İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 470 Hüküm no: 455 Orijinal metin no: [65b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Giritli Terzi Mehmed Ağa’nın Galata’daki kasap dükkânı gediğini bey’ bi’l-vefâ yoluyla sattığı ve geri kendisine iade etmesi gerektiği iddiasıyla Osman Usta aleyhine açtığı davada iddiasını ispat edemediği Kasab ferâğı nizâ‘ı Ma‘rûz Derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Giridî Derzi Mehmed Ağa b. Ali nâm kimesne Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i sadâret-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde zikri âtî kasab dükkânı gediğine mutasarrıf ve vâzı‘ü’l-yed olan sâhib-i arzuhâl Osman Usta b. Mustafa muvâcehesinde Hudâvendigār-ı esbak cennet-mekân firdevs-âşiyân merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Abdülhamid Han -tâbe serâhû- hazretlerinin evkāf-ı şerîfelerinden Yedikule hâricinde vâki‘ ganem sel[h]hânelerinden dördüncü sel[h]hâneye merbût kasab dükkânlarından mahrûse-i Galata’da Kareki Kapısı dâhilinde habbâz fırını ittisâlinde kâin bir bâb kasab dükkânı derûnunda mevcûde gedik ta‘bîr olunan âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme mukaddemâ bâ-temessük-i mütevellî müstakıllen benim taht-ı tasarrufumda iken bin iki yüz beş senesinde benim sulbî evlâdım olmadığına mebnî bilâ-veled fevt olur isem mahlûl olur mülâhazasıyla zikr olunan âlât-ı lâzımeyi her ne zaman diler isem bana red ve ferâğ etmek şartıyla gāib ani’l-meclis Giridî Tatar Ömer nâm kimesneye bâ-i‘lâm ve bâ-re’y-i mütevellî ferâğ ve kasr-ı yed eylediğimden sonra merkūm Tatar Ömer dahi sâlifü’l-beyân gedik ta‘bîr olunan âlât-ı [66a] lâzımeyi bin iki yüz on bir senesinde benim izin ve icâzetimle işbu mezbûr Osman Usta’dan alıp bana teslîm eylediği iki bin guruş mukābelesinde her ne zaman meblağ-ı mezbûru verir isem bana redd ü ferâğ etmek şartıyla bâ-re’y-i mütevellî mezbûr Osman Usta’ya vefâen ferâğ ve mezbûr Osman Usta dahi ol şartla kabûl etmiş idi hâlâ meblağ-ı merkūm iki bin guruşu yedimden ahz birle âlât-ı lâzıme-i merkūmeden bâ-re’y-i mütevellî keff-i yed ve bana teslîme merkūm Osman Usta’ya tenbîh olunmak matlûbumdur deyü vakf-ı müşârün-ileyhin kāimmakām-ı mütevellîsi ile hâssa kasabbaşısı izzetlü Osman Ağa taraflarından mürsel vekîlleri Kasablar Kethudâsı Ahmed Usta ve sâir kasab ustaları hâzır oldukları hâlde da‘vâ etdikde ol dahi cevâbında sâlifü’l-beyân gedik ta‘bîr olunan âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeyi târih-i merkūmda mezbûr Tatar Ömer hüsn-i rızâsıyla malımdan ve yedimden makbûzu olan meblağ-ı mezbûr iki bin guruş mukābelesinde ferâğ-ı kat‘î-i mu‘teber ile bâ-i‘lâm-ı şer‘î ve bâ-re’y-i mütevellî bana ferâğ ve kasr-ı yed etmekle ben dahi tefevvüz ve kabûl etmiş idim deyü mazmûnu takrîr-i meşrûhuna mutâbık bir kıt‘a i‘lâm ve bir kıt‘a mütevellî temessüğü ibrâz edip ferâğ-ı mezkûr vefâ tarîkile olduğunu inkâr etmekle müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa ber-vech-i muharrer ferâğ bi’l-vefâ’ müdde‘âsına ikāmet-i beyyineden izhâr-ı acz ve tahlîfe dahi tâlib olmayıp kavl-i mücerrediyle şer‘an nesne sâbit olmamağla merkūm Mehmed Ağa da‘vâ-yı mezkûresiyle bilâ-beyyine mu‘ârazadan men‘ olunup zikr olunan âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme ke’l-evvel Osman Usta’nın tasarrufunda ibkā olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr. Fî-gurreti Receb sene [12]23.