.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 425
Hüküm no: 412
Orijinal metin no: [85a-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul ve bilâd-ı selâsedeki seyyar ayakkabıcılar ile dükkân sahiplerinin nizama uyacaklarını taahhüt ettikleri

Ayak haffâfları ile çarşıda dükkâncı haffâfların ta‘ahhüdleri

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Mübârek rikāb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye arzuhâl takdîm eden Âsitâne-i aliyye ve bilâd-ı selâsede kâin ayak haffâfı tâ‘bir olunur sepet ve torba ile esvâkda mest ve pabuc ve sâir haffâf emti‘ası gezdirip bey‘ eden otuz nefer zimmîlerden yiğitbaşıları Artin v. Abraham ve Dartan v. Artin ve Avanes v. Kirkor ve Serkiz v. Tavid ve diğer Avanes v. Kalus ve Takfor v. Arakil ve Begos v. Dalyel ve Bedros v. Kirkor ve Kirisdosdor v. Artin ve Serab v. Norsez ve Merkik v. Anabyos ve âhar Avanes v. Serkiz ve Kigork v. Sogomon ve Agob v. Sahak ve Simyon v. Kiragos ve Bağdesar v. Avanes nâm zimmîler Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı hazret-i Sadâret-penâhîde ma‘kūd meclis-i şer‘-i enverde Âsitâne-i aliyyede kâin haffâf esnâfının baş kethüdâları Hasan Ağa ve tuğcular arastası kethüdâsı es-Seyyid Hasan Ağa ve Tahtakale arastası kethüdâsı Hasan Efendi ve Karaman arastası kethüdâsı el-Hâc Mustafa Ağa ve zikr olunan arastalar esnâfından el-Hâc Mehmed Ağa ve Osman Ağa ve yiğitbaşı Mehmed Esad Ağa ve el-Hâc İsmail Efendi ve el-Hâc Osman Ağa ve diğer Mehmed Ağa ve Hâfız Abdullah Efendi ve el-Hâc Hasan Ağa ve Ahmed Ağa ve Ahmed Efendi ve Mehmed Ağa ve el-Hâc Hüseyin Ağa ve Mehmed Sâdık Ağa ve Mollazâde Salih Ağa ve diğer el-Hâc Mehmed Ağa ve Abdullah Ağa ve Hüseyin Efendi ve el-Hâc Ali Ağa ve Mehmed Tahir Efendi ve diğer el-Hâc Mustafa Ağa ve âhar Mehmed Ağa ve sâirleri muvâcehelerinde hâlâ dikicibaşı Ali Ağa hâzır olduğu hâlde biz Âsitâne-i aliyyede esvâk ve pazar ve dilediğimiz mahallerde sepet ve tobra ile yirmi sekiz neferimiz sarı Müslim ayakkabı ve iki neferimiz kırmızı ve siyah zimmî ayakkabı bey‘ eder cem‘an otuz nefer ayak haffâfı olup tarafeynin yedlerimizde olan iki kıt‘a fermân-ı âlîşân mûceblerince Âsitâne-i aliyye ve bilâd-ı selâsede çarşı ve pazar ve arastalar ve hanlarda ve dilediğimiz sâir mahallerde ibâdullâha haffâf metâ‘ı bey‘iyle te‘ayyüş edegelürler iken haffâf esnâfı mezbûrûn bizim çarşı ve arasta ve parmakkapılar dâhilinde ve hanlarda haffâf metâ‘ı bey‘imize [85b] mümâna‘at etmeleriyle suâl olunup mümâna‘at etmemek üzere her birine tenbîh olunmak matlûbumuzdur deyü bir kıt‘a fermân-ı âlîşân ibrâz ettiklerinde bir kıt‘a fermân-ı âlîşân dahi esnâf-ı mezbûrûn ibrâz etmeleriyle bin iki yüz otuz senesi târihiyle sâdır olup tarafeynin yedlerinde olan sâlifü’z-zikr fermân-ı âlîşânlara nazar ve kırâet olundukta târih-i mezkûrda vukū‘ bulmuş olan münâzaalarında beynleri tevfîk olunup ayak haffâfı mersûmûn târih-i mezkûrdan sonra gezdirdikleri emti‘alarını arastalar derûnlarında ve parmakkapılarda ve havâlîlerinde ve Vâlidehanı ve yenihanda gezdirmemeğe ta‘ahhüd ve haffâfân kethüdâları ve esnâfları dahi mersûmûnun mâ‘adâ hanlarda ve mahâll-i sâirede ve Bâb-ı Âlî ve bâb-ı defteri ve Bâb-ı Şeyhülislâm ve kazaskerler kapılarında ve sâir esvâk ve pazarda gezdirip bey‘ u şirâlarına kat‘an mümâna‘at ve müdâhale etmemeğe ta‘ahhüd ve tarafeynden her biri âharın ta‘ahhüdünü kabûlle kat‘-ı münâza‘a etmeleriyle tarafeynin mu‘âhedeleri ve târih-i mezkûrda olan dikici başılarının ol târihde esnâf-ı mezbûrûna vâki‘ olan ta‘adîsinin men‘ini hâvî olup zikr olunan iki kıt‘a emr-i âlî mazmûnları bir madde idüğü tarafeyne tefhîm olundukta her biri tasdîk etmeğin bu sûretde ayak haffafı mersûmûnun takrîr-i meşrûhları üzere iddi‘alarının ba‘zısı mazmûn-ı emr-i âliye mugāyir olduğu zâhir ve bâhir oldukdan sonra fîmâ ba‘d dahi tarafeyn istishâb eyledikleri yedlerinde olan sâlifü’z-zikr fermân-ı âlîşânlar mazmûnlarına mugāyir hareket etmemek üzere tarafeyne ifâde olundukta şifâhen sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen her biri ta‘ahhüd eylediği İstanbul Mahkemesi’nden [huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî 26 Za sene 1237