayram Beşe b. Ali nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan mezbûre Tevhîde’nin zevci es-Seyyid el-Hâc Hâfız Ahmed b. Âdem nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde, zikri âtî altı re’s bargire mutasarrıf olan bâ‘isü’l-kitâb mezbûr Abdülbaki mahzarında her biri bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip işbu akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin bi’l-irsi’ş-şer‘î yedlerimizde mülk ve hakkımız olup mahrûse-i mezbûreye muzâfe kasaba-i Kasımpaşa’da Başhâne ve Beşdirekli fırınları demekle ma‘rûf iki bâb habbâz fırınlarına merbût on iki sehim i‘tibâriyle üç horoslu bir bâb ekmekçi değirmeni derûnunda mevcûde beyne’l-hiref gedik ta‘bîr olunur on iki re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeden altı re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmemizi altı re’s bargire mutasarrıf olan Abdülbaki’ye tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şürût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile mezbûr Abdülbaki’ye dokuz yüz altmış guruşa bi’l-asâle ve bi’l-vekâle bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimizde, ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ü kabûl ettikden sonra semeni olan meblağ-ı mezkûr dokuz yüz altmış guruşu mezbûr Abdülbaki yedinden bi’t-tamam ve’l-kemâl ahz ve kabz ve ber-tashîh-i mezkûr beynimizde iktisâm edip bey‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine ve gedik husûsuna müte‘allika âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebâtdan mezbûr Abdülbaki’nin bi’l-asâle ve bi’l-vekâle zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eylediğimizde, ol dahi ibrâ-i mezkûru ba‘de’l-kabûl zikrolunan altı re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmede bizim asla ve kat‘â alâka ve medhalimiz kalmayup müşteri-i mezbûr Abdülbaki’nin mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur, keyfe mâ yeşâ’ ve yahtâr mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 13 Recebi’l-ferd sene [1]194.
Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Ahmed Ağa, Yiğitbaşı es-Seyyid Mehmed Emin, Uncular Kethudâsı Mustafa Ağa, es-Seyyid Mehmed Said, Hâfız Molla Mustafa.
|