.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H.1237-1238 / M. 1821-1822)
cilt: 87, sayfa: 130
Hüküm no: 93
Orijinal metin no: [21a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kahveci Halil Alemdar b. İsmail b. Abdullah’ın mâlik olduğu berber dükkânını Erzurumlu Hamlacı Mustafa Beşe b. Mehmed’e sattığı

Berber

Târih-i asl-ı hüccet fî 5 Za sene [1]237.

Bâb mahkemesi sicilinde

Garipçe Kal‘ası neferâtından derûn-ı hüccetde ismi mezkûr Kahveci Halil Alemdar b. İsmail b. Abdullah nâm kimesne tarafından husûs-ı âti’l-beyânı ikrâr ve i‘tâ-i hüccete vekîl olduğu Hüseyin Alemdar b. Ali ve Karakullukçu Numan Beşe b. Halil nâm kimesneler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan dergâh-ı âlî yeniçerilerinin yirmi beş cemâ‘at kışlasının aşçı ustası İbrahim b. Ahmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde işbu bâ‘isü’l-kitâb Erzurumlu Hamlacı Mustafa Beşe b. Mehmed nâm kimesne muvâcehesinde bi’l-vekâle ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm edip müvekkilim mezbûr Kahveci Halil Alemdar derûn-ı hüccetde tafsîl ve beyân olunan mahmiye-i İstanbul hısnı ebvâbından Samatya kapısı hâricinde vâki‘ Kahveci Mahmud Ağa dükkânı ve Soğancı mağazası beynlerinde kâin şehriye beş guruş kadîm kirâlı bir bâb berber dükkânı derûnunda mevcûde başmuhâsebe kaleminde Kara Hasan Usta ismine mukayyed beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur ber-mûceb-i defter-i müfredât âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin dört sehm i‘tibâriyle üç sehm-i şâyi‘ı benim ve mâ‘adâ bir sehm-i şâyi‘ı İbrahim İbiş Ağa’nın akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin yedimizde iştirâken mâlımız ve mülkümüz olmağla ben âlât-ı lâzıme-i merkūmeden i‘tibâr-ı mezkûr üzere mâlik olduğum üç sehm hisse-i şâyi‘a-i mezkûremi tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ve şerîkim mezbûrun izniyle mezbûr Erzurumlu Hamlacı Mustafa Beşe’ye yedi bin beş yüz guruşa bey‘ ve temlik ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimde ol dahi ber-minvâl-i muharrer yedimden iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ü kabûl ve semeni olan meblağ-ı merkūm yedi bin beş yüz guruşu bana def‘ ü teslîm eylediğinde ben dahi yedinden tamamen ve kâmilen ahz ü kabz edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt dahi etmemizle fîmâ-ba‘d dükkân-ı mezkûrun derûnunda mevcûde gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmede benim kat‘a alâka ve medhalim kalmayup i‘tibâr-ı mezkûr üzere üç sehm hisse-i şâyi‘a-i merkūme mezbûr Mustafa Beşe’nin mâl-ı müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur dedi dedikde gıbbe [’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.]

Fî 18 S sene [1]238.

Şühûdü’l-hâl: Samatya köşe ustası Ahmed Usta, Sultan Mehmed köşe ustası Mehmed Şakir Usta, Kethudâ vekîli İbrahim Ağa, Yiğitbaşı es-Seyyid Mehmed Nuri, Du‘âcı el-Hâc Abdullah Efendi, Çavuş Mustafa Usta.