.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H.1237-1238 / M. 1821-1822)
cilt: 87, sayfa: 194
Hüküm no: 163
Orijinal metin no: [39a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Berber Mehmed Emin Efendi b. Ali’nin berber dükkânını eşi Ayşe Hatun bt. Ömer’e sattığı

Berber gediği fekki ile mübâya‘a

İhrâc şüd fî 22 R sene 1259.

Mahmiye-i İstanbul’da Cerrâhpaşa kurbünde Tozkoparan nâm mahâlde sâkin Berber Mehmed Emin Efendi b. Ali nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde zevce-i menkûhası zât-ı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan işbu bâ‘isetü’l-kitâb Âişe Hatun bt. Ömer mahzarında ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i İstanbul’da Aksaray kurbünde Gurebâ Hüseyin Ağa Câmi‘-i şerîfi civârında vâki‘ Edirneli Berber Emin Ağa dükkânı ve tarîk-i hâs ile mahdûd şehriye üç guruş kadîm kirâlı bir bâb berber dükkânı bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufumda ve derûnunda mevcûde başmuhâsebe kaleminde kendi ismine mukayyed beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme dahi yedimde mâlım ve mülküm iken âlât-ı mezkûrenin nısflarını bin iki yüz otuz dört senesi Zilkâ‘deti’ş-şerîfesinin onuncu günü ile müverraha işbu yedimde olan bir kıt‘a hüccet-i şer‘iyede tahrîr olunduğu üzere üç yüz doksan guruş deynim mukābilinde gāibe ani’l-meclis Hadice Hatun bt. İbrahim şâyi‘an irhân ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimde ol dahi irtihân ve kabz edip ba‘dehû hüccet-i mezkûre hâmişinde muharrer işbu târih-i kitâb şehrinin gurresi târihiyle müverraha diğer hüccet-i şer‘iye mantûkunca deyn-i mezkûr üç yüz doksan guruşu mezbûre Hadice Hatun’a edâ ve teslîm ol dahi yedimden kabz ve istifâ ve nısf âlât-ı mezkûreyi rehniyetden fekk ve bana redd ü teslîm ben dahi yedinden ahz ü kabz edip akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin mâlım ve mülküm olup mecmû‘u hâlâ yedimde olan âlât-ı lâzıme-i mezkûremi tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bin altı yüz guruşa zevcem mezbûre Âişe Hatun’a bey‘ ve temlik ve teslîm eylediğimde ol dahi yedimden iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ü kabûl ve semeni olan meblağ-ı merkūm bin altı yüz guruşu bana def‘ ü teslîm eylediğinde ben dahi yedinden tamamen ve kâmilen ahz ü kabz edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika âmme-i de‘âvîden tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt dahi etmemizle fîmâ-ba‘d dükkân-ı mezkûr derûnunda mevcûde gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmede benim kat‘a alâka ve medhalim kalmayup zevcem mezbûre Âişe Hatun’un mâl-ı müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur dedikde gıbbe [’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.]

Fî 9 Ca sene [1]238.

Şühûdü’l-hâl: Köşe ustası Selim Ağa, Çavuş Mustafa Usta, Du‘âcı el-Hâc Abdullah, Yiğitbaşı es-Seyyid Mehmed Nuri, eş-Şeyh el-Hâc Musa, Kethudâ vekîli İbrahim Ağa