.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 283
Hüküm no: 177
Orijinal metin no: [72a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Manol v. Corci’nin, Beyoğlu’nda İsveç Elçisi’nin Sarayı yakınındaki balmumcu gediğini Balat’taki Karabaş Mahallesi’ne nakletmesine izin verildiği

Berây-ı nakl şüde-i gedik-i dükkân-ı balmumcu der-kurb-i Saray-ı <<İsve>> Elçi-i İsveç der-cânib-i Beyoğlu der-tasarruf-ı Manol v. Corci an-tâife-i balmumcuyân ki pîş ez-în küşâd şüde bûd ve hâlâ be-mahzen-i Kaplanoğlu Yordan nâm zimmî an-re‘âyâ-yı Karabaş an-vakf-ı Tûr-i Sînâ der-mahalle-i Karabaş der-hâric-i Bâb-ı Balat nakl ve ber-mûceb-i şurût-ı esnâf-ı mezbûr i‘mâl şüde gedik-i mezbûr nakl şüde fermûde el-vâki‘ fî 5 R sene [1]221 ber-mûceb-i arzuhâl-i mesfûr ve derkenâr ve memhûr i‘lâm-ı Abdullah Efendi Kādî-ı İstanbul ve bâ-fermân-ı âlî fî 2 Ca sene [1]221 ve bâ-fermân-ı şerîf.

***

Balmumcu gediği nakli sûret-i fermân-ı âlî-şândır.

Balmumcu tâifesinden Manol v. Corci nâm zimmî meclis-i şer‘-i hatîrda balmumcu esnâfının Kethudâsı es-Seyyid Mahmud Ağa ve Yiğitbaşı Hâfız Mehmed ve ustalarından el-Hâc Ali Ağa ve Nâibzâde Mehmed Emin Ağa ve es-Seyyid Hâfız Hüseyin Efendi ve Ahmed Ağa ve Mustafa Ağa ve diğer Ahmed Ağa ve Ali Ağa ve Molla Ali ve es-Seyyid Mehmed Emin Efendi ve Mahmud Ağa ve diğer Mustafa Ağa ve el-Hâc İsmail nâm kimesneler ile İstanbul’da Balatkapısı hâricinde Karabaş mahallesi re‘âyâsından Babadila zimmî v. Dimitri ve kürkcü tâifesinden Ligori v. Dimitri ve Margarid ve Tanaş ve Todori ve Çukacı Yorgi ve Avrupa tüccârından Yani ve Kostantın nâm zimmîler hazır oldukları hâlde; Başmuhâsebe’den muhrec derkenâr nâtık olduğu üzere mahrûse-i Galata’da Beyoğlu nâm mahâlde İsveç Sarayı kurbünde bir bâb balmumcu dükkânı mukaddemâ küşâd olunup derûnunda şurût-ı mer‘iyye üzere balmumu i‘mâl ve ibâdullâha füruht eylemek üzere yedime izni hâvî bir kıt‘a emr-i şerîf-i âlî-şân i‘tâ olunmuş olup İsveçli bir nefer tâcir ile bi’l-ma‘iyye mahâll-i mezkûrede balmumu i‘mâl ve ibâdullâha füruht olunur iken bu def‘a düvel-i Nasârâ elçileri tercümanları ve tercüman hizmetkârları ve yedlerinde yol evâmiri olanlar muktezâ-yı me’mûriyetleri üzere hareket edip ticârete ve esnâflığa karışmamak üzere irâde-i kātı‘a-i mülûkâne ta‘alluk etmekden nâşî dükkân-ı mezkûrda balmumu i‘mâlini terk ve tâcir-i mesfûr ile kat‘-ı alâka olunup bu esnâda zikrolunan Balat hâricinde Köprü[72b]başı’nda Karabaş mahallesinde Tûr-i Sînâ Kilisesi civârında Kaplanoğlu Yordan nâm zimmînin tasarrufunda olup istîcâr ve tedârük eylediğim mahzene mâlik olduğum gediğimi nakil birle mahzen-i merkūmda vech-i meşrûh üzere balmumu i‘mâl ve ibâdullâha bey‘ u füruht için kemâ-fi’s-sâbık bana izin ve ruhsat veri[l]mek matlûbumdur deyü istid‘â eyledikde esnâf-ı mezbûrûn dahi, kadîmü’l-eyyâmdan beri beynimizde cârî olan şurût-ı mer‘iyyemiz bu misillü kârhânelerde balmumu i‘mâl eden ustalar esnâf mumu i‘mâl eder iken âhar kimesnelerin mumların i‘mâl etmeyip hufyeten yağ mumu dökmeyip ve balmumu kapatmayıp ve i‘mâl eylediği balmumuları pâk ve a‘lâ döküp ve a‘lâ olduğu bilinmek için cümle balmumcu ustaları ma‘rifetleriyle ol ustanın isim ve şöhretiyle bir mühür kazdırılıp ve ol mühür es‘âr sicilline ustalar ma‘rifetiyle bastıkdan sonra kârhânesinde i‘mâl eylediği balmumuların her birine basıp ve eğer hilâf-ı şurût harekete ictisâr ile kalb ve redî balmumu i‘mâl eylediği tahkīk olunur ise kendi tedîb ve gediği âhara verilmek şurût-ı nizâm-ı kadîmeden olup mesfûr Manol zimmî dahi vech-i muharrer üzere amel ve harekete müte‘ahhid olup beş seneden beri i‘mâle me’zûn olmağla iktizâsına göre nakli husûsunda mahzûru müstelzim nesne olmayıp ibâdullâha hayırlı ve enfa‘ olduğunu esnâf-ı mezkûre ve gedik kaydı ve civârında olan ahâlî-i mahalle-i merkūmeden hâzırûn-ı mersûmûn bi-ecmâ‘ihim ihbâr etmeleriyle vech-i meşrûh üzere nakli husûsu için fermân-ı âlî sudûrunu istirhâm etmekle istid‘âsına müsâ‘ade-i aliyye erzânî buyurulmak üzere Başmuhâsebe’den kaydı mahâlline şerh ve şurût-ı mezkûresi derciyle yedine bir kıt‘a fermân-ı âlî i‘tâsını İstanbul Kādısı fazîletlü Abdullah Efendi hazretleri memhûren i‘lâm etmeğin i‘lâmı mûcebince Başmuhâsebe’ye kayd ve sûret i‘tâ olunmak bâbında fermân-ı âlî sâdır olmağın mûcebince kaydolunup vech-i meşrûh üzere gedik-i mezkûrun nakli için işbu sûret verildi.

Fî 4 Ca sene [1]221