İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 548 Hüküm no: 410 Orijinal metin no: [146a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Beyaz akçenin Osmanlı ülkesi dışına kaçırılmaması ve eritilip kap kacak yapılmaması; yasağa uymayanların şiddetle cezalandırılacağı
Taşraya akçe kaçırılmamasına müte‘allik emir.
Bâ-sah.
İstanbul Kādısı Fazîletlü Efendi
Sikke-i hasene-i şâhâne ile meskûken beyâz akçenin fiyâtı cümleden rahîs olduğundan bir müddetden beri erbâb-ı hiyel ve fesâd ve kuyumcu makūlesi izâbe ve kal ile evânî i‘mâl ve ba‘zıları dahi memâlik-i Efrenciyye ve Arabistan ve Mısır’a irsâl etmekle kendine kâr ittihâz ederek eyâdî-i nâsda beyâz akçe külliyen mefkūd olarak umûr-ı seferiye idâreden kalma sûretlerini kesb eylediği âşikâr olmak mülâbesesiyle bu husûsun bir hüsn-i sûrete ifrâğı vâcibât-ı umûrdan olduğuna binâen sikke-i hasene-i şâhânenin nısfiyesiyle seksen ayârında Darbhâne-i âmirede müceddeden sikke-i cihâdiye nâmıyla sikkeler kat‘ ve darb olunmakda olup ancak bundan böyle erbâb-ı mefsedetin ardı aranmayıp alâ-hâlihî terk olunduğu sûretde yine kâr-ı mekrûh-ı mezkûrdan fâriğ olmayıp atîk ve cedîd sikke-i hasene-i şâhâne ve envâ‘-ı beyâz akçeyi taşra memâlike irsâle ibtidâr edecekleri ve bu keyfiyet tekrar beyâz akçenin eyâdî-i nâsdan külliyen fıkdânını mûcib ve şîrâze-i nizâm-ı mülkiyenin ihtilâlini müstevcib olacağı âşikâr ve bu sûretlere nazaran sikke-i hasene-i şâhâne [146b] ile meskûken beyâz akçenin taşra memâlike kaçırılmamasına ve izâbe ile evânî i‘mâl kılınmamasına dikkat vâcibât-ı umûrdan olduğu bedîdâr olmağla imdi husûs-ı mezkûr bundan böyle taharrî ve tecessüs olunarak fîmâ-ba‘d taşra memâlike beyâz akçe irsâli fezâhatine her kim ictisâr eder ise yedinde zuhûr eden akçe zecren cânib-i mîrîden zabt ve kendisi mazhar-ı muâhaze ve ıkāb-ı şedîd ve envâ‘-ı tedîbât-ı anîfe ve ıtâb olacağı mukarrer olmağın fîmâ-ba‘d sikke-i hasene-i şâhâneden evânî i‘mâl olunmamasını ve erbâb-ı hiyel ve mefsedetin memâlik-i Efrenciyye ve Arabistan ve Mısır ve mahâll-i sâireye akçe kaçırılmaması husûsunu ve o makūle akçe kaçıranlar taharrî birle yedinde bulunan akçe zecren cânib-i mîrîden zabtolunacağını cümle esnâf kethudâlarına ve sâir iktizâ edenlere ekîden tenbîhe mübâderet ve hilâf-ı fermân-ı âlî harekete cesâret edenlerin yalnız yedinde bulunan akçesinin zecren zabtından mâ‘adâ kendisi dahi tedîb-i şedîd ile tedîb kılınacağını gûş-ı hûşlarına gereği gibi ifâde ve tefhîme mübâderet eyleyesin deyü.
Fî 9 C sene 1225
|