.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 428
Hüküm no: 415
Orijinal metin no: [85b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Halil Çavuş b. Abdullah’ın, Seyyid Hasan Ağa aleyhine açtığı davada iddiasını ispat edemediğinden muarazadan men edildiği

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri câ‘î husûsun mahallinde ketb ü tahrîri içün savb-ı şer‘-i enverden me’zûnen irsâl olunan Kâtib Hâfız Mehmed Hidâyetullah Efendi dâ‘îleri hâssa mimârı hulefâsından Derviş Ahmed ve Mehmed Râşid halîfeler ile İstanbul hısnı ebvâbından Cebb-i Ali Kapısı dâhilinde Seferikoz Mahallesi’nde vâki‘ zîr-i nezâret-i dâ‘îlerinde olan evkāfdan ashâb-ı hayrâtdan merhûm-ı mezbûr Seferikoz el-Hâc Mehmed Efendi Vakfı müsakkafâtından ma‘lûmü’l-hudûd münâza‘un-fîh olan bir bâb menzile varup cerîdede mazbûtü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i Nebevî ettikte menzil-i mezkûra bâ-temessük-ı mütevellî bi’l-münâsafa iştirâken [86a] mutasarrıflar olup kendi nefsinden asîl ve zevcesi Edâyi bt. Abdullah nâm hatun tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu Za‘îm Mehmed Sâdık Ağa b. el-Hâc Ali ve Süleyman Ağa b. Rıdvan şehâdetleriyle sâbit olan Tersâne-i âmire çavuşlarından Halil Çavuş b. Abdullah nâm kimesne meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda yine vakf-ı mezbûrdan ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb menzile bâ-temessük-ı mütevellî bi’l-icâreteyn müstakillen mutasarrıf olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism kapan-ı dakīk tüccârından Hatîbzâde es-Seyyid el-Hâc Hüseyin Ağa b. Ali nâm kimesne mahzarında vakf-ı mezbûrun mütevellîsi Mehmed Ağa b. el-Hâc Mustafa hâzır olduğu hâlde bizim ber-vech-i iştirâk tasarrufumuzda olup derûnunda akd-i meclis-i şer‘-i âlî olunan işbu menzilimizin ve etrâfında kâin dört aded sagīre pencerelerinden mezbûr es-Seyyid Hasan Ağa’nın menzilinin makarr-ı nisvân olan kapı ve sofa ve odasına havâle ve nezâret olduğuna binâen havâlesini def‘ içün kadîm matbah ocağını hedmle zikr olunan pencerelerin önüne matbah ocağı binâ ve inşâ eylediği sûretde bizim menzilimizin sofası bi’l-külliye karanlık olmayup ve havasına dahi bi’l-külliye mâni‘ olmadığı lede’l-mu‘âyene zâhir ve mütehakkık olmuşken mücerred zikr olunan mahalde mukaddemâ matbah ocağı olmadığına mebnî pencerelerimizin önüne matbah ocağı binâ ve inşâ etmemek üzere mezbûr es-Seyyid Hasan Ağa’ya tenbîh olunmak bi’l-asâle ve bi’l-vekâle matlûbumdur deyü takrîr-i meşrûhu üzere tasaddî eylediği da‘vâsı meşrû‘a ve iltifâta şâyân olmadığı müdde‘î-i asîl ve vekîl-i mezbûr Halil Çavuş’a tefhîm ve da‘vâ-yı mezkûresiyle merkūm es-Seyyid Hasan Ağa’ya bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ eylediğini kâtib-i mezbûr mahallinde tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelüp alâ-vukû‘ihi inhâ ve takrîri ba‘de’t-tenfîz İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 21 Z sene 1237