.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 461
Hüküm no: 446
Orijinal metin no: [64a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Bursa ve havalisinden İstanbul’a yeterli miktarda meşdud ve harir getirilerek karaborsaya düşürülmeden bezzazistan vasıtasıyla sandalcı ve kumaşcı esnafına belirlenen narh üzerinden satılması

Meşdûd mâddesi

Ma‘rûz

Âsitâne-i aliyye’de vâki‘ sandalcı esnâfının kethudâsı Hafız Mehmed Emin ve kethudâ vekîli es-Seyyid Salih ve yiğitbaşı es-Seyyid İbrahim ve müsinn ü ihtiyâr ustalarından el-Hâc Mehmed Said ve Bektaşzâde Mehmed Emin ve Mustafa ve es-Seyyid Abdullah ve es-Seyyid Halil ve Hafız Mustafa ve Saka Mustafa ve el-Hâc Halil nâm kimesneler ile re‘âyâdan İşcibaşı Kostantin ve Hasköylü Yani ve Artin ve Yovan ve Suteri ve sâirleri meclis-i şer‘-i münîrde meşdûd tüccârının kethudâsı es-Seyyid Hafız İbrahim ve el-Hâc Osman ve el-Hâc Abdurrahman ve el-Hâc Mehmed ve Hacı Mustafa ve es-Seyyid el-Hâc Halil ve es-Seyyid Ali ve Hüseyin ve sâirleri hâzır oldukları hâlde harîr tüccârından olup bu esnâda Bursa’dan vürûd eden Mehmed Münir ve Mir Mehmed Emin muvâcehelerinde sekene-i Dârü’s-Saltanati’l-Aliyye’nin havâyic-i zarûriyelerinden olan bi’l-cümle harîr kadîmü’l-eyyâmdan beri Bursa ve Mihaliç ve Kirmasti ve İnegöl ve Yenişehir-i Bursa ve Bilecik ve Söğüd ve Pazarköyü ve Gemlik ve sâir mahallere tüccâr tâifesinden Halebli ve Şamlı ve sâiri ve gerek taraflarından ib‘âs eyledikleri kimesnelere taşrada harîr iştirâ etdirilmeyip ez-kadîm bâ-fermân-ı âlî karâr-gīr olduğu vechile harîrin cümlesi mahrûse-i Bursa’ya nakl olunup bezzâzistâna mahsûs olan harîrin dellâllar ma‘rifetleriyle bezzâzistânda füruht ve bâzergâna mahsûs olan harîri İpek Hanı’nda füruht olunup Dârü’s-Saltanati’l-Aliyye’ye kifâyet mikdârı iktizâ eden harîr Âsitâne-i aliyye’ye gelmedikçe mahâll-i âhara harîr verilmeyip men‘-i ekîd ile men‘ ve zecr olunmak ve Haleb ve Şam tüccârı taraflarından taşra mahallerde ücret ile harîr iştirâ edenler her kim ise men‘ olunup mugāyir-i emr-i âlî harekete mücâseret edenler Bursa Mîzân emîni ve zâbitleri ma‘rifetleriyle tedîb olunmak ve mahrûse-i Bursa’da çukacıyân ve murâbahacıyân tâifesi taşradan cem‘ ve tahsîl eyledikleri harîrlerini doğru mîzâna getirip kazzâza mahsûs olan Âsitâne-i aliyye tüccârına ve meşdûd olan harîri bezzâzistan ashâbına füruht etdirilmek ve ziyâde menâfi‘ tahsîli’çün mahrûse-i mezbûrede ketm ü ihfâ ve Âsitâne-i aliyye’de vâki‘ kumaşçı esnâfına meşdûd ve sâirlerine harîr muktezî iken Haleb ve Şam ve Diyârbekir tüccârına füruht ederler ise men‘ ü tedîb ve tehdîd olunmak üzere mukaddemâ evâmir-i aliyye-i müte‘addide ısdâr ve irsâl olunmuş olup zikr olunan meşdûdun beher vakıyyesi Bursa’da kırk iki buçuk guruşa ve Âsitâne-i aliyye’de kırk beş guruşa sandalcı ve kumaşçı esnâfına bey‘ etmek üzere mukaddemâ ta‘ahhüdleri es‘âr sicilline sebt ve kayd olunup mâh be-mâh esnâfımıza beş bin vakıyye meşdûd verilmesi muktezî iken kırk günden mütecâviz müddetden beri Der-aliyye’ye ekall-i kalîl meşdûd vürûd edip mâ‘adâsını ol havâlîde perakendecilere hufyeten ziyâde bahâ ile füruht ve bir mikdârını dahi mahzenlerinde ketm ü ihfâ eyledikleri ba‘zı kimesnelerden mesmû‘umuz olup bu sûret meşdûdun Der-aliyye’ye kıllet üzere vürûduna sebeb-i müstakıl bir keyfiyet olmağla bundan akdemce ta‘ahhüdleri vech üzere külliyetlü meşdûd celbi’çün evâmir-i aliyye ısdâr ve irsâl olunmuş olduğuna mebnî mahrûse-i Bursa a‘yânı ma‘rifetiyle tüccârı taraflarından li-ecli’l-istirhâm irsâl eyledikleri âdemleri merkūmân istintâk olundukda harîr ashâbı olan rencberân makūlesi fukarâ ve zu‘afâya merhameten ancak işbu sene-i mübâreke Şevvâl-i şerîf’ine değin beher vakıyyesine yüz para [64b] zamla meşdûdun beher vakıyyesi mahrûse-i Bursa’da kırk beş guruşa ve Âsitâne-i aliyye’de kırk yedi buçuk guruşa sandalcı ve kumaşçı esnâfına füruht olunması’çün istid‘â bizler dahi nesc ve i‘mâl eylediğimiz envâ‘-ı kumaşların narh-ı sâbıkına kat‘a halel tatarruk etmemek üzere şehr-i merkūma değin vech-i meşrûh üzere cümlemiz bi’l-ittifâk şirâya müte‘ahhidler olmamızla ba‘de’l-yevm zikr olunan meşdûdu mahrûse-i mezbûrede perakendecilere verilmeyip beher mâh beşer bin vakıyye meşdûd cümlesi emânetciler yediyle Âsitâne-i aliyye’ye irsâl ve resm-i gümrüğü edâ olundukdan sonra doğru sandal bezzâzistânına nakl ve kethudâları ma‘rifetiyle sandalcı ve kumaşçı esnâfına fiyât-ı merkūme üzere tevzî‘ ve taksîm ve bi-avnihî sübhânehû ve te‘âlâ Şevvâl-i şerîf’de yine narh-ı sâbıkı üzere Bursa’da kırk iki buçuk guruşa ve Der-aliyye’de kırk beş guruşa füruht olunmak üzere ta‘ahhüd ve bu bahâne ile sandalcı ve kumaşçı tâifesinin nesc ve i‘mâl eyledikleri envâ‘-ı kumaşların narh-ı sâbıklarına kat‘a halel tatarruk etmeyip fiyât-ı kadîmesi üzere ibâdullâha bey‘e cümlesi bi’l-ittifâk ba‘de’t-ta‘ahhüd mahrûse-i Bursa’da meşdûd münâdîsi Kocakavukoğlu demekle ma‘rûf Hacı Şerif nâm şahıs ba‘d-ezîn meşdûd bey‘ ü şirâsına karışmayıp zâbiti ma‘rifetiyle tard ü teb‘îd ve eğer hufyeten yine müdâhale eylediği münfehim olur ise tedîb olunacağı derciyle mahrûse-i mezbûre kādısı ve a‘yânı kullarına hitâben müekked emr-i âlî-şân sudûrunu bi-ecma‘ihim istirhâm eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 3 Receb sene [1]223.