İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 490 Hüküm no: 363 Orijinal metin no: [131b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kudüs’teki Kamame Kilisesi hususunda Rum ve Ermeniler arasında ortaya çıkan anlaşmazlığın halline dair ferman
Kuds-i Şerîf’de Kamâme Kenîsesi’ne dâir Rum ve Ermeni milletleri beyninde vukū‘a gelen münâza‘aya dâir fermân kaydıdır.
Bâlâsı hatt-ı hümâyûn-ı inâyet-makrûn ile muvaşşah işbu sûret-i fermân-ı âlî-şân aynıyla mahâllinden naklolundu.
“Tarafeynden bi’l-mürâfa‘a ve’t-terâzî kat‘-ı nizâ‘ olunduğunu müş‘ir verilen i‘lâm-ı şer‘iyenin mazmûnunu câmi‘ işbu emr-i şerîfimle amel ve hareket olunup fîmâ-ba‘d hilâfına hareketden mübâ‘adet olunup ve düstûrü’l-amel tutula.”
Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în mevlânâ Kuds-i Şerîf Kādısı -zîdet fezâilühû- ve mefâhirü’l-ulemâi’l-muhakkıkīn müfti ve ulemâ -zîde ilmühûm- ve mefâhirü’l-emâcid ve’l-a‘yân Kuds-i Şerîf Sancağı mütesellimi ve a‘yân ve zâbitân -zîde mecdühüm- ve mefâhirü’l-emâsil ve’l-akrân vücûh-i memleket ve sâir iş erleri ve bi’l-cümle söz sahibleri -zîde kadrühum- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki
Husûs-ı âti’z-zikri rü’yete bâ-işâret-i Şeyhülislâmî müvellâ ta‘yîn olunan a‘lemeyi’l-ulemâi’l-mütebahhirîn sâbıkā Anadolu Kādıaskeri olup hâlâ Rumeli Kādıaskerliği pâyesi olan Sadrazam-ı esbak Emin Paşazâde Mevlânâ Mehmed Emin ve sâbıkā İstanbul Kādısı olup hâlâ Anadolu Kādıaskerliği pâyesi olan Mevlânâ Mehmed Tahir -edâmallâhü te‘âlâ fezâilehümâ- ve ma‘iyyetlerine terfîk olunan müderrisîn-i kirâmdan kıdveteyü’l-ulemâi’l-muhakkıkīn hâlâ Emîn-i Fetvâ Mevlânâ Mehmed Râşid ve hâlâ Kassâm-ı Askerî Mevlânâ es-Seyyid Süleyman -zîde ilmühûmâ- ile ricâl-i Devlet-i aliyyemden mefâhirü’l-emâcid ve’l-ekârim hâlâ Rikâb-ı hümâyûnumda reisülküttâb olan es-Seyyid Mehmed Emin Vahid ve sâbıkā Rikâb-ı hümâyûn Defterdârı Yusuf Âgâh ve hâlâ Tersâne-i âmirem emîni Ahmed Aziz -dâme mecdühüm- hazır oldukları hâlde Bâb-ı Sadâret-i uzmâda ve bi’l-ma‘iyye akd-i meclis-i şer‘-i şerîf olundukda, husûs-ı âti’l-beyânı da‘vâya Ermeni tâifesi tarafından vükelâ ve muhtârları Kuds-i Şerîf’de Patrik Vekîli Râhib Bogos v. Kirkor ve Sarrâflar Kâhyası Karabet v. Kasber ve Sarrâf Ovannes v. Uzun Artin ve Sarrâf Kılcıoğlu Andon v. Mikail ve Sarrâf Kirkor v. Kigork ve Tınkıroğlu Yazıcı Minas v. Bogos ve Barutcu Arkil v. Nikogos mecâlis-i ma‘kūde-i mezkûrede kezâlik Rum tâifesi tarafından vükelâ ve muhtârları Selanik Metrepolidi Yerasimos v. Yani ve Konya Metrepolidi Kirilos v. Vasil ve Kudüs Patriği Kâhyası Mitrofan v. Nikola ve Kudüs Patriği Hazînedârı Prokopiyus v. Tanaş ve Hanna v. Fihro ve Nikola Kasterniyus v. Todori nâm zimmîler muvâcehelerinde Ermeni tâifesi tarafından Rikâb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneme ma‘rûz arzuhâllerinde istid‘â ve istirhâm olunan vechile da‘vâ ve takrîr-i müdde‘â ederek Kamâme ta‘bîr olunur Kenîsa-yı kebîre ortasında vâki‘ alâ-zu‘mihim Kabr-i hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm- i‘tikād eyledikleri mahâl ve Muğtesel ve Gülgûle ve Beytüllahm karyesinde kâin Mevlîd-i hazret-i İsa olan mağara ve Kabr-i Meryem -radıya’llâhü te‘âlâ anhâ- senedâtımız nâtık olduğu üzere Rum ve Ermeni tâifeleri beynlerinde müştereken ve Kenîse-i merkūme dâhilinde cânib-i yesârında Kapı İçerisi ta‘bîr olunur mahâllin zîr ü bâlâsı ve ittisâlinde Sitt-i Meryem ta‘bîr olunur mevki‘ üzerinde yedi kıt‘a kemerler ve sokağa nâzır iki aded pencere ve türbe karşısında kudâs mahalli ve yine türbe karşısında su maslağı ve türbe verâsında diğer Sitt-i Meryem ta‘bîr olunur mahâl ve kapının sol tarafında kemer üstünde oda ve yine Kenîse-i merkūme derûnunda Çircis ta‘bîr olunur Kenîse-i sagīre ve alâ-zu‘mihim elbise-i hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm- iktisâm olunan diğer mahâl ve türbe verâsında sagīr oda ve Kenîse-i mersûme hâricinde Kamâme kapısı karşısında havluda vâki‘ Mer Yuhannâ Kenîsesi ve Sehyûn mahallesinde Ermeni patriği sâkin olduğu Mer Yakūb Manastırı ve kurbünde Deyr-i Zeytun Manastırı ve Habsü’l-Mesîh Manastırı ve Beytüllahm’da vâki‘ Ermeni tâifesinin müsâfir odalarını müştemil bir bâb kenîse ve tahtında vâki‘ demir kapılı han ve Mağara-i Mevlîd-i hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm-a muttasıl cânib-i yesârında kudâs mahalli ve Mağara-i merkūme havlusunda olan ebvâbdan cânib-i şimâlinde vâki‘ kapının miftâhı ez-kadîm Ermeni tâifesi yedinde iken Rum tâifesi fuzûlî yedlerinden nez‘ etmeleriyle miftâh-ı merkūm ve Kabr-i Meryem -radıya’llâhü te‘âlâ anhâ-ya muttasıl kudâs mahalli dahi bi’l-cümle müstakillen Ermeni tâifesinin ve Habeş ve Kıbtî ve Süryânî tâifeleri müstakil Ermeni tâifesinin yamakları iken Rum tâifesi sened olmak üzere yedimizde olan evâmir-i şerîfenin kuyûdunu gıyâbımızda ref‘ ü terkīn ve hilâfına evâmir-i aliyye ısdâr ettirip Ermeni tâifesinin müstakilleten ve müşâreketen istihkākları olan mahâl ve mevâzi‘i [132a] zabt ve Ermeni tâifesini bi’l-külliye Kuds-i Şerîf’den mahrûm eylemek kasdında olduklarına binâen bu def‘a Kenîse-i Kamâme muhterik olup derûnunda ba‘zan müştereken ve ba‘zan müstakil mahâl ve mevâzi‘imız derkâr olduğuna mebnî ta‘mîr ve termîmi husûsunda müştereken olan mahaller bi’l-iştirâk ve müstakil olan mahalleri müstakillen Ermeni tâifesi ta‘mîr ve termîm eylemek iktizâ eder iken Rum tâifesi müstakil ta‘mîr ve termîm eylemek üzere hilâf inhâ ile ısdâr ettirdikleri evâmir-i şerîfenin kuyûdu ref‘ ü terkīn ve müştereken olduğumuz mahaller bi’l-iştirâk ve müstakil Ermeni tâifesine mahsûs olan mahaller bi’l-istiklâl Ermeni tâifesi tarafından ta‘mîr ve termîm olunmak bâbında müceddeden evâmir-i şerîfe i‘tâsı matlûbumuzdur, dediklerinde gıbbe’s-suâl Rum tâifesi vükelâ ve muhtârları cevâblarında fâtih-i Kuds-i Şerîf Sultân Selim Hân-ı kadîm -eskenehu’llâhü fi’l-büyûti’n-Na‘îm- hazretlerine ol arâzî-i mukaddesenin dokuz yüz yirmi üç târihinde feth u teshîri müyesser olup ol esnâda Kuds-i Şerîf’de mütemekkin Rum Patriği olan Atalya nâm râhib Südde-i seniyye-i cihân-dârîlerine arz-ı ubûdiyet ve Rum tâifesinin ez-kadîm müstahık oldukları mevâzi‘ ve emâkin kemâ-fi’s-sâbık Rum tâifesine ihsân ve in‘âm buyurulmak bâbında istirhâm ve istid‘â-yı inâyet eyledikde hakkında deryâ-yı âtıfet-i şâhâneleri cûş ve bahr-i teyyâr-ı merhametleri hurûş edip cenâb-ı Halîfe-i Sânî Ömer ibnü’l-Hattâb -radıya’llâhü anhü’l-Kerîmü’l-Vehhâb- Efendimiz hazretlerinin zamân-ı adâlet-unvânlarında olan sa‘âdet-nişânlarına gelince müstahık olduklarımız bâlâda mezkûr Ermeni tâifesinin müdde‘âları olan bi’l-cümle mevâzi‘ ve emâkin ve yamaklarımızı kemâ-kân müstakillen Rum tâifesine ihsân ve ibkā ve bâlâsı mübârek hatt-ı hümâyûnlarıyla mu‘anven fermân-ı âlî-şân kerem ve i‘tâ buyurup ve ahlâf-ı izâm -eyyedehümu’llâhü te‘âlâ ile’l-yevmi’l-haşri ve’l-kıyâm- hazarâtı dahi ilâ-yevminâ hâzâ pâdişâh-ı müşârün-ileyh -esbagallâhü ni‘amehû aleyh- hazretlerinin fermân-ı hümâyûnlarını müekkid ve müeyyid bâlâları hutût-ı hümâyûn ile <> muvaşşah evâmir-i aliyye i‘tâ eyleyip Ermeni tâifesinin emâkin ve mevâzi‘-ı merkūmede kat‘an alâka ve medhalleri olmayıp müstakillen Rum tâifesinin ber-mûceb-i evâmir-i aliyye kadîmi üzere cânib-i seniyyü’l-menâkıb-ı Devlet-i aliyye-i Osmâniye’den inâyet ve ihsân buyurulmuş istihkākātları olup Ermeni tâifesi dahi milel-i Îseviye’den olmak mülâbesesiyle ziyâretlerine ez-kadîm mümâna‘at olunagelmemekle fîmâ-[ba‘d] dahi ziyâretlerine dahi müsâ‘ade ve bi’l-vücûh ri‘âyet olunacağını ve bâlâsı pâdişâh-ı müşârün-ileyh hazretlerinin hatt-ı hümâyûnlarıyla muvaşşah Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’nde mahfûz olan kaydına mutâbık bir kıt‘a fermân-ı âlî-şân ibrâz ettiklerinde cümle muvâcehesinde kırâet olunup fi’l-vâki‘ Kamâme kapısı karşısında [ve] kıble tarafında Muğtesel kadîmî iki şam‘dân ve kanâdîl ve mahâll-i mezbûrede vâki‘ Patrikliğe tâbi‘ Gülgûle üzerinde dört kemerin aşağısı ve yukarısı ve Sitt-i Meryem üzerinde yedi kıt‘a kemerler zîr ü bâlâsı ve Kenîse-i Kebîre <<üzerinde>> ortası ve türbesi ma‘an cümle ziyâretleri ve taşra Kamâme havlusunda üç kenîse ve karşısında Kenîse-i Mer Yuhannâ ve patrik mütemekkin olan evlerde olunan Elene demekle ma‘rûf kenîse ve Kenîse-i Mer Fakla ve Sitt-i Meryem Manastırı ve Mer Eftimyus ve Mer Ketrina ve Mer Mikail ve Mer Yorgi ve Mer Yuhannâ ve bahçe ve Mer Vasil ve Mer Nikola ve Mer Dimitri ve Sitt-i Meryem <<üzerinde>> ve diğer Mer Yuhannâ ve diğer kenîsesi ve Mer Yakūb Gürcü Manastırı ve Mer Yorgi nâm kenîseleri ve Kuds-i Şerîf taşrasında Meryem Ana Makberesi ve Mer Sebun ve hazret-i İsa’nın Zindânı ve Hanna’nın Evi ve sahrâda olan makbereleri ve Gürcü Manastırı Maslebi ve Mer Simyon ve Mer İlyas Manastırı ve bağ ve zeytin ve Mer Sava Manastırı ve karye-i Beyt Jala Mer Yorgi ve hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm-ın doğdu[ğu] Beytüllahm nâm Mağara ve Kenîsede mevzi‘-i şimâl ve kıble taraflarında olan iki kapının miftâhı ve etrâfında iki kıt‘a bahçe ve zeytunluğu ve makberelikleri ve sâir karyelerde olan kenîse ve manastırları ve patriğe tâbi‘ olan Gürcü ve Habeş ve Sırp ve sâir vakıf olanları ve metrepolidleri ve râhibleri ve mürd olan metrepolid ve piskopos ve râhiblerin metrûkâtını ahz ü kabz edip ve Kuds-i Şerîf’in kapısında ve zemzem suyunda ve Arab kıfârında ve iskelelerde ve keşfettiklerinde ve gümrük ve bâc ve sâir tekâlîf-i örfiyeden bi’l-külliye mu‘âf u müsellem olalar, âhar milel müdâhale ve rencîde etmemek üzere sâir milletden Rum patriği olan mukaddem ola deyü tasrîh ve ta‘yîn ve necl-i necîl-i celîlleri Sultân Süleyman -hadırat [ve] subbet atebetehû sicâlü’l-gufrân- hazretleri dahi “Gürcü ve Habeş ve Kıbtî tâifesi ve ây[î]nleri üzere zuhûr eden nâr ve Deyr-i Zeytun ve devreylediklerinde cümle milletden Rum patriği ve tevâbi‘leri cümlesinden mukaddem varıp sonra sâir millet varalar ve kenîse merâmâtı vaz‘-ı kadîmi üzere olunmak ve sâir tekâlîf-i örfiye küllîsinden mu‘âf u müsellem olalar, min-ba‘d âhar millet karışıp müdâhale eylemeye, cümlesinde Rum patriği mukaddem ola” deyü vâlid-i mâcid-i kesîrü’l-mahâmidleri fermân-ı hümâyûnlarını müekkid ve müeyyid cülûs-i hümâyûnlarında dokuz yüz yirmi yedi târihiyle müverrah tecdîden i‘tâ eyleyip Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi’nde mahfûz olan kaydına muvâfık bâlâsı hatt-ı hümâyûnlarıyla mu‘anven fermân-ı hümâyûnlarında tahsîs ve teby[î]n ve ahlâf-ı izâmları zamanlarında tecdîden ve ba‘zan beynlerinde tekevvün ve tahaddüs eden münâza‘ât ve muhâsamât zımnında işbu mazâmîni hâviye evâmir-i aliyye ve cülûs-i hümâyûn-ı meymenet-makrûnum vukū‘unda eslâf-ı izâmım zamanında verilen evâmir-i şerîfenin şerâitını hâvî ve mazâmîn-i münîfelerinin te’kîdini muhtevî sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrim ve ba‘dehû Kamâme’de vâki‘ olan harîk akībinde ta‘mîr ve termîmi için tâife-i Rûmiyânın istirhâm ve istid‘âlarına merhameten evâmir-i aliyye-i sâbıkā şurûtları mûcebince ve ber-mûceb-i fetvâ-yı şerîfe ta‘mîr ve inşâsı iktizâ eden mahallerin mesâğ-ı şer‘î olduğu vechile vaz‘-ı kadîm ve heyet-i asliyesi üzere Rum milleti tarafından binâ [132b] ve inşâ olunmak bâbında bin iki yüz yirmi dört senesi evâil-i Saferü’l-hayr’ı târihiyle müverrah Dîvân-ı Hümâyûn’umdan verilen fermân-ı âlîyi ibrâz ve bu vechile takrîr-i müdde‘âlarına âgāz eylediklerinde Ermeni tâifesi dahi ba‘zı kuyûdlar ve evâmir ve ba‘zı suver-i hücec ile mücâvebe ve mukābele sadedinde iken tâife-i Rûm’un bâlâda mesbûku’z-zikr milel-i Îseviye’ye ziyâretler husûsunda ri‘âyet[leri] derkâr idiği kelimâtlarına binâen tarafeyn bu vechile ırzâ olundular ki; münâza‘un-fîhâ olan mahâllin şer‘an ta‘mîr ve termîmi iktizâ eyledikde Rum tâifesi tarafından ta‘mîr ve termîm olunmak husûsu cennet-mekân Sultân Süleyman Han hazretlerinin emr-i şerîflerinde musarrah ve bu def‘a akīb-ı harîkde ber-mûceb-i fetvâ-yı şerîfe Rum tâifesi taraflarından ta‘mîr ve termîm olunmak üzere emr-i sâbıku’l-beyâna mutâbık emr-i âlî-şân ısdâr olunmuş olmağla Rum tâifesi taraflarından ta‘mîr ve termîm olunmak iktizâ eylediği cevâbı Ermeni tâifesine verildikden sonra bâlâda mastûr emr-i âlîde mezkûr Sehyûn mahallesinde kâin Ermeni Patriği mütemekkin olduğu Mer Yakūb [nâm] kebîr Manastır’da ve kurbünde Deyr-i Zeytun nâm Manastır’da ve Habsü’l-Mesîh nâm mahâlde ve Kamâme havlusunda fevkānî Abraham nâm Rum tâifesi mutasarrıf oldukları Manastır’ın tahtânîsi, Mer Yuhannâ nâm Kenîse’de ve Beytüllahm’da Müsâfirhâne ta‘bîr olunur Ermeni Manastırı’nda ve Kamâme dâhilinde sol tarafda Ermeni tâifesinin ikāmet eyledikleri Kıbtî ve Rum odaları miyânında damı üstü Rum tâifesinin tasarrufunda olan fevkānî ve tahtânî odalarda ve mahâll-i merkūmda fevkānî kudâs mahâllinde ve merkūm odaların nerdübânı pîşgâhında hazret-i Meryem -radıya’llâhü te‘âlâ anhâ-nın bayıldığı mahâlde ve Kamâme kapısının sağ tarafında iki nerdübânın vasatında salîb olunduğu mahâl ki, zebân-ı Rûmîde Mer Grigoryos ve lisân-ı Ermenide Mer Kirkor ta‘bîr olunur, kudâs mahâllinde ez-kadîm Ermeni tâifesi sâkin ve mütemekkin olageldiklerini Rum tâifesi ikrâr ve i‘tirâf edip ve bundan böyle dahi Rum tâifesi taraflarından mevâzi‘ ve mahâll-i merkūmede Ermeni tâifesi ikāmet ve süknâlarına müdâhale ve ta‘arruz olunmamağa ve Kamâme dâhilinde Muğtesel ta‘bîr olunan mahâlde Ermeni tâifesinin kadîmî iki şam‘dânları olmağla yine kadîmi vechile ibkāsına ve yine mahâll-i merkūmda Ermeni tâifesinin iki kandilleri olduğunu iddi‘â edip Rum tâifesi fakat kadîmî bir kandili tasdîk ve diğerini inkâr etmeleriyle kadîmi üzere bir kandil îkādlarına ve Kamâme vasatında Rum tâifesinin Kenîse-i kübrâsı ittisâlinde kemer ayağında bir kıt‘a tasvîr Ermeni tâifesinin olup tasvîr-i merkūmu Ermeni tâifesi münferiden ve müctemi‘an Rum tâifesinin mahâll-i merkūmdan mürûr u ubûrlarına mümâna‘at eylememek şartıyla ez-kadîm ne vechile ziyâret edegelmişler ise yine ol vechile ziyâretlerine ve murâd eyledikleri mikdâr tevakkuflarına ve Ermeni tâifesinin türbe kapısında bir kandil ve derûnunda olan kadîmî kanâdîllerinin îkādlarına ve Rum Patriğinin takaddümü şartıyla Kabr-i hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm- zu‘m eyledikleri mahalli kadîmi ve sâbıkı vechile Ermeni tâifesinin ziyâretlerine ve Kabr-i Meryem -radıya’llâhü te‘âlâ anhâ-yı Ermeni tâifesi ez-kadîm haftada iki def‘a ziyâret ve ittisâlinde olan mahâlde kudâs edegelmeleriyle kadîmi ve sâbıkı vechile ziyâret ve kudâslarına ve Ermeni tâifesi taraflarından dâhilinde altı aded ve hâricinde üç aded kanâdîl îkād olunagelmekle kemâ-fi’l-evvel îkādına ve Ermeni tâifesinin <> Gülgûle ve sâir mahal[l]erde ez-kadîm devirleri olagelmekle bundan böyle dahi mahâll-i merkūmda ve sâirde mu‘tâd üzere olan devirlerine ve alâ-zu‘mihim elbise-i hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm- iktisâm olunan mahâlde ez-kadîm Ermeni tâifesinin ziyâret ve kudâsları olmağla sâbıkı misi[l]lü ziyâret ve kudâslarına ve Mağara-i Mevlîd-i hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm-ın Rum tâifesi tarafından ebvâbı küşâde olundukda Ermeni tâifesinin mutlaka ziyâretlerine ve Beytüllahm’da Mevlîd-i hazret-i İsa -aleyhi’s-selâm- Kenîsesi cânib-i şimâlinde senede iki def‘a Ermeni tâifesinin kudâslarına Rum patriği izin tezkiresi veregelmekle kemâ-fi’s-sâbık vakt ü zamanıyla tezkire-i mersûmenin i‘tâsına ve Kabr-i Meryem -radıya’llâhü te‘âlâ anhâ-nın bir aded miftâhı ez-kadîm Ermeni tâifesinin yedinde olmağla olageldiği vechile bir aded miftâhın yine Ermeni tâifesi yedlerinde ibkāsına ve ber-minvâl-i tafsîl Rum patriği takdîmi şartıyla kadîmi ve sâbıkı vechile cümle ziyâretlerine bir tarîkla mümâna‘at olunmamak üzere Rum tâifesi ta‘ahhüd etmekle tarafeyn vükelâ ve muhtârlarının her birleri bu sûretle terâzî ve tasâduk ve ta‘ahhüd ve ikrâr ve i‘tirâf ve kabûl edip bu vechile külliyen kat‘-ı nizâ‘ ve hasm-ı husûmet eyleyip ve işbu nizâm [133a] fîmâ-ba‘d düstûrü’l-amel tutulmak bâbında tarafeyne birer kıt‘a fermân-ı celîlü’ş-şân inâyet ve ihsân buyurulmasını istid‘â ve istirhâm eylediklerini mevlânâ-yı müşârün-ileyhimâ bi’l-iştirâk i‘lâm etmeleriyle i‘lâm-ı mezkûr huzûr-ı mekârim-mevfûr-ı şâhâneme arz ve manzûr-ı tâc-dârânem oldukda “Ber-mûceb-i i‘lâm emri yazılıp tarafeyne verile” deyü mübârek hatt-ı hümâyûn-ı mevhibet-makrûnum şeref-bahşâ-yı sudûr olmağın Rikâb-ı hümâyûnumdan işbu emr-i münîfim ısdâr ve Rum tâifesi tarafına i‘tâ olunmuşdur. İmdi siz ki mevlânâ ve müfti ve ulemâ ve mütesellim ve sâir-i mûmâ-ileyhimsiz, ber-minvâl-i muharrer mevlânâ-yı müşârün-ileyhimânın i‘lâmları mûcebince bu def‘a Dersa‘âdet’imde tarafeyn lede’t-terâfu‘ ber-vech-i bâlâ tarafeynin vakten mine’l-evkāt hilâfı hareket vukū‘a gelmemek üzere vâki‘ olan ta‘ahhüdleriyle verilen nizâm ba‘d-ezîn düstûrü’l-amel tutulup mugāyir-i ta‘ahhüd ve nizâm birbirlerine vechen mine’l-vücûh mümâna‘at olunmayıp infâz-i hükm-i münîfime mezîd i‘tinâ ve dikkat ve hilâfı vaz‘ ve hâlet vukū‘una irâet-i ruhsatdan ittikā ve mübâ‘adet eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: ( ) vusûl buldukda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i zuhûr olan fermân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı itâ‘at-makrûnuyla amel ve hareket ve hilâfından gāyetü’l-gāye tehâşî ve mücânebet eyleyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.
Tahrîren fî-evâili şehri Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene erba‘a ve işrîn ve mieteyn ve elf.
Be-makām-ı Kostantıniyyeti’l-mahrûse
|