.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810)
cilt: 83, sayfa: 291
Hüküm no: 188
Orijinal metin no: [75a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Un Kapanı tüccar ve gemicilerinin, Tuna tarafından buğday ve arpa getiren gemilerine kendileri için bile olsa yağ yüklemeyeceklerine dair taahhütte bulundukları

Sekene-i Dârü’s-saltanati’l-aliyye’nin tevsî‘-i dâire-i ma‘âşları için Dersa‘âdet’e sevk ve tesyîr olunmak üzere Tomarabad ve İsmail ve Kili ve İbrail ve Kalas ve sâir ol havâlî iskelelerinde hınta ve şa‘îr tahmîl olunan Kapan sefâinine sekizer onar yedek dahi ziyâde envâ‘-ı revgan tahmîl ile sırren ba‘zı mahallere ihrâc ve füruht etmekde oldukları bu def‘a ihbâr ve tahkīk olunup ecnâs-i revganı doğru Der-aliyye’me, don ve çerviş yağları kapanlara ihrâc ve revgan-ı sâde dahi Der-aliyye’mde füruht olunmak lâzımeden iken ba‘zı muhtekir tâifesinin bu misillü kâr-ı memnû‘[a] ictisârları kendilerinin icrâ-yı tedîblerini îcâb etmekden nâşî fîmâ-ba‘d bu maddeye dikkat olunarak o makūle hınta ve şa‘îr mahmûl Kapan sefâinin[d]e revgan bulundukda derhâl yağları cânib-i mîrî için zabtolunacağından başka cesâret eden rüesâ-yı sefâin ve tüccârın dahi tedîb-i şedîdeleri icrâsı mukarrer olduğundan ol bâbda tenbîh ve te’kîdi hâvî mârrü’z-zikr iskelelere evâmir-i aliyye irsâl olunmuş olmağla keyfiyeti bi’l-cümle tüccâra etrâfıyla ifâde birle ba‘d-ezîn hınta ve şa‘îr ile mahmûl sefâine envâ‘-ı revgandan bir yedek revgan tahmîl ettirilme[me]sini gereği gibi tenbîh ve te’kîde mübâderet ve sûret-i nizâmını i‘lâma müsâra‘at olunmak husûsunu İstanbul Kādısı Mevlânâ fazîletlü Efendi hazretlerine ve İstanbul Gümrüğü Emîni Ağa’ya hitâben sâdır olan fermân-ı âlî-şâna imtisâlen Kapan-ı Dakīk Nâibi müderrisîn-i kirâmdan Abdüllatif Efendi ve reisler kethudâsı ve Kapan nâzırları ve sâir bi’l-cümle Kapan tüccârları ve rüesâ-yı sefâin olan Kapan tüccârları huzûr-ı şer‘a ihzâr ve muvâcehelerinde feth ve kırâet ve mazmûn-ı itâ‘at-makrûnu cümlesine tefhîm ve işâ‘at olundukda cümlesi merâsim-i itâ‘ati yerine getirip, mugāyir-i fermân-ı âlî üzere iskelehâ-i merkūmelerden hınta ve şa‘îr tahmîl olunan sefînelere kat‘an don ve çerviş yağları tahmîl olunmayıp ve bulunan nefsimiz için olarak sipâ[ri]ş tarîkıyla tedârük ettirdiğimiz revgan-ı sâdeyi dahi fîmâ-ba‘d hubûbât tahmîl olunan sefâine vaz‘ ve tahmîl olunmayıp sâir revgan sefînelerine vaz‘ ve tahmîl ederiz, deyü cümle bi’l-ittifâk müte‘ahhidler olup [75b] içlerinden hilâf-ı ahd harekete ictisâr ederi olur ise ber-mantûk-ı fermân-ı âlî tedîb olunacağı kendilere tefhîm olunduğunu Mevlânâ-yı mûmâ-ileyh memhûren i‘lâm etmekle mazmûn-ı i‘lâm Dîvân-ı Hümâyûn’a kayd ve mugāyiri hareket zuhûrunda mütecâsir olanlar tedîb olunmak için Bâb-ı Âlî’ye ihbâr zımnında Gümrük’e ve Mîzân’a ilmühaberi i‘tâ olunmak deyü sâdır olan fermân-ı âlî hıfz ve mûcebince kayd ve Gümrük’e ilmühaberi verilmekle Mîzân’a dahi işbu ilmühaber kāimesi verildi.

Fî 9 Ca sene 1221