İstanbul Mahkemesi 137 Numaralı Sicil (H.1236-1238 / M 1821-1822) cilt: 86, sayfa: 464 Hüküm no: 450 Orijinal metin no: [93b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mısırçarşısı attârlarından Mahmudpaşa Çarşısı Yahûdi attârlarının, nizamı kadimlerine göre hareket edeceklerini taahhüt
Mısırçarşısı attârlarına mülhâk Mahmudpaşa çarşısı Yahûdi attârlarının kat‘-ı münâza‘alarına dâir
Ma‘rûz[-ı dâ‘î-i devlet-i aliyyeleridir ki]
Mübârek rikāb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâneye arzuhâl takdîm eden mahmiye-i İstanbul’da Mısırçarşısı attârlarlarına mülhak Mahmudpaşa çarşısında kâin Yahûdi attârlarından Bayram oğlu Hayim ve Hekimoğlu Çelbon demekle şehir Yako v. Saviye ve İlya v. Yontof ve Avram v. Kalef ve Kuzguncuklu Çelbon ve Çukacı oğlu Avram ve Kamal v. Yasef ve Yasef v. Yako ve Çukacı oğlu Nesim ve Enfiyeci oğlu Hayim ve Baroh v. İsak ve Avram v. İsrail ve Nesim v. İlyaz ve Kağıtçı oğlu Salamon ve Yasef v. İsak ve Ortaköylü Avram ve diğer Avram v. Yasef ve âhar Avram v. Loyi ve Yoda v. Yasef ve Rafail v. Tavid ve Adrayal v. Manoğil ve Avram v. Tavid ve Yaşova v. Rafail ve Salamon v. İlya ve Mosi v. Yuvaşim oğlu Yasef ve Nesim v. Kamal ve Yako v. Avram ve Yuda v. Paruh ve Şemoil v. Avram [94a] ve İsak v. Mosi ve Nesim v. Rafail ve Hekimoğlu Sabetay v. Gavriyal ve Mosi v. Hayim ve Yanto v. Hayim ve Avram v. İlya ve Salamon v. Mosi ve İlya v. Avram nâm Yahûdiler Mısırçarşısı attârlarından Yağlıkçızâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Ağa b. es-Seyyid el-Hâc Ahmed ve Hocapaşalı el-Hâc İbrahim Ağa b. Ömer ve Kantarcı es-Seyyid Mehmed Ağa b. Hasan ve el-Hâc İsmail Efendi b. Hasan ve Mehmed Sâdık Çavuş b. Ali ve Kayseriyelinin el-Hâc Hüseyin Ağa b. Abdullah ve Beylizâde Ahmed Halim Ağa ve karındaşı Mehmed Kâmil Efendi ibney el-Hâc Mustafa ve Mehmed Emin Ağa b. Selim ve Halil Efendi b. el-Hâc Hasan ve es-Seyyid Mehmed Ârif Ağa b. Mustafa ve Altıncı Ali b. Hüseyin ve es-Seyyid el-Hâc Abdurrahman b. Mehmed ve Hâfız Mehmed Efendi b. Ahmed ve es-Seyyid Hasan b. es-Seyyid Hüseyin ve Mehmed Besim b. Hüseyin ve es-Seyyid Hasan b. Mustafa ve Duhânî Mehmed Efendi b. İsmail ve Mehmed Emin b. Ahmed ve Tophâneli Ahmed Ağa b. İbrahim ve Bekçizâde İbrahim Efendi b. Hüseyin hâzır oldukları hâlde meclis-i şer‘-i münîrde hâlâ Âsitâne-i aliyyede Mısırçarşısı ve mahâll-i sâirede kâin bi’l-cümle attâr esnâfının bâ-berât-ı âlîşân kethüdâları olup mübârek rikāb-ı müstetâb-ı hazret-i cihânbâniye işbu arzuhâle rabt olunan diğer bir kıt‘a arzuhâl takdîm eden derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Mustafa Ağa b. Ali ile kethüdâ-yı merkūmun vekîli olup umûrunu rü’yet eden Attâr es-Seyyid Osman Ağa b. Ebûbekir mahzarlarında Mısır tüccârından Kabataşlızâde es-Seyyid Abdurrahman Ağa ve el-Hâc Halilzâde es-Seyyid Mustafa Efendi ve vekîl Süleyman Ağa ve sâir ma‘lûmü’l-esâmî Müslimîn ile sâir Mısırçarşısı attârları olan mazbûtü’l-esâmî Müslimîn kezâlik hâzır oldukları hâlde ez kadîm ehl-i İslâm ve müste’men ve sâir sefâyin ile taşradan Âsitâne-i aliyyeye tüccârı ma‘rifetleriyle gelen attâr emti‘ası Âsitâne-i aliyyeye vürûdunda resm-i gümrüğünü ba‘de’l-edâ Âsitâne-i aliyyede vâki‘ Vâlide Yeni Câmi‘-i şerîfi kurbünde kâin vakf-ı müşârun-ileyhâ müsakkafâtından Mısırçarşısı demekle şehîr sûk-ı cedîde nakl ve attârlar kethüdâsı ve yiğitbaşı ve sâir müsin ve ihtiyâr-ı attâran ma‘rifetleriyle alenen pazarı kat‘ olunduktan sonra kimesne hufyeten tüccârından metâ‘ iştirâ ve haddinden ziyâde ahz ile ihtikâr ve ziyâde fâide zammıyla ibâdullâhı ızrâr etmemek içün sûk-ı mezbûrda cümle ma‘rifetleriyle tevzî‘ olunup şeker ve kahveden mâ‘adâ emti‘a-i attârandan Yahûd tâifesinin kadîmden berü verilegelen hisselerini Yâhud attârlarına vermek yedimizde olan bin yüz seksen bir târihiyle müverrah emr-i âlide tastîr olunduğu üzere nizâm-ı kadîmimizden olup ve zikr olunan attâr emti‘ası vürûd edüp ber-minvâl-i meşrûh kedhüda ve yiğitbaşı ve ihtiyâr ustalar ma‘rifetleriyle tevzî‘ olundukta kadîmden berü beynimizde ta‘yîn olunan kethüdâ avâidini cümlemiz rızâmızla mu‘tâd-ı kadîm üzere vermekde tekâsül ve rehâvetimiz yok iken kethüdâmız olan mezbûr Mustafa Ağa umûrunu rü’yet eden vekîli merkūm Attâr es-Seyyid Osman Ağa’nın iğfâliyle avâid-i kadîmemiz dellâllarımıza vefâ etmeyerek attâr emti‘asının her bir cinsinden hîn-i tevzî‘de kadîmden veregeldiğimiz kethüdâ avâidinin üzerine işbu târih-i i‘lâm senesi Zilka‘deti’ş-şerîfesi gurresinden i‘tibâriyle hâl ve tahammüllerimizden hâric ziyâde avâid zammıyla Müslimîn attârlarından ba‘zılarının rızâsı vardır deyü beynlerinde nizâma rabt edüp ancak târih-i mezkûrdan işbu târih-i i‘lâma gelince tevzî‘ olunacak emti‘a zuhûr etmeyüp ziyâde zam eylediği avâidden gerek Müslimîn attârlarından ve gerek Yâhud tâifesi attârlarından nesne mutâlebelerine vakit olmamağın ol vechile gerek kethüdâ-yı merkūm Mustafa Ağa ve gerek vekîl-i mezbûr es-Seyyid Osman Ağa’nın yed ve zimmetlerinde bir akçe ve bir habbe hakkımız olmayup lâkin kethüdâ-yı mezbûrdan cümlemiz hoşnûd ve râzılar iken bu sûretde avâidine zam etmek üzere esnâfımıza te‘addî ve rencîdesi men‘ olunup lede’l-iktizâ avâid-i kadîmesini ahz etmek üzere tenbîh olunmak cümlemizin ve hâzirûn-ı mezbûrûnun matlûbuzdur dediklerinde kethüdâ-yı merkūm cevâbında ber-vech-i muharrer ziyâde zammına mübâşeret etmiş olup lâkin emti‘a zuhûr etmediğinden kimesneden nesne ahz etmediğini ikrâr ettiğinden sonra bu makūle esnâf beyninde avâid-i kethüdâ olmak üzere bi’t-terâzî kadîmi üzere alınıp verilen avâid-i mu‘tâdelerinin tekrar üzerine ziyâde nesne zam ve ihdâsı şer‘-i şerîf ve kānûn-ı münîfe rızâ-i hazret-i cihânbâniye mugāyir olup ibâdullâha mazarrâtı âşikâr idüğü kethüdâ-yı merkūm Mustafa Ağa’ya tefhîm-birle beynleri tevfîk ve tesviye ve tensîk olundukta fîmâ ba‘d vekîl-i merkūm Attâr es-Seyyid Osman Ağa rızâsıyla vekâlet-i mezkûreden keff-i yed edüp hurûc etmekle umûr-ı esnâfa müdâhale etmeyüp kendi dükkânında ahz u i‘tâ ve bey‘ u şirâ etmek ve kethüdâ-yı merkūm Mustafa Ağa dahi attâr emti‘asının her bir cinsi derûnunda nizâm-ı kadîmleri üzere yiğitbaşı ve ihtiyâr ustaları hâzır oldukları hâlde tüccâr ile alenen pazarını kat‘ ve tevzî‘ ettikte şeker ve kahveden mâ‘adâ Yahûdi attârlarının hisse tevzî‘lerini verüp her bir emti‘ada kadîmden berü veregeldikleri kethüdâ avâidini ahz edüp hilâf-ı rızâ ziyâde nesne zam ve ihdâsıyla esnâfından tâife-i mersûmeye ve sâire te‘addî ve rencîde etmemek üzere ta‘ahhüd eylediğinde Yâhud tâifesi mesfûrûn ile hâzirûn-ı mezbûrûn ve sâirleri ta‘ahhüdünü kabûl ve ba‘de’l-yevm her biri nizâm-ı kadîmleri üzere harekete ittifâk ve ittihâd edüp bu vechile külliyen kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri imtisâlen li’l-emri’l-âlî İstanbul Mahkemesi’nden [huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.]
Fî 27 Za sene [1]237
|