.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 223
Hüküm no: 129
Orijinal metin no: [53b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Darphaneli Düzoğlu Kirkor’un bükücü ve kazaz esnafına Başusta tayin edildiği

Rum ve Ermeni kazzâz esnâfına ustabaşı fermânıdır.

Bâlâsına mübârek hatt-ı hümâyûn dahi keşîde olmuşdur.

Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în Mevlânâ İstanbul Kādısı ( ) -zîdet fezâilühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki

Âsitâne-i aliyyemde dolabcı ta‘bîr olunur Bükücü esnâfının Kethudâ Vekîli Mehmed Said ve Yiğitbaşıları Ahmed Nurullah ve müsin [ve] ihtiyâr ustalarından Ustabaşı es-Seyyid Mehmed ve el-Hâc Hâfız Mustafa ve Ahmed ve Mehmed Ârif ve Ali ve Süleyman ve Mehmed Emin ve İbrahim ve diğer Hâfız Mustafa ve Mehmed ve sâirleriyle Bürüncükcü Mehmed ve kazzâz esnâfından Ermeni tâifesinin ustabaşıları Kirkor ve Anton ve Oseb ve Artin ve Bogos ve Bürüncükcü Asvador ve Rum tâifesinin ustabaşıları Tağofilos ve Dimitraki ve Vasil ve sâir Rum ve Ermeni tâifelerinden bi’l-cümle kazzâz ustaları zimmîler meclis-i şer‘-i hatîrda Darbhâneli Düzoğlu Kirkor v. Ovannes zimmî hazır olduğu hâlde; bizler bükücü ve kazzâz esnâfından olup mâ-tekaddemden beri kazzâz esnâfı Bedesten-i atîk civârında kemeraltı ta‘bîriyle iki yüz beş aded gedikden ibâret olup şerit ve gaytan ve ibrişim ve sâir kazzâz metâ‘ı i‘mâl ve tasnî‘ ve narh-ı cârî üzere fiyât-ı mevzû‘asıyla ibâdullâha füruht ile ta‘ayyüş edegelip ve metâ‘ımızdan muhtâcun-ileyh olduğumuz ipek vürûd ettikçe her sınıfımızın san‘at-ı mezkûreye müte‘allik umûrlarını [54a] rü’yete ikişer üçer ustabaşılarımız olmağla her sınıfa yarayacak ipeği mu‘âyene ve tefrîk ederek tevzî‘ ve taksîm olunagelip bundan akdemce râbıta-bend olduğu üzere kazzâz esnâfına sekiz yüz ve bürüncükcü esnâfına yüz elli ve simkeş esnâfına elli cem‘an haftada bin tefe ipek cânib-i mîrîden i‘tâ ve tevzî‘ olunmakda olup lâkin akçelerini vakt ü zamanıyla cem‘ ve tahsîl ve edâsı mümkün olamadığından tekdîr ve iz‘âcımıza bâ‘is olup sarrâf tâifesinden ve gerek murâbahacı makūlelerinden istidâne ile alınıp edâ olunduğu sûretde verilecek akçe nemâsı tezâyüd ettikçe perîşâniyetimizi bâdî bir keyfiyet olacağı mülâhazadan ba‘îd olmayıp ve esnâfımızdan bu makūle külliyetlü mebâliğı vakt ü zamanıyla edâ edecek mütemevvil kimesne olmamağla hâricden mütemevvil ve umûr-ı mezkûreyi rü’yete muktedir re‘âyâdan bir kimesne üzerimize başusta ta‘bîriyle nasb u ta‘yîn olunmasını Rikâb-ı müstetâbıma takdîm eyledikleri arzuhâlleriyle istid‘â ve iltimâs ve Darbhâne-i âmireli işbu hâzır-ı mesfûr Kirkor zimmî mütemevvil ve her vechile umûr-ı mezkûreden rü’yete muktedir olmağla vech-i meşrûh üzere esnâfımıza başusta nasb u ta‘yîn olunup bâlâda bast u beyân olunduğu üzere beher hafta esnâf-ı mezkûreye tevzî‘ olunan bin tefe ipeğin akçelerini mahâlline edâ ve bizlerden tamamen cem‘ ve tahsîl ve ahz edip ve hasbe’l-iktizâ vakt ü zamanına göre haftada bin tefe ipekden ziyâde ipek tevzî‘ olundukda cümlesinin akçelerini ba‘de’l-edâ bin tefeden ziyâdesinin akçesini zimmî-i mesfûr bizden tedrîcî vech üzere ceste ceste alıp bu vechile esnâf-ı merkūmenin kusûr-ı mezkûresini kemâl-i sadâkat ve istikāmetle rü’yete mersûm Kirkor zimmî müte‘ahhid olmağla bu sûretde mal-ı mîrînin def‘aten ve serî‘an tahsîline sebeb ve esnâfımıza sühûlet olacağı bedîhî ve âşikâr olmağla bizler dahi bey‘ eylediğimiz bi’l-cümle emti‘amızın ilâ-hâze’l-ân cârî olan narhlarına kat‘an halel tatarruk etmemek üzere mesfûrun ber-minvâl-i meşrûh rü’yet ve idâresine müte‘ahhid olduğu hizmeti mukābilinde kendine ücret olarak rızâmızla beher tefe ipekden ellişer akçe vermek üzere cümlemiz bi’l-ittifâk müte‘ahhid olmamızla vech-i meşrûh üzere cümle esnâfımızın husûs-ı mezkûresini rü’yete kıbel-i şer‘den mersûm Kirkor zimmî başusta ta‘yîn olunması murâdımızdır deyü bi-ecmâ‘ihim iltimâs ve istid‘âlarına binâen mersûm Kirkor zimmî ber-minvâl-i meşrûh esnâf-ı merkūmeye Başusta nasb u ta‘yîn olundukda ol dahi kabûl ve hizmet-i lâzıme-i mezkûrelerini üslûb-ı sâbık üzere kemâl-i sadâkat ve istikāmetle rü’yete ta‘ahhüd etmekle esnâf-ı merkūmenin ibâdullâha bey‘ eyledikleri emti‘alarının el-yevm cârî olan narhlarına kat‘an halel gelinmemek şartıyla tarafeynin vech-i meşrûh üzere olan mu‘âhedelerinin istihkâmını hâvî bâlâsı tuğrâ-yı garrâ-yı cihân-dârânemle müzeyyen bir kıt‘a fermân-ı âlî-şânım inâyet ve ihsân olunması bâbında istid‘â ve istirhâm eylediklerini bin iki yüz yirmi senesi Zilka‘de’sinin yirmi sekizinci günü târihiyle müverrah İstanbul Kādısı Mevlânâ Abdullah -zîdet fezâilühû- memhûren i‘lâm etmekle esnâf-ı merkūmenin rızâlarıyla beher tefede vermede râzı oldukları ellişer akçe hadd-i i‘tidâlden ziyâde ve netîcesi ibâdullâha muzır olacağı zâhir olmağla beher tefede onar akçesi tenzîl ile beher tefede kırk akçe verilmek üzere i‘lâmı mûcebince kaleminden emri ve iktizâ eden mahalle ilmühaberi i‘tâ olunmak bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfimle vardıkda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel edip dahi esnâf-ı merkūmenin mu‘âhedeleri vech üzere mersûm Kirkor zimmî Başusta nasb u ta‘yîn olunup esnâf-ı merkūmenin rızâlarıyla beher tefede mersûma vermeğe râzı oldukları ellişer akçe hadd-i i‘tidâlden ziyâde ve netîcesi ibâdullâha muzır olacağı ecilden beher tefede onar akçesi tenzîl ile beher tefede kırk akçe verilmek üzere i‘lâmı ve sâdır olan fermân-ı âlî-şânım mûcebince amel ve hareket olunup hilâf-ı emr-i âlî-şânım kimesne tarafından müdâhale ve ta‘arruz ettirmeyesin. Şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.

Tahrîren fi’l-yevmi’t-tâsi‘ min-Zi’l-hicceti’ş-şerîfe sene 1220

Mahrûse-i Kostantıniyye