.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 112
Hüküm no: 46
Orijinal metin no: [16b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Galata Yağ Kapanı Nazırlığına, yağcıların suistimallerini önleyemeyen Araboğlu’nun yerine Ketanî Hasan’ın tayini için İstanbul Kadısı’nın ilamda bulunması

Mûcebince buyruldu.

İstanbul Kādısı Fazîletlü Efendi

Galata ve İstanbul kapanlarına bir iki seneden beri tüccârın içlerinden mu‘temed olanlarının bi’l-intihâb nâzır nasb olunmalarından maksûd-ı aslî bir müddetdir tüccârın i‘tiyâd eyledikleri mel‘anetin def‘i ve Âsitâne-i sa‘âdete külliyetlü revgan celbi ve narhdan ziyâdeye bey‘ edenlerin ihbâr ile ibâdullâha ibrâz-ı hüsn-i hizmet etmek garazına mebnî olup nâzır olanlar dahi muktezâ-yı sadâkati üzere bu husûsa ale’d-devam dikkat ve nezâret ve hilâf-ı rızâ hareket edenleri men‘ ve mütenebbih olmayanları Bâb-ı Âlî’ye ihbâr etmek vazîfe-i hâllerinden iken Galata nâzırı Araboğlu bu dakīkalara ri‘âyet etmediğinden başka Galata tüccârı bir seneden beri memâlik-i mahrûse mahsûlünü Kırım yağı diyerek ve sâir gûne mel‘aneti pîşe ederek ibâdullâha gālî bahâ ile bey‘ eyledikleri tahkīk olunduğundan mürtekib olanların ba‘zıları nefy ü tedîb olunup fîmâ-ba‘d o misillü hâlet vukū‘a gelmemesi için ale’d-devam dikkat etmesi nâzır-ı mûmâ-ileyhe bi’d-defa‘ât tenbîh olunmuş iken aralıkda yine fesâd-ı âhara sülûk eyledikleri ve bir tarafdan tevârüd eden yağlar ashâbı yedine teslîm olunup narhdan ziyâdeye bey‘ etmemeleri ekîden tenbîh olundukda yedlerine verilen revganı bir gün dükkân ve mahzenlerinde tutup ba‘dehû mücerred diledikleri bahâya bey‘ için ketm ve ibâdullâhı ızrâr eyledikleri ve revgan-ı sâdenin don ve çerviş misillü Kapan’a idhâl ve ihrâcında bir gûne nizâm yoğiken mutlaka ziyâdeye satmak için revgan isteyenlere, kapıdan fermân ve tezkire getir, verelim, diyerek envâ‘-ı mel‘anete ictisâr eyledikleri ve men‘i zımnında nâzır-ı merkūma kirâren tenbîh olundukda mağşûşiyeti cihetiyle müfîd olmadığı zâhir olmakdan nâşî tedîbi lâzım gelmiş iken ihtiyârlığına merhameten nefyinden iğmâz olunmağla imdi merkūmu nezâret’den ihrâc ve yerine yine kapan-ı mezkûr tüccârından istikāmeti ihbâr olunan Kettânî Hasan cümlenin mu‘teberi ve sadâkatkâr olduğu İstanbul kapanı tüccârı tarafından şehâdet olunmakdan nâşî şurût-ı nezâret üzere hareket etmek ve hilâfı mikdâr-ı zerre hâlet vukū‘a gelir ise tedîb olunmak şartları derciyle nâzır nasbını i‘lâm ve takdîme ve sâir tüccârı dahi tezekküre celb ile bâlâda mezkûr fesâdların fîmâ-ba‘d vukū‘a gelmemesini cümlesine tenbîh-i ekîd ve külliyetlü revgan celbine ihtimâm eylemelerini ve bundan sonra hilâf-ı rızâ her hangisinden hareket zuhûr eder ise vebâli boynuna olsun, tertîb-i cezâdan gayri mu‘âmele olunmayacağını gûş-ı hûşlarına telkīne ve siz dahi hâllerine dâimâ nezârete dikkat eyleyesiz deyü buyruldu.

Fî 23 R sene [1]218