İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 61 Hüküm no: 8 Orijinal metin no: [2a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Giridî Mustafa’nın Fâtih Camii civarında sabun satmasına ruhsat verildiği
Sabuncu sergisi
Ma‘rûz
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve merbût olup [olan] bin iki yüz otuz sekiz senesi Saferü’l-hayrının on dördüncü günüyle müverrah ve ol târihde İstanbul kādısı bulunup hâlâ Anadolu sadâreti pâyesiyle tekrîm buyrulan Dürrîzâde sa‘âdetlü fazîletlü el-Hâc Mehmed Âbid Efendi hazretlerinin i‘lâmlarına nazar olundukda sabun tüccârından sahib-i arzuhâl Giridî el-Hâc Mustafa kulları öteden beri sabun bey‘ ü şirâsıyla me’lûf olup âhar san‘at ve gayrı ticâreti olmadığından ber-mûcib-i i‘lâm-ı mezkûr şurût-ı nizâmına tatbîkan İstanbul’da Ebulfeth Sultân Mehmed Han Câmi‘-i şerîfinin Büyükkaraman kapısı dâhilinde tabla vaz‘ıyla sergi açıp ibâdullâha sabun bey‘ etmeğe taraf-ı şer‘-i şerîfden izin ve ruhsat verilmiş ve bu âna kadar ta‘ayyüş edegelmişiken bu esnâda câmi‘-i mezkûr harîminde o makūle hilâf-ı şart-ı vâkıf ihdâs olunan sergi ve salaş misillü nesneler sünûh eden irâde-i ma‘delet-âde-i cenâb-ı zıllullâhî ile hedm olunduğu beyânıyla kurb ve civârında İbrahim Paşa Hamamı kurbünde tedârik eylediği mahalle sergi açıp ibâdullâha narh-ı cârî üzre sabun bey‘ine kemâ-fi’s-sâbık izin ve ruhsat verilmesini istirhâm eylediği mefhûm-ı arzuhâlden müstebân ve fi’l-hakīka mezbûrun husûs-ı mezkûra me’zûniyeti meâl-i i‘lâmdan müstefâd ve nümâyân oldukdan sonra keyfiyeti etrâfıyla tahkīk için Sabun Nâzırı Tiryâkioğlu Mehmed Ağa ve sabuncular kethudâsı es-Seyyid el-Hâc İbrahim Ağa ve yiğitbaşısı Mehmed ve tüccâr ve esnâfdan mazbûtü’l-esâmî kimesneler nezd-i dâ‘iyâneme celb ile arzuhâl-i merkūm hazır olduğu hâlde suâl olundukda mezbûr el-Hâc Mustafa tüccârdan aldığı sabunu narh-ı cârîsinden bir akçe ziyâdeye bey‘ etmemek ve memnû‘ olan mahallere dahi bir dâne sabun vermeyip narh-ı cârîsi üzre ibâdullâha bey‘ etmek ve tüccârın emvâlini izâ‘a ve itlâf etmeyip vakt ü zamanıyla ashâbına te’diye ve îfâ eylemek üzre ta‘ahhüd ve tekeffüle rabt olunmuş olduğuna nazar[an] bir gûne mahzûru olmadığını her biri ihbâr etmeleriyle bu sûretde inhisâr-ı bey‘ ü şirâ şer‘an ve kānûnen memnû‘ ve merkūm el-Hâc Mustafa kulları [2b] dahi ber-mûcib-i i‘lâm sabun bey‘ine me’zûnen olduğuna binâen istid‘âsı üzre mahâll-i mezkûrda sergi açıp ibâdullâha narh-ı cârîsi üzre bey‘ etmeye kadîmi vechile izin ve ruhsat verilip memnû‘ olan mahallere ve narh-ı cârîsinden ziyâde bey‘ etmemeğe tenbîh olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 3 M sene [1]242
|