.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 211
Hüküm no: 185
Orijinal metin no: [36b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kethüda Seyyid Osman Ağa b. Mehmed’in lüleci esnafını rencide etmemesi gerektiğinin tenbihi

Lüleci esnâfının kethüdâsı esnâfına men‘-i rencîdesi ta‘ahhüdü i‘lâmı

Mukābele şüd

İhrâc şüd fî-9 M sene 1251

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Mübârek rikāb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye arzuhâl takdîm eden İstanbul ve bilâd-ı selâse ve tevâbi‘lerinde vâki‘ bi’l-cümle lüleci esnâfının kethüdâlığına bâ-mukābele-i nân ve berât-ı âlîşân mutasarrıf olan es-Seyyid Osman Ağa b. Mehmed Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i Sadâret-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i enverde esnâf-ı merkūmeden Yiğitbaşı İbrahim Usta ve müsin ve ihtiyârlarından Kahveci Hüseyin Ağa ve Mustafa Usta ve Mehmed Usta ve Halil Usta ve Salih Usta ve diğer Mehmed Usta ve İsmail Usta ve İbiş Usta ve Hüseyin Usta ve es-Seyyid Mustafa Usta ve es-Seyyid Mehmed Usta ve sâirleri muvâcehelerinde işbu hâmiş-i arzuhâlde muharrer derkenâr olunan bin iki yüz on altı senesi Rebî‘ülevvelinin yirmi dördüncü günü târihiyle müverrah sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince Tophâne-i âmire’de vâki‘ lüleci çarşısında Vize cânibinden vürûd edüp esnâf-ı merkūmeye tevzî‘ olunan Vize toprağın kadîmden berü beher yüz vakıyyesinde kethüdâya dört para ve Davudpaşa nâm mahalde n vürûd eden Kanarya tâ‘bir olunur lüle toprağının beher yükünde kethüdâya altı para zikr olunan toprakları iştirâ edenler veregelüp ve esnâf-ı merkūmeden bir usta bir şâkird aldıkda kırk para ve bir şâkird halîfe oldukda beş guruş ve halîfenin biri usta oldukda on guruş esnâf-ı merkūmeye kethüdâ olanlar ahz ve ol vechile te‘ayyüş ede gelüp ben dahi vech-i meşrûh üzere avâid-i mezkûre ile kethüdâlık umûrunu rü’yet ve te‘ayyüş murâd eylediğimde esnâf-ı mezkûra mümâna‘at etmeleriyle suâl olunup avâid-i kadîmelerini i‘tâ ile kethüdâlık umûruna esnâfdan kimesne müdâhale etmemek üzere tenbîh olunmak murâdımdır dedikde merkūmûn cevâblarında ber-vech-i muharrer ancak şâkird ve halîfe ve ustalık avâid-i mezkûresini tasdîk lâkin Vize cânibinden çarşımıza vürûd eden Vize toprağı içün avâid nâmıyla kıt‘asına verildiği olmayup mukaddemâ kethüdâlar vezn edüp kantariye nâmıyla yüz vakıyyede dört para alırlar iken işbu târihden yedi sene mukaddem kethüdâ vezni terk olunup zikr olunan toprağın vezni dahi Tophâne meydanında kâin mîrî kantarcısına rabt olunmağla ol vechile kethüdâ-yı merkūma zikr olunan toprakdan avâid nâmıyla nesne verdiğimiz yokdur deyü münaza‘ât-ı kesîre vukū‘dan sonra bi’t-terâzî beynleri tevfîk ve ıslâh olundukta fîmâ ba‘d kethüdâ-yı merkūm iktizâ eden kethüdâlık umûrunu bi’n-nefs kendi rü’yet edüp mugāyir-i şer‘-i şerîf ve hilâf-ı rızâ esnâfından kimesneyi tekdîr ve rencîde etmemek üzere ve esnâf-ı merkūme dahi zikr olunan şâkird ve halîfe ve ustalık avâidleri ile mübâya‘a dükkân ve şirâsında avâid-i mu‘tâde-i kadîmelerini kemâ-fi’s-sâbık vermeğe ve vârid olan Vize toprağının dahi beher yüz kıyyesinde ancak bir para ve kantariye tâ‘bir olunur Davudpaşa’dan gelen toprağın her yükünde iki para avâid nâmıyla kethüdâya vermek üzere ta‘ahhüd ve tarafeynden her biri kabûl edüp ol vechile bi’t-terâzî ittifâk ve ittihâd ile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr [-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî 23 Ra sene 1237