İstanbul Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1201-1203 / M. 1786-1787) cilt: 80, sayfa: 140 Hüküm no: 129 Orijinal metin no: [33b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Yenaki ve Papa Pakor’un ortaklaşa yaptıkları gemiye el koyan Parmaksız el-Hâc Mehmed’den alınarak sahiplerine iade edilmesi Ma‘rûz Sefîne re’islerinden sâhib-i arzuhâl Yenaki v. Metro ve şerîki Papa Pakor v. Rafo nâm zimmîler meclis-i şer‘de re’isler kethüdâsı tarafından mürsel el-Hâc Mustafa hâzır olduğu hâlinde Mudanya kazâsından Âsitâne-i aliyye’ye ihzârı fermân buyurulan Parmaksız el-Hâc Mehmed b. İbrahim’in oğlu tarafından vekîl olduğu zimmiyân-ı mersûmânın tasdîkleriyle sâbit olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism el-Hâc Süleyman nâm kimesne mahzarında bin iki yüz bir senesi Cumâde’l-ûlâsı’nda Bandırma kazâsında Dut Limanı nâm mahalde câbecâ kerestesi atîk mâ‘adâsı cedîd olarak müceddeden binâ ve inşâ eylediğimiz hâlâ Âsitâne-i aliyye’de Eminönü’nde merbût beş çifte ta‘bîr olunur on yedi zirâ‘ bir kıt‘a sefîne ile târîh-i i‘lâmdan beş ay mukaddem Mudanya’ya vardığımızda müvekkil-i mezbûr el-Hâc Mehmed sefîne-i mezkûremizi gasben yedimizden ahz ve kendi adamıyla Âsitâne’ye irsâl etmekle sefîne-i mezkûreyi bize teslîme vekîl-i mezbûre tenbîh olunmak matlûbumuzdur deyü da‘vâ eylediklerinde vekîl-i mezbûr dahî cevâbında babam müvekkilim mezbûrun târîh-i i‘lâmdan iki sene mukaddem bir kıt‘a çekdirme ta‘bîr olunur sefînesi Bandırma kazâsında Manastır önünde bi-kazâi’llâh-i te‘âlâ şiddet-i deryâ sebebiyle ba‘zı mahalleri şikest ve ta‘mîre muhtâc oldukda müvekkil-i mezbûr sefîne-i mezkûreyi ta‘mîr içün işbu hâzır bi’l-meclis Kemiksiz Mustafa nâm kimesneyi irsâl eyledikde ol dahî müvekkilim mezbûrun izin ve icâzeti olmaksızın âhara bey‘le istihlâk etmekle müvekkilim mezbûr ma‘arrü’z-zikr beş çifte ta‘bîr olunur sefîneyi kendi çekdirmesi olmak üzre zabt etmişdir dedikde fi’l-hakika sefîne-i mezkûreyi müdde‘iyyân-ı mersûmân târîh-i mezkûrda mârrü’z-zikr Dut Limanı’nda müceddeden binâ ve inşâ edip kendi malları olduğunu Hüseyin b. Mehmed ve Haseki Ebubekir b. Osman ve es-Seyyid Abdullah b. es-Seyyid Mehmed ve Bostânî Abdullah b. İbrahim nâm kimesneler ile erbâb-ı vukûfdan re’isler kethüdâsı vesâ’ir mazbûtü’l-esâmî kimesnelerden haber verdiklerinden sonra vekîl-i mezbûr dahî sefîne-i mezkûre müvekkilim mezbûrun çekdirmesi kerestesiyle mahlûten binâ olunmuşdur deyü mahlûten binâ olunduğu ve müvekkil-i mezbûrun gasben ahzını ikrâr etmeğin mûcebince sefîne-i mezkûrenin müdde‘iyyân-ı mersûmâna şer‘an teslîm iktizâ etmekle vekîl-i mezbûr sefîne-i mezkûreyi müdde‘iyyân-ı merkûmâna teslîm eyledikde anlar dahi ahz u kabz edip husûs-ı mezkûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan her biri âharın zimmetini bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ibrâ ve iskât ve her biri âharın ibrâsını ba‘de’l-kabûl vekîl-i mezbûr el-Hâc Süleyman yine meclis-i şer‘de i‘âde-i kelâm edip eğer ba‘de zamânin babam müvekkilim mezbûr husûs-ı mezkûru mersûmân Yenaki ve Pako zimmîlerden da‘vâ ve şer‘an bir nesne ahz eder ise me’hûzuna ben kefîl ve zâmin oldum deyip bu vecihle kat‘-ı münâza‘a eyledikleri huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 29 min Receb sene 1202.