İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 322 Hüküm no: 222 Orijinal metin no: [83b-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayakkabı dikici esnafının sivri burunlu mest ve pabuç imal etmeyip ellerindeki kalıpları kırmaları; satıcıların da tanınan süre içerisinde ellerindeki sivri burunlu mest ve pabuçları satıp bundan sonra bu tip ayakkabı satmamaları
Dikici esnâfının sivri kalıblarını kırmak için.
Bâ-sah.
İstanbul Kādısı Fazîletlü Efendi
Bir müddetden beri Der-aliyye’de olan dikici esnâfı mücerred tama‘-ı hâma teba‘iyet ile hilâf-ı tavr-ı kadîm sivri burunlu kalıb ihdâs ve nev-îcâd mest ve pâbûş dikip gālî bahâ ile haffâf esnâfına onlar dahi ba‘zı süfehâ-yı nâsa bey‘ u füruht ve nâs dahi bu emr-i memnû‘a meyl ü rağbet ederek hilâf-ı de’b-i kadîm sivri burunlu mest ve pâbûş ile esvâk ve pazarda bî-edebâne geşt ü güzâr etmekde oldukları meşhûd olup bu keyfiyet galâ-yı bahâyı mûcib ve sefâhet ve nâdânîyi müstevcib olduğundan mâ‘adâ külliyen mugāyir-i tab‘-ı cenâb-ı cihân-dârî [84a] olarak bu husûsun men‘-i küllî ile men‘ u def‘i husûsuna irâde-i kerâmet-ifâde-i hazret-i tâc-dârî ta‘alluk etmekle imdi Der-aliyye’de olan bi’l-cümle dikici ve haffâf esnâfı kethudâ ve iş erlerini huzûr-ı şer‘a ihzâr ve işbu irâde-i kātı‘a-i mülûkâneyi kendilere ifâde ve beyân ile dikici esnâfı yedlerinde her ne mikdâr sivri burunlu kalıb var ise cümlesini kırdırıp bugünden sonra o makūle hilâf-ı tavr-ı kadîm sivri burunlu mest ve pâpûş ve çizme dikmekden mücânebet eylemelerini dikici esnâfına ve haffâflar dahi yirmi güne kadar mukaddem iştirâ edip yedlerinde bulunan sivri burunlu mest ve pâpûş ve çizmelerini füruhta mehil verilip müddet-i mehilden sonra o makūle mest ve pâpûş ve çizme alıp satmakdan be-gāyet mübâ‘adet eylemelerini ve hilâf-ı yasak mu‘âmele ederler ise ol vakit zararlarına bakılmayıp yedlerinde bulunan sermâyeleri yırtılarak cebren ve zecren men‘ ü nehy ve haklarında ukūbet-i şedîde icrâ olunacağını başka başka tenbîhe mübâderet ve işbu yasak evkāt-ı sâirede olan yasağa kıyâs olunmayıp bâ-irâde-i cenâb-ı Pâdişâhî men‘ olunmuş mevâddan olduğundan -Etî‘u’llâhe ve etî‘u’r-Resûle ve üli’l-emri minküm- nass-ı kerîmi muktezâsınca bu emr-i lâzımü’l-imtisâle itâ‘at cümleye vâcibe-i uhde-i diyânet olduğundan başka bu husûsun da ardı boşlanmayıp mahsûs tebdîller ihrâcıyla tecessüs olunacağına mebnî esnâf-ı merkūmeden fîmâ-ba‘d bu kâr-ı memnû‘a her kim ictisâr eder ise bilâ-emân cezâsı tertîb olunacağı mukarrer olduğunu esnâf-ı merkūme kethudâları ve sâir iş erlerinin gûş-ı hûşlarına gereği gibi ifâde ve tefhîm ederek bu husûsa siz dahi ale’d-devam i‘tinâ ve dikkat eyleyesiz deyü.
Fî 13 Rebî‘ülâhir sene 1222
|