.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822)
cilt: 86, sayfa: 466
Hüküm no: 451
Orijinal metin no: [94b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Abdullah Ağa b. Ali’nin, Cako Moflipaki v. Andon’a olan borcunu ödemesi gerektiği

8.891 guruş ilzâm

Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]

Derûn-ı takrîrde mastûrü’l-ism Nemçe tüccârından Cako Moflipaki v. Andon nâm müste’men tercümânı Rab hâzır olduğu hâlde meclis-i şer‘-i münîrde kezâlik derûn-ı takrîrde isimleri mastûr tüccârdan Abdullah Ağa b. Ali muvâcehesinde harîr Dellâlı Molla Ahmed b. Abdullah ve Esirci Sancakdâr es-Seyyid Mehmed Ağa b. es-Seyyid Süleyman nâm kimesneler hâzır oldukları hâlde işbu yedimde olup sene-i sâbıkā Şevvâli’nin yirmi yedinci günü târihiyle müverrah mümzâ ve mahtûm bir kıt‘a tahvîl mantûkunca merkūm Abdullah Ağa zimmetinde yedimden ve mâlımdan iştirâ ve kabz eylediği ma‘lûmü’l-vezn ve’l-fiyat Akdeniz aseli semeninden on bin altı yüz guruş alacak hakkım olup meblağ-ı merkūma mezbûrân Molla Ahmed ve Sancakdar es-Seyyid Mehmed Ağa târih-i mezkûrdan otuz bir gün tamamına değin medyûnum mezbûr Abdullah Ağa edâ edemez ise biz kefîl ve dâminleriz deyü tarafeynden bi’l-emr ve’l-kabûl kefâlet-i muvakkata-yı sahîha ile mezbûrân Molla Ahmed ve es-Seyyid Mehmed Ağa’dan her biri başka başka kefîl ve dâmin olup meblağ-ı mezkûr on bin altı yüz guruşu medyûnum asıl-ı merkūm Abdullah Ağa târih-i mezbûrdan berü bana edâ ve îfâ etmeyüp ancak bin yedi yüz doksan guruşunu kefîl-i merkūm Molla Ahmed bundan akdem ceste ceste bana edâ ve teslîm ben dahi yedinden ahz ü kabz etmemle bâkīsi olan sekiz bin sekiz yüz doksan bir guruşu asıl ve kefîlân-ı merkūmândan biri hâlâ edâ etmeleriyle meblağ-ı bâkī-i mezbûru asıl-ı mezbûr Abdullah Ağa’dan ve kefâlet-i mahkiyelerine binâen mezbûrân Molla Ahmed ve Sancakdar es-Seyyid Mehmed Ağa’dan taleb ederim deyü da‘vâ ettikte onlar dahi cevâblarında müdde‘î-i müste’men-i mersûmun da‘vâ-yı mezkûresini her biri bi-tamâmihâ ikrâr u i‘tirâf edüp ancak kefîlân-ı merkūmân Molla Ahmed ve es-Seyyid Mehmed Ağa târih-i mezbûrdan bir gün mürûrunda biz mahrûse-i Galata’da Voyvoda konağı civârında vâki‘ müdde‘î-i müste’men-i mersûmun mağazasına varup müdde‘î-i müste’men-i mesfûr bizim talebimiz ve kendi rızâsıyla kefâlet-i mezkûreden bizi azl ve ihrâc etmişdi deyü müdde‘î-i müste’men-i mesfûrun inkârına mukārin eyledikleri def‘lerine şâhid olmak üzere ikāme eyledikleri kimesneler edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye edemeyip şâhid-i âharımız vardır dediklerinde yine def‘-i meşrûhlarıyla beyâna havâle olunup lâkin ikrârları mûcebince kefâlet-i merkūmelerine ba‘de’l-hükm meblağ-ı bâkī-i mezbûru kefâlet-i merkūmelerine binâen müste’men-i mersûma edâları lâzım geldiği her birine tefhîm olunduktan sonra kezâlik ikrârı mûcebince meblağ-ı bâkī-i mezkûr sekiz bin sekiz yüz doksan bir guruşun müdde‘î-i müste’men-i mersûma bi’t-taleb edâ ve teslîmiyle asıl-ı mezbûr Abdullah Ağa iltizâm olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden [huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]

Fî 5 S sene [1]238