İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 394 Hüküm no: 274 Orijinal metin no: [106a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Gemilerle İstanbul’a getirilen tuz için, Ahyolu Memlehası Mukataası’nın şartları gereğince vergi ödenmesi
Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘âdinü’l-fezâili ve’l-yakīn, râfi‘û a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisû ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassûne bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în İstanbul ve Galata ve Üsküdar kādıları -zîdet fezâilühüm- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Darbhâne-i âmiremden zabt ve idâre olunan mukāta‘at-ı cesîme-i mîrîyyeden külliyetlü mal-ı iltizâm ile mukayyed Ahyolu Memlehası Mukāta‘ası’nın ekser-i hâsılâtı Akdeniz ve Karadeniz câniblerinden örüsü dâhiline vürûd eden tuzun resm-i mîrîsine münhasır olduğuna binâen kadîmden olageldiği vechile Dersa‘âdet’ime tuz nakleden ashâb-ı sefâin ve rüesâ bir yere satmayıp doğru Hasır İskelesi’ne yanaşıp îcâb eden rüsûmât-ı mîrîyyesini cânib-i mîrî için Emîn-i Memleha olanlara tamamen i‘tâ birle yedlerine edâ ve mürûr tezkireleri ahz eylemek ve Dersa‘âdet’imden Bahr-i Sefîd ve Bahr-i Siyah’a sefer eden tuz sefînelerinden birisi mal-ı mîrîsini vermeyip ve mürûr tezkiresi almamak veyâhûd hufyeten bir mahalle tuz çıkarıp bilâ-resm füruht eyledikleri haberi alınır ise ele girdikde ahz ü habs ve zecren-leh iki kat rüsûmât-ı mîrîyyesi tahsîl ile iktifâ olunmayıp o makūlelerin tuzu cânib-i mîrî için zabt ve anbâra vaz‘ olunmak şurût-ı Mukāta‘a ve nizâm-ı kadîmden olmak hasebiyle bu âna kadar hilâf-ı şurût ve mugāyir-i kadîm hiç ferdin vaz‘ ve hareketi mesmû‘ değil iken bu esnâda tuzcu esnâfı ve kapan tüccârından ve sâir esnâfdan ba‘zı muhtekirler zuhûr ve tama‘-ı hâma teba‘iyet ile Dersa‘âdet’ime tuz getiren rüesâ-yı sefâin ve tüccâr ile yek-dil ve yek-cihet olarak mücerred resm-i mîrîlerini [106b] vermemek için tevârüd eden tuz sefîneleri mugāyir-i şurût Üsküdar yakasına ve Kadıköyü ve Boğaziçi ve Galata ve Hasköy ve Eyüp ve Taşra kapılar iskelelerine ve Yedikule’ye yanaşıp mahmûl olan tuzu hufyeten ihrâc ve semt olan mahallerde ihfâ ile diledikleri bahâya hafîce bilâ-resm habbâzân ve sâir esnâfa füruht etmekde olduklarından başka Efrenc tâifesi dahi sefînelerini tuz ile memlû ve götürüp diledikleri vechile bilâ-resm sattıklarından bu takrîb Mukāta‘a-i mezbûrun düstûrü’l-amel tutulan şurût-ı nizâmına halel ve mal-ı mîrîsinin kesr u tedennîsine müeddî [olmak] ile vezâif ve eshâmının vakt ü zamanıyla verilemeyeceğine dahi bâ‘is ü bâdî olacağı zâhir ve eğer iğmâz ve müsâmaha olunmak lâzım gelir ise gerek mal-ı mîrî ve vezâif ve eshâm bundan sonra bir vechile verilemeyip Mukāta‘a-i mezkûre külliyen mu‘attal olacağı bedîhî ve bâhir olmağla sıyâneten li’l-mîrî ve himâyeten li’l-ibâd fîmâ-ba‘d tuz getiren sefîneler Üsküdar tarafına ve Boğaziçi’ne ve mahâll-i sâireye yanaştırılmayıp ber-mûceb-i şurût ve nizâm-ı kadîm doğru Hasır İskelesi’ne sevk olunmak ve eğer şurût ve kadîmin mugāyiri tuz sefînesi İskele-i mezkûreden başka mahâlle yanaşır ise haber alındıkda derhâl kā‘ide-i mer‘iyye üzere getirdikleri tuzları zabt ve mîrî anbârına vaz‘ ve rüesâ-yı sefâin ve yanaştıkları mahâl ve iskelelerin zâbitân ve dîdebânları ve hammâllar kethudâları tedîb ve gûş-mâl kılınmak ve o misillü tuz kayıkları resm-i mîrîlerini edâ eylediklerini müş‘ir Tuz emîni olanlardan izin tezkiresi almadıkça Akdeniz ve Karadeniz’e mürûr u ubûrlarına ruhsat verilmemek üzere Boğaz nâzırları ve reisler kethudâsı ve dîdebânlar ve hammâllar kethudâları ve sâir lâzım gelenlere i‘lân ve tenbîh olunmak için emr-i şerîfim sudûrunu ricâl-i Devlet-i aliyyemden hâlâ Darbhâne-i âmirem nâzırı iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim es-Seyyid Mehmed -dâme mecduhû- bâ-takrîr inhâ etmekle Hazîne-i âmiremde mahfûz Başmukāta‘a defterlerine nazar olundukda “Ahyolu Memlehası ve Tevâbi‘i Mukāta‘ası’nın a‘zam-ı îrâdı memlehalarında hâsıl olan tuza münhasıra olmağla i‘mâl olunan tuzu örüsü olan mahallerde bey‘ u füruht olunup âhardan gelen rençber tuzunun mîrî için resmi alına ve mîrî tuzu var iken âhardan gelen rençber tuzu füruht olunmaya. Şöyle ki; füruht ederler ise şer‘le haklarından geline ve kadîmden mahrûse-i İstanbul’da Hasır İskelesi’nde yedi tuz anbârından gayri yerde tuz füruht olunmaya ve Akdeniz ve Karadeniz ve Kefe câniblerinden gelen tuzun her bir kîlesinden onar akçe resm alınıp inâd ve muhâlefet ettirilmeye ve Mısır cânibinden zenbiller ile gelen tuzun keyl hesâbı üzere resmi alına ve Eflak tarafından gelen kaya tuzunun her on vakıyyede bir vakıyyesi mîrî için alınıp inâd ve muhâlefet olunmamak” şurût-ı iltizâmından olduğu derkenâr olunmağla inhâ ve istid‘â ve şurût-ı nizâm üzere amel ve hareket olunmak fermânım olmağın te’kîd ve tenbîhi hâvî hâssaten işbu emr-i şerîf-i âlî-şânım ısdâr ve ( ) ile irsâl olunmuşdur. Vusûlünde siz ki mevlânâ-yı mûmâ-ileyhimsiz, Mukāta‘a-i mezbûr külliyetlü mal-ı iltizâm ile Darbhâne-i âmiremden zabt ve idâre olunan mukāta‘atdan ve şurût-ı mer‘iyyesi düstûrü’l-amel kılınması matlûb-ı şâhânem olmağla ber-mûceb-i şurût amel ve hareket ve hilâfına cesâret edenleri olur ise o makūlelerin lâzım gelen tedîbâtı icrâ olunacağını reisler kethudâsı ve Boğaz nâzırları ve sâir iktizâ edenlere ifâde ve tenbîhe sarf-ı miknet eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım [107a] sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfimle vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i âlî-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla âmil olup hilâfına rızâ ve cevâz göstermeyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Fî 17 Muharrem sene 1223
Kostantıniyyeti’l-mahrûse
|