.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 318
Hüküm no: 296
Orijinal metin no: [60a-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mehmed Said Efendi b. Mehmed Necib, İlyas Hade v. Anton ve Yosef v. Anton’un alacak davasında birbirlerinin zimmetlerini ibrâ ettikleri

23 aded fermâyiş şal semeninden ba‘de’l-musâlaha teberru‘an 600 guruş teslîmiyle iltizâm

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Şam-ı cennet-meşâm ahâlîsinden es-Seyyid Mehmed Said Efendi b. Mehmed Necib nâm kimesne zikri câ‘î husûsun mahallinde istimâ‘ ve fasl ü hasmı içün cânib-i şerî‘at-i garrâdan bi’l-iltimâs me’zûnen mürsel Kâtib Mehmed Rıfat Efendi’nin İstanbul’da Mahmudpaşa kurbünde Cağalazâde Sarayı civârında vâki‘ Şâmî es-Seyyid Mehmed Ağa’nın hânesinde cerîdede mazbûtü’l-esâmî kimesneler huzûrlarında akd eylediği meclis-i şer‘-i münîrde nefsinden asîl ve kız karındaşı İlyas Hade v. Anton zimmî tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu Mehmed Ağa b. Mustafa ve Hüseyin Ağa b. İbrahim nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan Avrupa tüccârından Halebli Yosef v. el-mersûm Anton nâm zimmî muvâcehesinde ben işbu târihden yedi sene mukaddem diyâr-ı âhara firâr eylediğim esnâda mâlımdan mecmû‘u iki bin guruş kıymetli on aded müsta‘mel lâhur şalları li-ecli’l-hıfz müvekkil-i mesfûr İlyas Hade zimmî yedine îda‘ ve teslîm ol dahi istî‘dâ ve kabz etmişdi el-hâletü hâzihî zikr olunan on aded lâhur şal mevcûd ise aynılarını müstehlek ise kıymet-i mezkûreleri olan iki bin guruşu müvekkil-i mesfûr İlyas Hade zimmîden damânen taleb ederim deyü da‘vâ eylediğimde ol dahi cevâbında işbu yedimde olup bin iki yüz otuz bir senesi Cemâziyelâhiresinin on ikinci günü târihiyle müverrah ve ol târihde Sadr-ı Rumeli bulunan merhûm Kethüdâzâde Mehmed Sâdık Efendi’nin i‘lâm-ı şer‘î mantûkunca ben yevm-i merkūmda arz odasında ma‘kūd meclis-i şer‘de [60b] ben âhardan yirmi beş bin guruşa iştirâ ve kabz eylediğim izâfi fermâyiş ve izâfi donluk ve mariç ve alçâr mecmû‘u yirmi üç aded şalları firâr etmezden mukaddemce semen-i misillerinden noksan-ı fâhiş ile cem‘an on beş bin dokuz yüz guruşa sana bey‘ ve teslîm ben dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve kabz ve âhara bey‘ ve teslîmle istihlâk edüp lâkin sen beni bey‘-i mezkûrda ta‘zîr etmekle bey‘-i mezkûru fesh zikr olunan şalları mevcûd ise aynılarını müstehlek ise zâde kıymetlerini taleb ederim deyü benden da‘vâ ben dahi cevâbımda zikri mürûr eden yirmi üç aded şalları ol mikdâr guruş semen-i medfû‘ ve makbûza senden iştirâ ve kabz eylediğimden sonra âhara bey‘ ve teslîme istihlâk etmişdim deyip lâkin ber-minvâl-i muharrer tağrîrimi inkâr ve ol vechile beynimizde ba‘de vukū‘ı’l-münâza‘a bâ-vesâtet-i muslihîn sen bir vech tasaddî eylediğin da‘vâ-yı mezkûrenden benimle an-inkârin altı bin guruş bedel-i medfû‘ ve makbûza ba‘de akdi’l-musâlaha ve’l-kabûl mâ‘adâ kıymetlerine ve bi’l-cümle husûs-ı merkūma ve sâir beynimizde cereyân eden cemî‘ hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i deâvi ve kâffe-i mutâlebâtdan tarafeynden her birimizin âharın yed ve zimmetinde kat‘a hakkımız ve alacağımız kalmamak manasına şürût-ı müfside ve mübtileden ârî ve cebr ve kerhden hâlî kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt etmişdin deyü bi’l-cümle mazmûnu takrîrine mutâbık bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î ibrâzıyla eylediği def‘ini ve mazmûn-ı i‘lâm-ı mezkûru ben mukır ve mu‘terif olmamla da‘vâ-yı mezkûremde müvekkil-i mesfûr İlyas Hade zimmîye bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ ancak benim fakr-ı hâlime binâen müvekkil-i mersûm İlyas Hade zimmî mâlından kat‘an li’n-nizâ‘ ve ref‘an li’l-husûme teberru‘an işbu meclis-i ma‘kūdda bana altı yüz guruş def‘ ve teslîm ve umûruma sarfla istihlâke emr eylediğinde ben dahi yedinden ahz ü kabz ve emri üzere umûruma sarfla istihlâk etmemle bi’l-cümle zikr olunan husûslara ve işbu târihe gelince beynimizde cereyân eden sâir cemî‘ hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika mutlaka âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebâtdan müvekkil-i mesfûr İlyas Hade zimmî ile karındaşı vekîl-i mersûmun zimmetlerini mersûm Yosef zimmî dahi kezâlik benim zimmetimi bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ibrâ ve iskāt ve her birimiz ber-vech-i meşrûh asâleten ve vekâleten âharın ibrâsını kabûl eyledik deyü ikrâr ve tasdîklerini kâtib-i merkūm mahallinde ketb ve tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a inhâ etmeğin ba‘de’t-tenfîz İstanbul Mahkemesi’nden huzûr [-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî 17 Receb sene 1237

Şuhûdü’l-hal: Yazıcızâde İbrahim Efendi, Veliyyü’n-ni‘am imâmı İbrahim Efendi, Selâm ağası Emin Ağa, Seyyid el-Hâc Mehmed Ağa, Mehmed Ağa b. Mustafa, Hüseyin Ağa b. İbrahim, Seyyid Süleyman Efendi, mürsel Çukadâr Saib Ağa, muhzır Mahmud Çelebi