İstanbul Mahkemesi 148 Numaralı Sicil (H. 1241-1242 / M. 1826-1827) cilt: 90, sayfa: 105 Hüküm no: 58 Orijinal metin no: [11b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İrade gereğince sahipleri Arnavut olan Kasımpaşa Yağhane’deki fırına devlet tarafından el konulup mezada verildiği
Cânib-i mîrîden Kasımpaşa’da ve Debbağhâne civârında habbâz fırını mübâya‘ası
Ma‘rûz
Zahîre nâzırı izzetlü Mehmed Ârif Efendi bendeleri Âsitâne-i sa‘âdet ve bilâd-ı selâsede vâki‘ Arnabud habbâz fırınlarının Müslim hamîrkâr ve tablakâr ve hademe-i sâiresinin mukaddemce bâ-irâde-i seniyye yerlerine re‘âyâ tedârik ve kendileri mahallerine i‘zâm ve bu def‘a dahi lâzımü’l-huzûr-ı nâzır-ı mûmâ-ileyh nezdine celb ve navul kalemi kuyûduna mürâca‘at ve tatbîk ve kā‘ide-i mer‘iyye-i mîrîyye ve ticârete tevfîk olunarak zikrolunan fırınların derûnlarında mevcûde zehâir ve bargir ve hatab bahâları ve tablakâr ve sâiri zimmetlerinde olan matlûbâtlarının ve anbâr-ı âmire mevcûdundan aldıkları zahîre bahâsından zahîre hazînesine ve tüccârdan aldıkları zahîre bahâsından tüccâra ve hatab ve saman ve sâir zimemâtlarının yegān yegān hesâbları rü’yet ve yerlerine şimdilik ikāmet sûretiyle re‘âyâdan habbâz ustaları ik‘âd ve ikāmet ettirilmiş ve sâye-i veliyyü’n-ni‘amîde nân-ı azîz husûsunda ibâdullâha zarûret çektirilmemesi husûsunun vesâili istihsâl olunmuş ise de müddet-i medîde emâneten idâresinde telefâtı mûcib ve bi’l-âhare zahîre hazînesine ve tüccâra zarar ve hasârı müstevcib olmağla zikrolunan fırınlar kadîmi vechile şehrî Müslim ve re‘âyâdan tâliblerine füruht olunarak semen-i misilleri düyûn-ı mîrîyyelerine mahsûben zahîre hazînesine [12a] teslîm ve ba‘dehû ve iktizâsı vechile tüccâr ve sâir kimesnelerin matlûbâtı istifâ kılınmak şartıyla zikrolunan fırınlar başka başka mezâda verilerek her biri ne mikdâra resîde olur ise taraf-ı mûmâ-ileyhden diğer takārîr ve defâtir ile hâk-i pây-i devletlerine ifâde kılınarak ve kādı-i Dârü’l-hilâfe tarafından dahi taharrî olunarak her kim ziyâde verir ise ona i‘tâ olunmak ve şimdilik mezâda verilmek istid‘âsı meâlinde nâzır-ı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği memhûr takrîri bâlâsına bu dâ‘îlerine hitâben zahîre nâzırı efendinin işbu takrîri mûcibince zikrolunan fırınlar efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle başka başka mezâda verilerek tâlibleri miyânında arttırılıp ne mikdâra karâr eder ise ve her kim ziyâde verir ise ona verilmek üzre iktizâ eden bahâsı ma‘rifet-i şer‘ ve efendi-i mûmâ-ileyh ma‘rifetiyle tahsîl olunmak üzre zahîre hazînesine teslîmi sûretinin istihsâline mübâderet eyleyesin deyü unvânı sahh-ı âlî ile müveşşah sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen nâzır-ı mûmâ-ileyh meclis-i şer‘-i münîrde el-Hâc Mehmed b. Hüseyin muvâcehesinde takrîr-i kelâm edip Kasımpaşa’da ve Debbağhâne civârında vâki‘ Başmuhâsebe’de mukayyed şurût-ı nizâma dâhil altı horoslu bir kıt‘a habbâz fırını derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunan yirmi dört re’s bargir ve sâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmenin sekiz re’s bargiri İstanbul ahâlîsinden âharın ve on altı re’s bargiri Arnabud tâifesinden Tahir ve Maksûd ve Feyzullah Beşe’nin bi’l-iştirâki’s-seviy mâlları olup merkūmûn bundan akdem ber-vech-i muharrer bâ-irâde-i seniyye vilâyetlerine i‘zâm ve der-dest olan defter mantûkunca merkūmûn Tahir ve Maksûd ve Feyzullah Beşe’nin cânib-i mîrîye on üç bin üç yüz otuz üç buçuk guruş tüccâra dokuz bin dört yüz otuz guruş deynleri olup sâdır olan fermân-ı âlî mûcibince bey‘i lâzım gelmeğin sâlifü’z-zikr on altı re’s bargir gedik âlât-ı lâzımesi lede’l-müzâyede merkūm Mehmed Emin’in üzerinde yirmi iki bin yedi yüz altmış üç buçuk guruşda karâr ve ziyâdeye tâlib-i âharı olmayıp ve meblağ-ı merkūm gedik-i mezkûrun el-yevm semen-i misli idüğü ihbâr olunmağla hâlâ ben zikrolunan gedik âlâtını meblağ-ı mezkûr yirmi iki bin yedi yüz altmış üç guruşa merkūma bey‘ ve teslîm ve semen-i mezkûrun beş bin guruşunu ber-vech-i peşîn ve mâ‘adâsı olan on yedi bin yedi yüz altmış üç buçuk guruşunu dahi senevî biner guruş vererek mukāssatan emsâli misillü zahîre hazînesine edâ etmek üzre ihâle eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve minvâl-i meşrûh üzre semen-i mezkûru hâlâ ve mukāssatan kabzına me’mûra teslîme ta‘ahhüd etmekle fîmâ-ba‘d zikrolunan gedik âlâtı merkūm Mehmed Emin’in ismine tashîhan kayd ile yedine sûret i‘tâsını merkūm Mehmed Emin istid‘â ve istid‘âsı şurût-ı nizâma muvâfık olduğunu hazır bi’l-meclis kethudâ ve nizâm ustaları ihbâr eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr.
Fî 14 S sene 1242
|