İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 383 Hüküm no: 265 Orijinal metin no: [102a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sadrazam Mustafa Paşa ve beraberindeki Osmanlı ordusunun ekmek ihtiyacının karşılanması için 30 adet ekmekçi çadırı ve ekmekçiler hazırlanması
Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühû- ve iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim, câmi‘ü’l-mahâmid ve’l-mekârim, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’d-dâim Sekbânbaşı Mustafa -dâme mecduhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Düstûr-ı ekrem, müşîr-i efham, nizâmü’l-âlem, nâzımu men[â]zımı’l-ümem hâlâ Sadrazam-ı sütûde-şiyem ve vekîl-i mutlak-ı kaviyyü’l-himem Mustafa Paşa -edâmallâhü te‘âlâ iclâlehû ve zâ‘afe bi’t-te[’y]îdi ikbâlehû ve iktidârehû- dâiresi ve ma‘an ordu-yı hümâyûnda tecemmu‘ edecek as[â]kir-i muvahhidînin rûz-merre verilmesi iktizâ eden nân-ı azîz ta‘yînâtlarının tabhı için sâbıkda olageldiği vechile Ordu-yı hümâyûn Nüzûl Emîni Dergâh-ı mu‘allâm kapıcıbaşılarından Mehmed Tahir -dâme mecduhû- ma‘iyyetinde istihdâm olunmak üzere Dersa‘âdet’imden otuz hayme habbâz ustalarının kethudâ ve yiğitbaşı ve nizâm ustaları ma‘rifetleri ve cemî‘ esnâf ustalarının i‘ânet ve ihtimâmlarıyla öteden beri habbâzlık eden sahib-i gedik ve mu‘temed ve kâr-güzâr ustalarından bi’l-intihâb tertîb ve tanzîm ve bi-avnihî te‘âlâ ordu-yı hümâyûnda külle yevm vereceği ta‘yînâta muktezî nân-ı azîz tabhında mikdâr-ı zerre sıklet çekilmemek şartıyla sâbıkları misillü otuz hayme doksan fırın olmak üzere tanzîmine irâde-i aliyyem ta‘alluk etmekden nâşî üslûb-ı sâbık üzere ol mikdâr haymenin ihrâcları tertîb olunup içlerinden hıyânet ve telef eder olur ise ordu-yı hümâyûnumda ahz ve tedîbleri icrâ olunamadığı hâlde Âsitâne-i sa‘âdetimde rufekā ve küfelâsı muâhaze ve mu‘âteb olacakların bilip ona göre hizmetlerinde devam ve istikāmet etmek üzere siz ki Mevlânâ ve Sekbânbaşı-i mûmâ-ileyhimâsız, ma‘rifetiniz ile bu def‘a otuz hayme küşâd ve iktizâ eden ustalarını vech-i meşrûh üzere esnâflarının mukayyed ve sahib-i sermâye ve gedik olan Ermeni tâifesinden intihâb ve Der-aliyye’mde rufekā ve küfelâsı mu‘âyene ve tescîl olunarak tertîb ve ta‘yîn ve beher fırına dörder neferden üç yüz altmış nefer işcilerinin dahi kable hitâmi’l-maslaha bir neferi firâr ve gaybet etmemek şartıyla beyne’l-esnâf kavî kefîlleri ahz ve cümlesine kethudâ ve yiğitbaşıları ve nizâm ustalarının kefâletleriyle nizâm verilip gereği gibi ta‘ahhüde rabt olundukdan sonra [102b] otuz haymenin üçer fırından doksan fırının beher fırınına mühimmât-bahâ olarak ber-mu‘tâd ikişer yüz guruş ve tabhıyelerine mahsûben dahi yüzer guruş bu def‘a Hazîne-i âmiremden ifrâz ve i‘tâ olunmuş olmağla meblağ-ı mezbûru ta‘yîn olunan Nüzûl kâtibi vekîli ve ma‘rifet-i şer‘ ve cümle esnâf kefâletleriyle tevzî‘ ve taksîm ve mumzâ defterini takdîme mübâderet eylemeniz fermânım olmağın işbu emr-i celîlü’l-kadrim ısdâr ve [( )] ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde fermânım olduğu vechile lâzım gelen otuz [metinde “doksan”] hayme habbâz ustalarını bâlâda tahrîr ve beyân olunduğu vechile askerî ve Arnabud zümresinden olmayarak cümlesi Ermeni tâifesinden sahib-i gedik ve sermâye ustalarından olmak üzere serî‘an tertîb ve tanzîm ve iktizâ eden mühimmât-bahâ ve peşîn tabhıyelerini i‘tâ ve makbûzlarını müş‘ir esâmî ve rufekā ve küfelâsı beyânıyla mümzâ ve mahtûm defter edip ta‘ahhüdleri hâvî hüccet-i şer‘iyesiyle ma‘an takdîme müsâra‘at eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfimle vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i âlî-şânımın mazmûn-ı münîfi birle âmil olasız. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız
Fî 28 Z sene 1222
Be-makām-ı Kostantıniyye
|