.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827)
cilt: 90, sayfa: 60
Hüküm no: 7
Orijinal metin no: [2a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ayşe Hatun bt. İbrahim’in, Çarşı-yı Kebir’deki parçacı dükkânını Mosi ve Rıfka Yahudilere kiraya verdiği

Beher şehr yedi buçukguruşa parçacı dükkânı îcârı

Ma‘rûz

İstanbul’da Zincirlikapı kurbünde Atîk Ali Paşa mahallesinde sâkine sahibe-i arzuhâl Âişe Hatun bt. İbrahim’in zevci ve tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu zâtını ârifân el-Hâc Mustafa Ağa b. Ahmed ve es-Seyyid Halil Ağa b. Halil nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan el-Hâc İbrahim Ağa b. Osman bi’l-ma‘iye rü’yete me’mûr nezâret-i hazret-i şeyhülislâm-ı sellemehü’s-selâmîde âsûde evkāf müfettişi müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Meşreb Efendi hafîdi fazîletlü Mehmed Ârif Efendi tarafından mürsel kâtib Hasan Efendi dâ‘îleri hazır olduğu hâlde akd olunan meclis-i şer‘-i münîrde parçacı tâifesinden olup bundan akdem hâlik olan İsak v. Mosi Yahûdinin zevce-i metrûkesi şahsı mu‘arrefe Rıfka bt. Hayim nâm Yahûdiye ile ol târihde sagīr ve hâlâ kebîr sulbî oğlu Mosi Yahûdî muvâcehelerinde nezâret-i hazret-i müşârün-ileyhde âsûde evkāfdan merhûm Defterdâr Abdüsselam Efendi Vakfı müstagallâtından İstanbul’da Çarşı-yı Kebîr’de Yağlıkçılar sûkunda haffâflara gider iken sağ tarafda Çitci Bağdısar ve Aci Karabet zimmîler dükkânları beynlerinde kâin zevcem müvekillem mezbûre Âişe Hatun’un bâ-temessük-i mütevellî bi’l-icâreteyn müstakillen mutasarrıfe olduğu bir bâb parçacı dükkânını vârisân-ı mezbûrân gediğimizdir deyü fuzûlî zabt ve ancak üçer guruş kirâ teklîfiyle gadr dâ‘iyesinde olmalarıyla suâl olunup dükkân-ı mezkûrdan keff-i yedlerine tenbîh olunması bi’l-vekâle matlûbumdur deyü da‘vâ eylediğinde onlar dahi cevâblarında dükkân-ı mezkûr derûnunda mevcûde gedik ta‘bîr olunan âlât-ı lâzıme-i mevrûsumuz hâlik-i mesfûr İsak Yahûdinin sağlığında Yako nâm Yahûdiden bin sekiz yüz guruş semen-i medfû‘a müşterâ bâ-hüccet mâlı iken fevt oldukda defter-i kassâmına idhâl olunduğu üzre bize mevrûs olmuşdu deyip ol vechile beynimizde ba‘de’l-münâza‘a muslihûn tavassutuyla beynimiz ıslâh ve te’lîf olunup dükkân-ı mezkûrun kirâ-i kadîmi olan şehriye üçer guruş üzerine dörder buçuk guruş dahi zamla dükkân-ı mezkûru işbu bin iki yüz kırk iki senesi Saferü’l-hayrı gurresinden i‘tibâr ile aded-i şuhûr ve sinîn beyân olunmaksızın mesfûrân Mosi Yahûdî ve Rıfka Yahûdiyeye beher şehr yedişer buçuk guruş kirâ tesmiyesiyle îcâr ve teslîm onlar dahi ber-vech-i muharrer istîcâr ve kabûl eylediklerinden sonra fîmâ-ba‘d ben kirâ artırmak ve mesfûrânın gediklerini mahv ve ibtâl dâ‘iyesiyle hurûclarına tesâddî etmemeğe bi’l-vekâle onlar dahi kirâ-i mezkûru mâh-be-mâh cevr ü ezâ etmeksizin vakt ü zamanıyla mutasarrıfesi müvekkilem zevcem mezbûre Âişe Hatun’a tamamen edâ ve teslîme bi’l-asâle ta‘ahhüd ve tarafeynden her birimiz âharın asâleten ve vekâleten ta‘ahhüdünü kabûl eyledik deyü mukırr-ı vekîl-i merkūm el-Hâc İbrahim Ağa’nın bi’l-cümle takrîr-i meşrûhu mersûmân Mosi Yahûdî ve Rıfka Nasrâniyeden [Yahûdiyeden] her biri tasdîk ve bu vechile külliyen kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.

Fî 7 M sene [1]242