.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 416
Hüküm no: 402
Orijinal metin no: [83b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Agob v. Yoseb’in tonbakçı esnafı kalfası olduğunun ikrarı

Tonbakçı kalfalığına esnâfının ta‘ahhüdü

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Mübârek rikāb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye arzuhâl takdîm eden tonbakçı kuyumcu esnâfı kalfalarından Agob v. Yoseb nâm zimmî derûn-ı arzuhâlde babası olmak üzere tahrîr ettirdiği üvey babası Ama Mardiros v. Kirkor zimmî hâzır olduğu hâlde Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i Sadâret-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde kuyumcu esnâfından derûn-ı arzuhâlde isimleri mastûr tonbakçı Arakil v. Bedros ve Serkiz v. Bedros ve Haçador v. Artin ve Kiragos v. Toros ve Zakiryos v. Toros ve Toros v. Ohannes ve Bedros v. Serkiz nâm zimmîler muvâcehelerinde kuyumcu esnâfının kethüdâları Ali Ağa ve mütevellîleri Takfor zimmî ve esnâfdan Agob ve Serope ve Ohannes ve diğer Toros ve Anparson ve diğer Serope ve Kirkor ve Mıgırdıç ve sâir mazbûtü’l-esâmî kırk nefer zimmîler kezâlik hâzır oldukları hâlde Âsitâne-i aliyyede kâin kuyumcu esnâfından mesfûrdan tonbakçı ustalarının işbu târihe gelince yirmi sene müddet[ile] şâkirdlik ve kalfalık hizmetleriyle tonbakçılık san‘atını tahsîl edüp lâkin işbu sene-i mübârekede ben dahi tonbakçı kuyumcu ustası olmak içün esnâf-ı merkūmeden mu‘tâdları üzere bana ustalık vermeleri müstakillen dükkân küşâdıma izin vermeleri talebinde olduğumda esnâfımızda tonbakçılık san‘atı sekiz ustaya münhasırdır deyü bana ustalık vermekden imtinâ‘ etmeleriyle suâl olunup bana ustalık vermek üzere her birine tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde mesfûrûn tonbakçı ustalarıyla esnâf-ı hâzirûn-ı mesfûrûn cevâblarında müdde‘î-i mesfûr Agob Kalfa fi’l-hakīka san‘at-ı mezkûreyi tahsîl etmiş kalfalarımızdan ve ustalığa lâyık olup ve zikr olunan tonbakçı ustalığında takrîr-i meşrûhu üzere şer‘an ve kānûnen memnû‘ olan inhisâr olmayup lâkin bu makūle kalfalarımıza ustalık verdiklerimizde bi’l-cümle esnâfın mâlını alıp itlâf etmeyeceğine ve itlâf eylediği sûretde üzerine damân lâzım gelen mikdârına kuyumcu esnâfından bir mu‘teber kefîl verüp ba‘dehû usta olmak nizâmımızdan olmağla ber-vech-i muharrer mesfûrdan kefîl taleb olundukta birkaç senedir ekser evkātı diyâr-ı âharda güzerân etmekle kimesneyi temîn edüp nizâmımız üzere kefîl veremediğinden mâ‘adâ esnâfımız üzerine mechûlü’l-ahvâl ba‘zı kimesneleri taslît ile bi’l-cümle esnâfımızı rahnedâr etmeğin ol vechile cümlemizin mesfûrdan emn ve rahatımız dahi meslûbdur dediklerini müdde‘î-i mesfûr tasdîk etmekle tasdîki mûcebince mu‘terif olduğu cünha-i mezkûresine binâen fîmâ ba‘d ustalık mutâlebesinde olmamak üzere mesfûr Agob zimmî ve yine kemâ-kân kalfalık ettirip te‘ayyüş ettirmek üzere esnâf-ı merkūmeden her biri şifâhen sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen bi’l-muvâcehe ta‘ahhüd ile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden [huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî 12 Za sene [1]237